RAMAZAN-I
ŞERİF
Ramazan Ayı hakkında bir başka rivayet
Ramazan ayı hakkında bir başka
rivayet, bize aşağıda sırası ile anlattığımız raviler yolu ile gelmiştir:
Babasından naklen Ebu Nasr. b.
Muhammed b. Ahmed.
Abdullah b. Muhammed.
Ebülkasım b. Abdillah b.
Muhammed.
Hasan b. İbrahim b. Yesar.
İbrahim b. Muhammed b. Haris.
Seleme b. Şebib.
Kasım b. Muhammed.
Hişam b. Velid.
Hammad b. Süleyman Dusî.
Ayrıca; Hasan Dahhâk b.
Müzahim.
Bu ravilerin hemen hepsi de,
rivayetlerini İbn-i Abbas (RA) ulaştırmaktadırlar. O da, Rasulüllah (SAV) Efendimizden
şöyle dinlediğini anlatmıştır.
- “Cennet, seneden seneye ramazan ayının girmesi ile süslenir ve
temizlenir. Ramazan ayının ilk gecesi olduğu zaman; arşın altından bir yel eser
ki, adına:
- Mesire.
Tâbir edilir. Esen bu yel, cennetin dallarını, yapraklarını birbirine
değdirir; cennet kapılarının halkaları vurmaya başlar.
Bunlardan öyle güzel sesler çıkar ki: Dinleyenler bundan daha güzel ses
işitmediklerini anlarlar.
Bu arada, cennetteki hurî kızları da süslenirler. Hatta, cennet
balkonlarını çıkarlar. Oradan şöyle seslenirler:
- Allah-ü Teala’dan (CC) bizi isteyen yok mu ki, kendisini bizimle
evlendirsin.
Daha sonra, cennet rıdvanına şöyle sorarlar:
- Bu gece ne gecedir?
Bunun üzerine, cennet rıdvan, telbiye (emirlerine hazır olduğun anlatmak
sureti) ile derler ki:
- Ey seçme güzeller, bu gece ramazan ayının ilk gecesidir. Cennetin kapıları
Muhammed (SAV) ümmetine açıldı.
O gece Allah-ü Teala (CC) cennetin rıdvanına şu emri verir:
- Ey rıdvan, cennetin kapılarını aç.
Cennet mâlikine dahi, şu emri verir:
- Muhammed (SAV) ümmetinden oruç tutanlara, cehennem kapılarını kapa.
Cebrail’e (AS) dahi, şu emri verir:
- Ey Cebrail (AS), sen de yeryüzüne in. Azgın şeytanları bir yere tık.
Bukağılarla bağlar. Daha sonra, onları deniz dalgalarına bırak. Tâ ki, Habibim
Muhammed (SAV) ümmetinin oruçlarını bozmayalar.”
Rasulüllah (SAV) Efendimiz,
daha sonra şöyle anlattı:
- “Aziz Celil Allah, ramazan ayının her gecesinde üç kere şöyle buyurur:
- Hiç bir dilekte bulunan yok mu ki, onun dilediğini vereyim?
Hiç tevbe eden yok mu ki, onun tevbesini kabul edeyim?
Hiç günahının bağışlanmasını isteyen yok mu ki, onu bağışlayayım?
Yokluk bilmeyen zenginden; zulmetmeyen vefalıdan kim borç etmek ister?”
Rasulüllah. (SAV) Efendimiz,
daha sonra şöyle anlattı:
- “Aziz Celil Allah (CC) ramazan ayı günlerinin her iftar saatinde, bir milyon
kişiyi cehennemden azad eder ki; bunların hemen hepsi de azabı hak etmiştir.
Cuma günü ve cuma gecesi oldukta, her saat başı, bir milyon kişiyi ayının
ilk gününden o güne gelinceye dek nekadar kimseyi cehennemden azad etmiş ise, o
kadar kimseyi cehennemden azad eder.”
KADİR GECESİ
Kadir gecesi geldiği zaman, Allah-ü
Teala (CC) Cebrail’e şu emri verir:
- Yeryüzüne in.
Ramazan ayının son günü oldukta; Allah-ü Teala (CC) o gün, ramazan ayının
ilk gününden, o güne gelinceye dek, nekadar kimseyi cehennemden azad etmiş ise,
o kadar kimseyi cehennemden azad eder.
Bunun üzerine Cebrail (AS); elinde yeşil sancak, meleklerden büyük bir
kafile ile yeryüzüne iner.
