|
Tarikat-ı Aliyyeye
girmek isteyen din kardeşlerimizin, her şeyden evvel kendilerini Şer-i Mübine
uydurmaları, sonra Mürşidin elini tutarak: “Bu zat beni, Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri’ne ulaştırır!” itikat ve hüsnü zannı ile, o zatın sözlerini yerine
getirmeleri şarttır. Yirmidört saatte bir defa, hangi vakit kolayına gelirse o
zamanö tenha bir yerde gizlice ve abdestli olarak kıbleye yönelerek oturup,
rabıta-i mevt ile gözleri yumuk vaziyette vazifesini okumalı. “Ben Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’ni görmüyorum ama, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri beni görüyor,
diyerek tam bir huzur içerisinde olmalıdır ve Mürşidinden aldığı vazifeyi
telkin aldığı şekilde vazifesine başlayıp huzur içerisinde vazifesini ifa eder.
Bu hususta Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz buyurur ki: “En büyük ihsan, Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’ni görüyormuş gibi ibadet etmendir. Sen onu görmesen bile, o
seni daima görür.”
Salikin bu
vazifesini gönül mutmainnesi ile yapabilmesi için şu hususa önemli dikkat
etmelidir: Sanki hastalanmış, bir döşek içinde yatmaktadır. Ölüm acıları,
kendisine iyice yaklaşmıştır ve ölüm gelip çatmış kendisini yıkamışlar
kefenlemişler, ağaç ata bindirip kabire dokuz hatılın altına koymuşlar… Bu
şekilde vazifeye başlanırsa o zaman Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz’in şu sözüne
mazhar olur: “Ölmeden evvel ölünüz.”
Bu hususu Yüce Allah (CC) Hz.leri şöyle beyan etmiştir: “ ‘Biz Allah-ü Tealanın
kullarıyız. Ancak ona döneriz, musibetlerine razıyız!’ derler.”
Her inanan ve mürid olup tasavvuf tarikat yoluna girenin Kur'an-ı Kerim’e ve
Hadis-i Şerif’lere daha sıkı sarılması lazımdır.
Şeyh arayanlar,
şeriatı düzgün olanı aramalıdır. Şeriat, tarikat, hakikat, marifet ve çok
Zikrullah etmek, çok namaz kılmak, Resülullah (SAV) Efendimiz’in yoludur. Gece
gündüz devam ettiğidir. Çünkü Resülullah (SAV) Efendimiz’in has yolu olan
şeriatı, tarikatı, hakikati birbirinden ayırırlar, itiraz ederler. Cenab-ı Hakk
(CC) Hz.leri’nin has kulları Resülullah (SAV) Efendimiz’in ümmetleridirler. Bu
mukarrebler, Allah-ü Teala (CC) Hz.lerinin evliyalarıdırlar. Allah (CC)
Hz.leri’ne kurbiyyet (yakınlık) isteyenler dikkat etsinler, Allah (CC)
Hz.leri’ne yakınlaştırıan, insanları Hakka götüren bir yol seçsinler ve O’na
(CC) ulaşmada bir kılavuz edinsinler.
Tarikat, insanları
Allah (CC) Hz.leri’ne götürür. İnsafa gel, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne
ulaşmada acele et. Resülullah (SAV) Efendimiz’e vuslatta geç kalma. Bu dünya
elinden gider, malın, mülkün, oğlun, kızın fayda vermez. Ancak kalbin nuru
fayda eder.
Ey müslüman!
Bilmiş olasın ki, şeytan melunu kişiyi zulmete çeker. O da kendisine dost
olanlara vervese verir, dine, şeriata, tarikata, hakikata ve marifete itirazlar
koyar. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri iman edenlere ilham eder. Tasdikler,
muhabbetler koyar. İşte sen düşün, şeytanın dediklerini kabul edip Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’nin dediklerini kabul etmiyorsun. Bir de Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri’ne bahane buluyorsun. Sana Cenab-ı Hak (CC) Hz.leri Peygamberi ile
söyletti, Kur'anda aşikare söylüyor. Kitaplar söylüyor, bunları hiçe sayarak
şeytanın vesvesesine ve nefsin havasına uyup nefsine kul köle olma.
Aziz müslüman!
Artık uyan. Kur'an-ı Kerim bir bütündür, bir ayetini inkar küfürdür. İbadet
noksanlığı günahkarlıktır. Bu kötülüklerden kul ancak şeriat ve tarikatta huzur
ile çalışıp gayret ederse, o zaman ebedi saadethaneyi mamur eder. Bak Yüce
Mevla (CC) Hz.leri ne buyuruyor: “Fakat ahirele inanmayanlar, hu doğru (yoldan)
sapmaktadırlar.”
