Şeriatın ve tarikatın zekatı
vardır; ayrı ayrıdır.
Şeriat hükümlerine göre verilen
zekat, dünya kazancından, malum had dünyalığa sahip olduktan sonra, muayyen bir
şeyi, her yıl ihtiyaç sahiplerine dağıtmaktır.
Tarikattaki zekata gelince; o
da ahirete ait kazançtan verilir. O, ahiret fakirlerine ve ona muhtaç olanlara
dağıtılır.
Zekat aynı zamanda sadaka
demektir. Bunu Allah-ü Teala:
“Sadaka fakirlerin hakkıdır.”
Mealine gelen ayeti ile
bildirdi.
Verilen sadaka fakire
ulaşmadan Allah-ü Teala’nın (CC) o sadakayı kabulüdür.
İşte büyük zatlar, yaptıkları
iyiliğin sevabını asi kullara bağışlarlar. Allah-ü Teala (CC) ise, onların
Haccı, orucu, namazı, sadakası, tesbihi, tehlili kadar Ğufran sıfatını tecelli
ettirir. Benliklerini örter.
Onların bu cömertliği o kadar
ileri gider ki, hiçbiri için kendine has varlık kalmaz. Ne bir sevabı ne de bir
iyilikleri kalır.
Bu yola giren zatın varlığı
kalmaz; iflas halini yaşar. Çünkü cömerttir. Allah-ü Teala (CC) cömert kişiyi
iflas edeni sever. Peygamber (SAV) Efendimiz bunu şöyle anlattı:
“Müflis, iki cihanda Allah’ın (CC) emanetindedir.”
Burada Rabia-ı Adviye (RA)
tarafından okunan bir duayı zikredelim… O (RA) şöyle yalvarırdı:
“Allah’ım (CC)! Benim dünyalık nasibimi, kafirlere ver, Ahiretten nasibim
varsa, onu da sevenin mümin kullarına dağıt. Dünyada yalnız Seni anmayı
dilerim. Öbür alemde ise, Seni görmeyi arzularım; çünkü kul ve muvakkat bir
zaman için, elinde tuttuğu şey, sahibinindir.”
Kıyamet günü her iyilik on
misli sevap getirir. Bunu Allah-ü Teala (CC) haber verir:
“İyilik getiren, on misli ecrini alır.”
Zekatın bir başka manası da, nefsin
temizliğidir. Nefis; nefsani sıfatlardan pak olursa, zekat manevi değerini
bulur.
Bu alemde verilen bir parça
dünyalık öbür alemde kat kat manevi ecir getirir; şu Ayet-i Kerime bu manayı
ifade eder.
“Allah-ü Teala’dan (CC) kat kat ecir alması için onunla güzel bir borç
işine girecek kim var?”
Yine buyurur:
“Nefsini tezkiye eden iflah oldu.”
Yukarıda zikri geçen Ayet-i
Kerimede bahsedilen borç; iyilik cinsinden bir parça da olsa, malını, Allah (CC)
yolunda Allah’ın (CC) kullarına dağıtmaktadır. Bu dağıtmaktan yalnız Allah-ü Teala’nın
(CC) vech-i kerimi düşünmeli; maddi şeyler akla gelmemeli…
Yapılan her iyilik Allah’ın (CC)
kullarına şefkat yolu ile verilmeli. Onları minnet altında bırakmak için değil…
Allah-ü Teala (CC) bunu da bize şöyle bildirdi:
“Verdiğiniz sadakayı, minnet ve eza ile iptal etmeyiniz.”
Sonra, insan yaptığı iyilikle
dünyalık bir şey talebinde bulunmamalı… İşte bunun bir adı infaktır.
Bunun da neden ve nasıl
verileceğini şu Ayet-i Kerime bize anlatır:
“Sevdiğiniz şeyi Allah (CC) yolunda
vermedikçe, iyiliğe nail olamazsınız.”[6]
www.GAVSULAZAM.de
|