Elindeki yeşil sancağı Kabe’nin damına diker.
Cebrail’in (AS) altı yüz kanadı vardır. Bunları ancak kadir gecesi açar.
Bunları açtığı zaman, doğuyu batıyı aşar.
Daha sonra, Cebrail (AS) meleklere şu emri verir:
- Muhammed (SAV) ümmetinin arasına girin.
Ve, melekler Muhammed (SAV) ümmetinin arasına girerler.
Melekler, Muhammed (SAV) ümmetinin arasına girdikleri zaman, her ayakta
durana, namaz kılana, Allah’ın (CC) zikrini edene selâm verir el sıkışırlar.
Bu arada, duâ edenlerin duâlarına dahi:
- Âmin!
Derler, Taa, tanyeri ağarıncaya kadar bu durum böyle devam edip gider.
Tanyeri ağardıktan sonra, Cebrail (AS) meleklere şöyle seslenir:
- Ey Allah (CC) dostları, yolculuk var.
Bunun üzerine, yeryüzüne inen melekler şöyle derler:
- Ey Cibril (AS), Allah-ü Teala (CC), Muhammed (SAV) ümmeti müminlerin
ihtiyaçları için neler eyledi?
Onların bu sorularına karşılık Cebrail aleyhisselâm şu cevabı verir:
- Allah-ü Teala (CC) onlara rahmet nazarı ile baktı; kendilerini affetti.
Ancak şu dört zümre hariç.”
Rasulüllah (SAV) Efendimize bu
dört zümrenin kimler olduğu sorulduğu zaman şöyle buyurdu:
- “O dört zümre şunlardır:
a) Devamlı şarab (alkollü içki) içen.
b) Ana babasına âsi gelen.
c) Akrabalara gidişi gelişi kesen. Akrabalık bağlarını koparan.
d) Bid’at ehli olup İslâm cemaatını ve ümmetini terk edip onlardan ayrılan.”
Rasulüllah (SAV) Efendimiz
daha sonra şöyle buyurdu:
- “Bayram gecesi olduğu zaman, bu geceye:
- Mükâfat gecesi adı verilir.
O gecenin sabahında, melekler Allah’ın (CC) emri ile yere inerler. Hemen
bütün beldelere Allah-ü Teala (CC) o melekleri dağıtır.
O melekler yeryüzüne indikten sonra; bütün sokak ağızlarını tutarlar ve
şöyle seslenirler:
- Ey Muhammed (SAV) ümmeti, ikram sahibi Rabbınıza (CC) gelin. Bol bol
ihsanlar edecek; büyük günahları bağışlayacak.
Bu sesi, insanlar ve cinler hariç; Allah’ın (CC) yarattıklarının hemen
hepsi de duyar.
Bayram sabahı evlerinden çıkıp namazgâhta toplandıkları zaman; Allah-ü
Teala (CC) meleklerine şöyle buyurur:
- Ey meleklerim, bir işçi işini bitirdiği zaman, onun ücreti nasıl ödenir?
Melekler şöyle derler:
- Ey ilâhımız, onun ücreti fazlası ile verilir. Bunun üzerine, Allah-ü
Teala (CC) şöyle buyurur:
- Ey meleklerim, sizi şahit tutuyorum. Onların ramazan ayında tuttukları
orucusun ve kıldıkları namazın sevabı rızam ve mağfiretim olsun.
Daha sonra, şöyle buyurur:
- Ey kullarım, dileğinizi bana bildiriniz. İzzetime celâlime yemin olsun
ki; bu toplantınızda, âhiretiniz için benden ne isterseniz onu veririm.
Dünyanız için ne iterseniz sizi görürüm.
İzzetim celâlim hakkı için; beni gözettiğiniz süre: Sizin kusurlarınızı
örterim.
İzzetim celâlim hakkı için; ben sizi hudud komşuları yanında rezil rüsva
etmem.
Şimdi evinize gidin. Siz beni hoşnut ettiğiniz için, ben de sizden hoşnut
oldum.”
Rasulüllah (SAV) Efendimiz,
daha sonra şöyle buyurdu:
- “Allah-ü Teala’nın (CC) emrinden ve müminlere verdiği ihsandan ötürü
melekler sevinirler; birbirlerini müjdelerler. Bilhassa, ramazan bayramı edip
de oruçlarını açtıkları zaman.”
