Aşağıda yazılı şiirde
anlatıldığı gibi; Hakk (CC) yolcusunun zeki, basiret sahibi ve anlayışlı olması
icab eder. Ona gereken de budur.
Allah’ın (CC) zeki, anlayışlı
kulları var;
Dünyayı boşadılar; korktukları
mihnetler var.
Onlar denizde, kötü halleri
dalgalar saydılar;
İyi işleri kurtarıcı gemi
bilip sarıldılar.
Yolcu daima işin sonuna
bakmalı… Önden yapılan işleri de iyi düşünmeli zahirdeki hallerin tadına
aldanmamalı.
Tasavvuf ehli der ki, yapılan
işler ona, yaradana aittir. İnsanın elinde tam yetki olmadığına göre, bir başka
şekle girmesinden korkmalıdır:
“Allah’ın (CC) mekrinden, yalnız varını yitirenler emin olabilir.”
Ayet-i Kerimesi sözümüzün
esasını teşkil eder. Bir Kudsî Hadis’te ise şöyle buyurulur:
“Ya Muhammed (SAV)! Günahkarlara benim gafur olduğumu müjdele; sıddık
mertebesine erenlere de gayyur olduğumu anlat…”
Velilerin kerameti, içinde
bulundukları halleri gerçektir. Ancak, ilahi mekirden ve istidraçtan emin
olamazlar. İstidraçtan salim olan, yalnız Peygamberlerin (AS) gösterdiği
mucizelerdir.
Demişler ki:
“Son nefesin kötü geçmesinden korkmak, onun rahat geçmesini sağlar.”
Hasan-ı Basri (RA) der ki:
“Allah’ın (CC) velî kulları, korku ile yücelere çıktılar. Onlarda korku,
ümitten daha fazladır. Hikmetine gelince beşeriyet hallerine aldanma
tehlikesinin mevcut olmasıdır. Yolu, öyle bir kapanır ki, farkında bile
olmazlar.”
Yine dedi ki:
“İnsan sıhhatta olduğu devamınca, hastalıktan korkar; dolayısı ile ümidi
azalır. Hasta olunca da sıhhat ümidi çoğalır, korkusu eksilir.”
Peygamber (SAV) Efendimiz
şöyle buyurur:
“İman sahibinin korku ve ümidi tartılsa, eşit gelir.”
Ama, son nefesinde, Allah’ın
(CC) fazlı ile ümidi galip gelir. Bunu da şu Hadis-i Şeriften anlıyoruz:
“Ölenlerinizden herkes, Allah’a (CC) iyi zan besleyerek son nefesini teslim
eder.”
Çünkü ol Allah’ın (CC):
“Rahmetim herşeyi sardı.”
“Rahmetim öfkemi geçti.”
Kelamlarındaki derin manayı
anlar. Allah-ü Teala (CC) merhamet edenlerin en iyisi olduğuna göre, bu hal çok
görülmez.
Hakk (CC) yolcusuna lazım
olan, Allah’ın (CC) kahrından kaçmaktır. Yine gerekir ki, varlığını O’na (CC) arz
ede, neyi varsa O’nun (CC) önüne sere ve böylece O’ndan (CC) O’na (CC) kaça…
Salike gereken O’nun (CC) varlığı
önünde diz çöküp maddi varlığını soya, hatalarını itiraf ede ve O’nun (CC) kapısı
önüne serile… Bunları yaparsa O’nun (CC) feyzine, fazlına, lütfuna, merhametine
erer ve günahları erir… Çünkü O (CC), çok iyidir, merhameti çoktur, cömert ve
kerimdir. Ezeli padişah ve büyük sultandır.
www.GAVSULAZAM.de
|