Ramazan ayının faziletleri hakkındadır

Ramazan orucundan evvel farz olan oruçlar

Ramazan lafzının manası

Kur'an'ın Ramazan Ayında indirilmesi

Ramazan Ayına has faziletler

Ramazan Ayı hakkında başka bir rivayet

Ramazan kelimesindeki harflerin ifade ettiği manalar

Ayların efendisi, milletlerin efendisi

Kadir gecesinin faziletleri hakkındadır

Kadir gecesini aramak

Kadir gecesi ve cuma gecesi

Kadir gecesinin gizli tutulmasındaki hikmet

Allah-ü Teala'nın (CC) Rasulüllah (SAV) Efendimize ihsan eylediği beş gece

Kadir gecesinin alametleri

Teravih namazı

Teravih namazının cemaatle kılınması ve onda Kur'an'ın açıktan okunması

Kadir gecesi ve Ramazan ayının tümü üzerinedir

Ramazan Bayramı üzerine

Bayram günü için Arapça aslına göre: -İYD adının verilmesi

Dört kavmin dört bayramı

Mü'minin ve kafirin bayramı

Bayramın özelliği

 


RAMAZAN-I ŞERİF


Ramazan Bayramı Üzerine

 

 

 

Allah-ü Teala (CC) şöyle buyurdu:

- “Özünü tertemiz (tezkiye) eden iflâh oldu. Sonra o, Rabbının (CC) adını anarak namaz kıldı.”[1]

Allah-ü Teala (CC)'nın bu Ayet-i Kerimede bize anlattığı iflâh olma durumu iki manâ taşır. Şöyle ki:

a) Cennete girmek. Cehennemden kurtulmak. Bunlar, öbür dünyada olacaktır. Bu dünyadaki iflâh olma durumu ise, âfetlerden belâlardan kurtulmaktır.

b) Dünyada iken, ibadet ve taatta başarı elde edip uğur ve saadet bulmak; âhirette ise, ebedî olarak cennetlerde kalmaktır.

Burada iflâh olmak, saadet bulmak manâsınadır. Bir Ayet-i Kerimede bu manâya şöyle işaret edilmiştir.

- “Müminler iflâh oldu.”[2]

Yani: Saadete erdiler. Aynı manâ, mevzuumuzun başına aladığımız Ayet-i Kerimede dahi vardır.

Allah-ü Teala (CC), başta zikredilen Ayet-i Kerime ile şu manâya işaret etmektedir:

- Manâ temizliği başarısına erdi. Pâk imana kavuştu. Bütün kötülüklerden kendisini korudu.

Her kim, anlatılan manânın dışında kalır ise, yani: Kendini temize çıkarmaz ise, onun için felâh bulma yolu kapalıdır.

Zira, günahkârlar için Allah-ü Teala (CC) şöyle buyurdu:

- “Mücrimler (günahkârlar) felâh bulamazlar.”[3]

Yani: Özlerini temiz tutmayanlar; ne bir şeye erebilirler, ne mesut olurlar.

Biraz da, Ayet-i Kerimenin metninde geçen, tezkiye üzerinde duralım. Bu manâ üzerine değişik görüşler ileri sürüldü.

İbn-i Abbas (RA) tezkiyenin manâsını şöyle açıkladı:

- İmanını şirkten temizleyen. Hasan (RA) dahi şöyle anlattı:

- Kandisi salih, yani: Yararlı olan; ameli de temiz bir şekilde gelişen.

Ebu Ahvas dahi şöyle anlattı:

- O cümle ile, tümden mallar için verilecek zekât anlatılmaktadır. Katâde ve Ata dahi, şöyle demiştir:

- Onunla murad olan manâ fitre vermektir. Başka değil. Allah (CC) ikisine de rahmet eylesin.

- “Rabbının adını anarak namaz kıldı.”[4] Meâlinde aldığımız Ayet-i Kerimenin tefsiri üzerinde de değişik görüşler ileri sürüldü. İbn-i Abbas (RA) şöyle tefsir etti:

- Yüce Allah’ın (CC) birliğini ikrar ederek, beş vakit namazını kıldı.

Ebu Said-i Hudrî (RA) dahi şöyle dedi:

- Tekbir getirmek sureti ile, Rabbının (CC) adını andı; gidip bayram namazını kıldı.

Allah (CC) rahmet eylesin; Veki’ b. Cerrah dahi şöyle dedi:

- Namaz için sehiv secdesi ne ise, ramazan ayı için de fitre odur. Bu manâdan ötürü, Rasulüllah (SAV) Efendimiz, fitre zekâtını farz eyledi. Ta ki: Oruçlunun yanılgılarını temizleye; düzelte.

Fitre vermek, oruçlu için bir temizleyici gibidir. Yani: Orucunu.

Bilhassa boş laf, kötü söz, yalan söz, gıybet, koğuculuk, şüpheli yemek, güzel kadınlara kötü gözle bakmak gibi şeylerden.

İşte fitre, bütün bu kötülüklerin kefaretidir. Oruçlunun eksiklerini tamamlar; sevabını yerine getirir.

Tıpkı: İşlenen günahlara tevbe istiğfar gibi. Yanlış kılınan namaz için yapılan sehiv secdesi gibi.

Namazda yanılmanın sebebi: Şeytandır. Onun inadına yeniden secde edilir.

Oruçta işlenen kötü sözlerin ve masiyetlerin sebebi de şeytandır. Fitre de onun inadını kırmak için verilir.

Allah-ü Teala (CC) bize ve bütün müminlere, şeytanın kandırmacasından, tuzağına düşmekten, başımıza gaileler açmasından korusun.

Allah-ü Teala (CC), bizi dünya afetlerinden ve belâlardan korusun.

Allah-ü Teala (CC), bizi rahmeti ile dünyadan çıkarsın.


[1] A’lâ S. A.14-15

[2] Mü’minûn S. A.1

[3] Yunus S. A.17

[4] A’lâ S. A.15

Her Hakkı Mahfuzdur © www.Gavsulazam.de 2003-2006