Dahhâk b. Müzahim dahi, İbn-i
Abbas’tan (RA) naklen, üstte anlatılan hadîs-i şerife manâ itibarı ile yakın
olan bir hadis-i şerif anlatmıştır. Lâfızları da birbirine yakındır.
Babasından naklen Ebu Nasr,
Nafi’ yolu ile bana ulaşmıştır. Bu haber de, Ebu Mes’ud Gıfarî’den gelmektedir
ki; Rasulüllah (SAV) Efendimizin ramazan ayının başında şöyle buyurduğunu
dinlemiştir:
- “Şayet kullar, bu ayda neler olduğunu bir bilseler bütün senenin ramazan
olmasını temenni ederlerdi.”
Bu sırada, Huzaa kabilesinden
biri şöyle dedi:
- Ya Rasûlellah, neler
olduğunu bize anlat.
Onun böyle demesi üzerine, Rasulüllah
(SAV) Efendimiz şöyle anlattı:
- “Ramazan ayı için, cennet seneden seneye temizlenip süslenir.
Ramazan ayının ilk gecesinde; arşın altından bir yel eser. Bu esinti ile
cennet ağaçları ve yaprakları birbirine değer.
Bunun sonunda, tatlı nağmeli sesler çıkmaya başlar.
Bu durumu huriler görürler ve şöyle derler:
- Ya Rabbi, bizim için bu ayda kullarından erkek ver. Ver ki: onların
bizimle, bizim de onlarla gözlerimiz aydın olsun.
Ramazan ayında her kim oruç tutar ise, Allah-ü Teala (CC) o huri
güzellerinden birini ona kadın eyler. Hem de, içi oyulmuş inci çadır içinde.
Allah-ü Teala (CC) o huri güzellerine şöyle anlattı:
- ‘Çadırlar içinde saklı gözde hurîler.’
O hurî güzellerinden her birinin üzerinde yetmiş hülle vardır. Her hüllenin
rengi bir başkadır; diğerine benzemez.
Her güzele yetmiş koku verilmiştir ki: Biri, diğerine benzemez.
O güzellerden her biri, yakuttan bir taht üzerindedir. Üzeri inci işlemeli
minder vardır. Ki bunlar, atlastandır.
Her minderin üzerinde de bir yastık vardır.
O huri kadınlarından her birinin emrinde hizmet eden yetmiş bin hizmetçisi
vardır. Aynı şekilde, o hurî güzelinin kocasının hizmetinde dahi, yetmiş bin
tane hizmet edeni vardır.
Bu hizmetçilerden her birinin elinde bir tepsi bulunmaktadır. Tepsi
altından olup içinde bir çeşit yemek vardır. Ondan alınan her lokma, bir
evvelki lokmadan daha lezzetlidir.
Bu huri güzeline verilenler, aynı ile kocasına da verilir. Hem de kırmızı
yakuttan bir taht üzerinde. Onun iki tane de yakut işlemeli altın bileziği
vardır.
İşbu anlatılanlar, ramazan ayında oruç tutan herkese verilir. Orucun
dışında kalan iyi amellerin sevabı buna dahil değildir.”
Katade, Enes’ten (RA) naklen Rasulüllah
(SAV) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı:
- “Ramazan ayının ilk gecesi geldiği zaman, Şanı Büyük Allah (CC) cennete
bakan rıdvan’a:
- Ey Rıdvan.
Rıdvan bu sese şöyle cevap verir:
- Emret Allah’ım (CC), emrin başım üstüne.
Bundan sonra, Allah-ü Teala (CC) şöyle buyurur:
- Muhammed (SAV) ümmetinden oruç tutanlar için, cenneti temizle ve süsle.
Ramazan ayı çıkıncaya kadar, cennet kapılarını onlara kapama.
Daha sonra, Allah-ü Teala (CC), cehennem bakıcısına seslenir. O da şöyle
cevap verir:
- Emret, emrine hazırım. Allah-ü Teala (CC) şöyle buyurur:
- Muhammed (SAV) ümmetinden oruç tutanlara cehennem kapılarını kilitle.
Ramazan ayı çıkıncaya kadar cehennem kapılarını onlara açma.
Allah-ü Teala (CC) bundan sonra, Cebrail’e (AS) seslenir; Cebrail (AS) şöyle
cevap verir:
- Emrine hazırım; Allah’ım (CC), emret. Allah-ü Teala (CC) Cebrail’e (CC) şu
emri verir:
- Yeryüzüne in, Azgın şeytanları, Muhammed (SAV) ümmetine gidip oruçlarını
ve iftarlarını bozmamaları için bağla.