“O halde hep O'na (CC) ibadet edin. İşte bu biricik doğru yol budur.”
“O (CC) bize yollarımızı dosdoğru göstermiş, hidayet vermiştir.”
Meşayıhtan birisi
şöyle anlatır: “Bağdat Mezarlığında gezerken gördüm. Büyük ve kocaman kabirlerin
başındaki taşlara beş yaşında on veya onbeş yaşında yazmışlar, hayrette kaldım.
Evliyaullahtan birine rastladım, bana dedi ki: ‘Niçin hayret edersin. Heva ve
hevesiyle geçen günler yaşamaktan mıdır? Hayvanlar gibi Nefsi emmaresinin
yolunda giderek yaşamayı biz ömür ve yaşama saymayız. Bir tarikata girip şeyhin
yanında geçen ömrü yaşamadan ve ömürden sayarız.’ dedi ve böylece benim de
hayretim gitti.”
Yüce Mevla (CC) Hz.leri şöyle buyuruyor: “Her kim de, kendisine doğru yol
apaçık belli olduktan sonra, Peygambere aykırı harekette bulunur ve müminlerin
yolundan uyar giderse, onu döndüğü sapıklıkta bırakırız. Ahirette de kendisini
cehenneme koyarız ki o ne kötü bir dönüş yeridir.”
“Şüphe yok ki Rabbin (CC) Hz.leri, yolundan sapanı en iyi bilendir ve o, hidayete
kavuşanları da en iyi bilendir.”
Aziz kardeşim Yüce
Allah (CC) Hz.leri Mucizel beyanında zatını iyi bilen kulları ile beraber
olunmasını niçin emretmiştir? Zira kulunu af ve mağfiret etmek için dünyada
ölülükten kurtulup manevi bir hayata erip dünyada iken Rızaya, Cemalullaha
ermiş ve Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni en iyi bilen Nebiler Nebisi (SAV)
Efendimiz’in varislerine gidip aleme gönderiliş gayesini yerine en iyi şekilde
getirebilmek için Mürşid-i Kamil’e teslim olup Tasavvuf (tarikat) okuluna girerek
ve rıza bari için çalışarak dünyada iken af ve mağfirete ermek mümkün
olacaktır. Yoksa ilmiyle alim olmayan ve taleb ettiği ilmi kendisini bile
kurtaramayan kişi başkasını kurtaramaz. Denizde yüzmeyi bilmeyen kişi denizde
boğulmakta olan kişiyi kurtaramaz. Kurtarabilmesi için yüzme bilmesi lazımdır
Mana yolunun erleri bu yolda yüzek bilen yüzücü gibidirler. Talib olanı Allah
(CC) Hz.leri’ne vuslat ettirirler. Bu hususta Yüce Mevla (CC) Hz.leri
buyuruyor: “Onunla (kitapla) amel etmeyenlerin hali, cildlerle kitap taşıyan
eşeğin haline benzer.”
Ey Allah (CC)
Hz.leri’ni arayan kardeşim! Essek ilimden bir şey anlar mı, ve o ilmi ile amil
olmayıp ilmini menfaat karşılığında kullanan kişiler Hakk’ı (CC)bulabilirler
mi? Hakk’ı (CC) bilmeyen insan başkalarını Hakk’a (CC) vuslat ettirebilirler
mi? Elbette ettiremez! Ancak Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni en iyi bilen, ilmiyle
amil olan, Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz’in gerçek varisi ve anlattığını
bizzat yaşayan veliler, mürşidi kamiller talib olanı Cenab-ı Hakk’a (CC) vuslat
ettirirler.
Aziz dostum,
durma! Artık durma zamanı değil. Bir an evvel o dostu ara bul ve hizmetine
talib ol. Ancak bu vesile ile Hakk’a (CC) vasıl olabilirsin. Bunu bil ve
batınını yani iç dünyanı temizlemek için Tasavvuf (tarikat) yoluna can at. Bu
vesile ile dünya muhabbetinden ve şehvetlerinden temizlenebilirsin. O zaman
Yüce Allah (CC) Hzleri seni hikmetle konuşturur ve sana sevdiği veli kulunun
hürmetine zatını bildirir. Gerçek talib olursan, aşkını muhabbetini sevgisini
gönlüne ilga eder.
www.GAVSULAZAM.de
|
|