Hamd Allah’a (CC) hastır..
Çünkü O (CC); güçlü, bilgiyi
zatında toplayan, ezeli yaratıcı, hikmeti varlığında kaim kılan, cömert, kerim
ve şefkatli bir Rab’dır (CC)…
Çünkü O (CC); en kavi dinle
doğru yolu gösterene: Özünde hikmet olan zikri, azamet taşıyan Kur’an’ı
gönderdi.
Selat ve selam ümmi Muhammed’e
(SAV) olsun…
Ki O (SAV); risalet zincirini
tamamlayan, sapık hallerden alan bir peygamberdir. Peygamberler (AS) arasında
en çok şeref alan, kitaplar arasında en şereflisi ile müşerref kılınandır…
O’nun (SAV), âli hidayeti
arayanlara birer önder olmuştu. O’nun (SAV) Ashabı (RA); hayırlı, hayırla dolu
ve seçme idi.
Bu büyüklere de bol salat ve
selamlar olsun.
Gerçekten ilim; değeri
anlatılanlar arasında en üstün şerefi taşımakta, en yüce mertebeye sahip
olmakta, en pahalı ziynet olmakta, manen en üstün ticareti getirmektedir.
Çünkü alemlerin Rabbı olan
Allah’ın (CC) tevhidine ilimle erilir.
Nebileri, resulleri tasdik
edebilmek ilimle olur. Onlara salat ve selam olsun…
Alimler, Allah’ın (CC) has kullarıdır;
onları dinî ilimleri için seçti. Taşıdıkları fazilet meziyeti icabı ilim nurunu
onlara verdi. Onları halk arasından tercihle ayırdı.
Çünkü onlar, nebilerin varisi,
halifesi ve resullerin halka efendi kıldığı kimselerdir. Aynı zamanda peygamberler
için, en iyi irfan duyusunu onlar taşır.
Hak Teala (CC) ilim
sahiplerini överken şöyle buyurur:
“Sonra, kitabı öyle kimselere bıraktık ki, onları kullarımız arasından
ayırdık… Onların bir kısmı nefsine zulmeder, bir kısmı orta halli gider
-hataları ile sevapları eşit geçer-. Bir kısmı da hayra koşar.”
Sonra… Peygamber (SAV)
Efendimiz de o zatları överken şöyle buyuruyor:
“İlim sahipleri; peygamberlerin varisleridir. Sema ehli onları sever.
Denizdeki balıklar, kıyamete kadar onlar için bağış diler.”
Allah-ü Teala (CC), bir başka
Ayet-i Kerimede ilim sahiplerini şöyle tavsif eder:
“Ancak, Allah’tan (CC) alim kullan korkar.”
Bir başka Hadis-i Şerifinde
Peygamber (SAV) Efendimiz şöyle buyurur:
“Allah-ü Teala (CC) kıyamet günü halkı bir arada toplar. Sonra alimleri
aralarından ayırır. Ve şu hitabı yapar: ‘Ey ulema zümresi, sizi bildiğim için
ilmimi verdim. Size azap etmek için onu vermedim. Doğruca cennete gidiniz, sizi
bağışladım’.”
Alemlerin Rabbı olan Allah’a (CC)
hamd olsun ki; abid kulları esirgemek için dereceler verdi. Aynı şekilde
arifler için yakınlık hallerini ihsan buyurdu.
Talebelerden bazıları;
diğerlerine ihtiyaç bırakmayacak bir eser tertip etmemizi diledi. Onların
arzusuna uygun olarak bu kısa eseri tertip ettik… Gaye: Hem onlara, hem de
başkalarına yete ve şifa ola…
Eserin ismini, Sırr’ül
- Esrar Fîmâ Tehtâcü İleyh’il-Ebrar - Ebrar Zümresinin İhtiyaç
Hissettiği Sırların Sırrı- koyduk… Çünkü bu eserde; dinimize, yolumuza ait olan
gerçekleri anlattık… Bunlar daima arzulanan şeylerdir.
Eseri, bir takdimden sonra,
yirmidört bölüme ayırdım. Çünkü Kelime-i Tevhid yirmi dört harftir; gece-gündüz
yirmidört saattir…
www.GAVSULAZAM.de
|