|
|
|
|
|
|
|
Kur’an’ın ikaz ve uyarmalarıyla Allah (CC) Hz.leri’ni zikretmeyen ve bu Zikr-i İlâhî ile mutmain olmayan kalblerin, hiçbir ayetle mutmain olmalarına imkan yoktur. Bunlar, daima itminan ve huzurdan mahrum olarak ızdırap içinde çırpınacak ve “ah bir ayet indirilseydi” deyip gideceklerdir. Sanki, Kur’an Ayetleri bu günkü ihtiyacı karşılamıyor ve sadre (derde) şifa olmuyormuş, veya istenilen hükümleri muhtevi değilmiş gibi geçmiş millerlerde dolduğu gibi Kur’an’ın zikrini ve hükümlerini unutarak Cenab-ı Hakk’ı (CC) unutan kimselerde, Allah-u Teala (CC) Hz.leri bunların kalbinde itminan ve Ayetlerden ders almayı yaratmaz. Allah (CC) Hz.leri’nin zikrini unutan kimseler, kalblerine başka başka varlıkları yerleştirirler ve Zikrullah yerine o batıl veya Yüce Allah (CC) Hz.leri’nden başka manasız şeyleri zikrederler ve bu suretle İlâhî zikirden boş olan kalblerde istikrar, sükun ve huzur olmaz. Evet Cenab-ı Hak Celle ve Ala Hz.lerini unutanlar kendilerini avutmak için başka batıl olan şeylerle daima meşgul olurlar ve Allah (CC) Hz.leri’nden korkmayanların kalblerini başka korkular kaplar. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne kulluk borcu olan ibadet ve taatte bulunmayı, insanlara hizmet ve itaatta bulunmayı tercih etmeyen kimselerin Allah (CC) Hz.leri’nin sevgisine dair iddia abes ve boştur. Allah (CC) Hz.leri’nin sevgisinin alametlerinden birisi de, yetişilemeyen dünya serveti ve mevkileri için üzüntüye kapılmamak, asıl üzüntüyü Allah (CC) Hz.leri’nin rızasını kazanmak için bir şeyler yapamadan ibadetsiz, zikirsiz, fikirsiz ve şuursuzca geçen zamanlar için duymak ve buna hayıflanmaktır, boş geçen günler ve zamanlar için ağlamak, üzülmektir. O’nunla (CC) olmaktan uzak, tevbesiz, istiğfarsız, (Tevbe kısmında geniş bilgiler var) himayesinden çıkmış ve O’ndan (CC) gafil olarak geçen vakitler cidden üzülmeye ve hayıflanmaya değer şeylerdir. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ni sevmeye gayret eden kimseye düşen şey, O’ndan (CC) gaflet ettiğinin farkına varır varmaz, hemen nefsini ayıplamaktır. Gerçek şudur ki, seven sevdiğinden başka bir şey görmediği gibi, her gördüğü şeyi de sevdiğinden görür. Yapılan ibadet ve Zikrullahtan ve taattan zevk almak, onu bir angarya ve bir yük kabul etmeyip, her ibadet taat ve Zikrullahın sonunda daha neşeli, daha zinde ve dinlenmiş olarak çıkmak, kulda Allah (CC) Hz.leri’nin sevgisinin varlığını ortaya koyan alametlerdendir. Cenab-ı Hak Celle ve Ala Hz.leri’ni hakikaten seven bir kimse, kendisinde O’nun (CC) sevmediklerinden ne varsa, hepsinden O’nun (CC) hatırına vazgeçer ve emirlerini harfiyyen yerine getirmeye gayret eder. Gerçek sevgi, sevgilinin hatırına neyi feda ettirmez ki? Yüce Allah (cc) Hz.leri buyuruyor: “Sen (Allah’a (CC) ettiğin dua ve zikirle) sesini yükseltsen, bil ki Allah (CC) bundan müstağnidir. Çünkü Allah gizliyi de bilir, kalbdekini de. (Bunun için bağırarak dua etmeye lüzum yok, huzur ve ihlas lazımdır)[1] “Ancak iman edip salih amel işleyenler Allah’ı (CC) çok ananlar (zikredenler)”[2] İşte bu bahtiyar insanlara yukarıda anlatılan Ayet-i Kerimeler’de Yüce Allah (CC) Hz.leri’nin büyük müjdeleri vardır. Yüce Allah (CC) Hz.leri Zekeriyya (AS)'a Yüce zatını anmasını Mucizel Beyan’ında şöyle buyurmaktadır: “Senin (anlayabileceğin) alamet ve nişan, insanlara üç gün (el, baş ve göz işaretinde bulunup) söz söylememendir. Bununla beraber Rabbini çok an (zikret) ve akşam sabah tesbih et.”[3] Ey insan! Yüce Allah (CC) Hz.leri Peygamberine (SAV) Yüce Zatını (CC) zikretmesini emrederse sana hiç emretmez mi? Elbette Mucizel Beyan’ında inanan bir mü’min olarak sana da emrediyor kulaklarını iyi aç da bu emirleri tatbik et. Ya Rab! Dilimizi zikrinden
dur etme! Yüce Zatını (CC) unutan ve Yüce Zatının (CC) unuttuğu kullarından
etme. Zira Mucizel Beyan’ında Yüce Zatını (CC) zikreden kullarını çok medhü
sena ettin. Yüce Zatını (CC) yine Yüce Zatının (CC) istediği şekilde unutmadan
zikreden bahtiyar kullarının katarından bizi de ayırıp da mahrum etme (AMİN)! www.GAVSULAZAM.de |
|
©2003-2004 GAVSULAZAM.de Her Hakkı Mahfuzdur... |