Allah-ü Teala (CC) ramazan günlerinden her birinde: kadın ve erkek
kullarından nice nice kimseleri cehennemden azad eder. Hem de güneşin
doğuşundan batışına kadar.
Bundan başka, Allah-ü Teala (CC)'nın hemen her semada bir seslenici meleği
vardır. Bu meleğin ibiği, arşın altında olup pençeleri dahi, yedi kat yerin
dibindedir.
O meleğin bir kanadı batıda, bir kanadı da doğudadır. Hemen her kanadı;
inci, mercan ve çiştli cevherlerle süslüdür.
Şöyle seslenir:
- Hiç tevbe eden yok mu ki; tevbesi makbul olsun? Hiç duâ eden yok mu ki;
duâsı kabul edilsin? Allah’tan (CC) yardım dileyen zulme uğramış bir kimse yok
mu ki, Allah (CC) ona yardım etsin?
Allah’tan (CC) bağışlanmasını isteyen yok mu ki; Allah (CC) onu bağışlasın?
Hiç bir dilekte bulunan yok mu ki, onun dileği yerine gelsin?
Yüce Yaratan (CC) dahi, ramazan ayının tümünde şöyle seslenir:
- Ey erkek ve kadın kullarım; sevinin, sabredin ve orucunuza devam edin.
Yakında sizlerden sıkıntıyı kaldıracağım. Rahmetime ve ikramıma nail
olacaksınız.
Kadir gecesi geldiği zaman, Cebrail aleyhisselâm, meleklerden oluşan büyük
bir kafile ile yeryüzüne iner. Ayakta durup namaz kılan her kula; oturup Allah’ını
(CC) zikreden her kula uğrarlar. Onun için Allah’tan (CC) rahmet ve bağışlanma
talebinde bulunurlar.”
Enes b. Malik r.a. Rasulüllah
(SAV) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı:
- “Şayet yere ve semalara konuşma izni verilecek olsa, ilk olarak ramazan
ayında oruç tutanlara cennet müjdesi verirlerdi.”
Abdullah b. Ebi Evfa r.a. Rasulüllah
(SAV) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı:
- “Oruçlunun uykusu ibadettir; susması teşbihtir; duâsı makbuldür; amelinin
sevabı kat kattır.”
A’maş yolu ile gelen
rivayette; Ebu Hayseme’nin (RA) şöyle dediği anlatılmıştır:
- Bir kimsenin, bir
ramazanından, diğer ramazanı; bir haccından, diğer haccı; bir cumasından, diğer
cuması; bir vakit namazından diğer vakit namazı arasındaki günahları
bağışlanır. Ancak büyük günahları hariç.
Ramazan ayı geldiği zaman
Emirülmüminin Hz. Ömer b. Hattab (RA) şöyle derdi:
- Merhaba, tümden hayır olan
ay. Gündüz orucu var; gece namazı var. Onda harcanan her meblağ Allah (CC) yolunda
harcanan sadaka gibidir.
Ebu Hüreyre (RA) Rasulüllah (SAV)
Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı:
- “Bir kimse, ramazan ayında; inanarak, sevabını Allah’tan (CC) bekleyerek
oruç tutar ve namaz kılar ise onun gelmiş ve gelecek günahlarını Allah (CC) bağışlar.”
Ebu Hüreyre (RA) Rasulüllah (SAV)
Efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı:
- “Âdemoğlundan ümmetimin işlediği her iyilik on kattan yedi yüz kata kadar
sevap getirir.
Ancak, oruç hariç; o Allah (CC) içindir. Allah-ü Teala (CC) onun için şöyle
buyurdu:
- Oruç benim içindir; onun mükafatını ben veririm. O benim için yemesini,
içmesini, şehvet duygularını bırakır.
Oruçlu için iki ferahlık vardır. Biri iftar zamanıdır; diğeri de Rabbı (CC)
ile karşılaştığı zaman.”
Alttaki haberi bize,
Ebülberakât Sakatî verdi. O da, Yezid b. Harun’dan almış. Dediğine göre; Mes’udi
kendisine şöyle demiş:
- Bana ulaşan habere göre;
bir kimse, ramazan gecelerinden birinde Fetih suresini (48. sureyi) okursa o senenin
tümünde kötülüklerden korunur.
|