|
Derviş evinde
abdestini alıp sadece Allah (CC) Hz.leri’nin ismini zikir niyeti ile Zikrullah
yapacağı odasına girdiğinde, zikrini yapmak için Kıbleye karşı oturur ve
şeyhinin huzurunda, diz dize oturur gibi oturur. Şeyhinin simasının gözünün
önünde canlandırır. Rabıtai Şerif ile Mürşidinin kalbinden ilahi feyzi kalbine
doldurmaya çalışmalıdır. Bundan sonra talib Rabıtai Mevt yapar. Daha sonra
rabıta-i mevt yapar, yani mevtini (cenazesini) gözünün önüne getirir. Azrail
(AS) gelmiş ruhunu almış, şeyhi gelip elbisesini soymuş, teneşire yatırmış,
yıkamış, kefenlemiş, tabut atına konmuş, namazı kılınmış ve oradan alıp
kabristana konulmuş. Ruhu cesedine iade edilmiş bakmış ki, şeyhi yanında.
Böylece derviş gönlünü şeyhinin gönlüne bağlar. Şeyhin gönlü önündeki şeyhine
ve bu zincirleme halinde Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz’e kadar bağlanır.
Manevi zincir aynı elektirik santralına benzer. Nasıl senin evinin önünde bir
direk vardır. O direkten ışığını alırsın. Eğer ışığını evinin önündeki direkten
değil de ana santraldan alayım dersen, evinin elektrik telleri yanar kül olur.
Evine ışık gelmez. Sana da aynen böyle ilk ders aldığın şeyhinden füyizatı
ilahi gelir sen gönlünü şeyhinin gönlüne bağlamazsan sana ilahi aşk gelmez,
kupkuru olursun. İşte maneviyatta gerçek rabıta budur.
www.GAVSULAZAM.de
|
|