RAMAZAN-I
ŞERİF
Ramazan Bayramı Üzerine
Allah-ü Teala (CC) şöyle
buyurdu:
- “Özünü tertemiz (tezkiye) eden iflâh oldu. Sonra o, Rabbının (CC) adını
anarak namaz kıldı.”
Allah-ü Teala (CC)'nın bu Ayet-i
Kerimede bize anlattığı iflâh olma durumu iki manâ taşır. Şöyle ki:
a) Cennete girmek. Cehennemden kurtulmak. Bunlar, öbür
dünyada olacaktır. Bu dünyadaki iflâh olma durumu ise, âfetlerden belâlardan
kurtulmaktır.
b) Dünyada iken, ibadet ve taatta başarı elde edip uğur ve
saadet bulmak; âhirette ise, ebedî olarak cennetlerde kalmaktır.
Burada iflâh olmak, saadet
bulmak manâsınadır. Bir Ayet-i Kerimede bu manâya şöyle işaret edilmiştir.
- “Müminler iflâh oldu.”
Yani: Saadete erdiler. Aynı
manâ, mevzuumuzun başına aladığımız Ayet-i Kerimede dahi vardır.
Allah-ü Teala (CC), başta
zikredilen Ayet-i Kerime ile şu manâya işaret etmektedir:
- Manâ temizliği başarısına
erdi. Pâk imana kavuştu. Bütün kötülüklerden kendisini korudu.
Her kim, anlatılan manânın
dışında kalır ise, yani: Kendini temize çıkarmaz ise, onun için felâh bulma
yolu kapalıdır.
Zira, günahkârlar için Allah-ü
Teala (CC) şöyle buyurdu:
- “Mücrimler (günahkârlar) felâh bulamazlar.”
Yani: Özlerini temiz
tutmayanlar; ne bir şeye erebilirler, ne mesut olurlar.
Biraz da, Ayet-i Kerimenin
metninde geçen, tezkiye üzerinde duralım. Bu manâ üzerine değişik görüşler
ileri sürüldü.
İbn-i Abbas (RA) tezkiyenin
manâsını şöyle açıkladı:
- İmanını şirkten temizleyen.
Hasan (RA) dahi şöyle anlattı:
- Kandisi salih, yani: Yararlı
olan; ameli de temiz bir şekilde gelişen.
Ebu Ahvas dahi şöyle anlattı:
- O cümle ile, tümden mallar
için verilecek zekât anlatılmaktadır. Katâde ve Ata dahi, şöyle demiştir:
- Onunla murad olan manâ fitre
vermektir. Başka değil. Allah (CC) ikisine de rahmet eylesin.
- “Rabbının adını anarak namaz kıldı.”
Meâlinde aldığımız Ayet-i Kerimenin tefsiri üzerinde de değişik görüşler ileri
sürüldü. İbn-i Abbas (RA) şöyle tefsir etti:
- Yüce Allah’ın (CC) birliğini
ikrar ederek, beş vakit namazını kıldı.
Ebu Said-i Hudrî (RA) dahi
şöyle dedi:
- Tekbir getirmek sureti ile,
Rabbının (CC) adını andı; gidip bayram namazını kıldı.
Allah (CC) rahmet eylesin;
Veki’ b. Cerrah dahi şöyle dedi:
- Namaz için sehiv secdesi ne
ise, ramazan ayı için de fitre odur. Bu manâdan ötürü, Rasulüllah (SAV) Efendimiz,
fitre zekâtını farz eyledi. Ta ki: Oruçlunun yanılgılarını temizleye; düzelte.
Fitre vermek, oruçlu için bir
temizleyici gibidir. Yani: Orucunu.
Bilhassa boş laf, kötü söz,
yalan söz, gıybet, koğuculuk, şüpheli yemek, güzel kadınlara kötü gözle bakmak
gibi şeylerden.
İşte fitre, bütün bu
kötülüklerin kefaretidir. Oruçlunun eksiklerini tamamlar; sevabını yerine
getirir.
Tıpkı: İşlenen günahlara tevbe
istiğfar gibi. Yanlış kılınan namaz için yapılan sehiv secdesi gibi.
Namazda yanılmanın sebebi:
Şeytandır. Onun inadına yeniden secde edilir.
Oruçta işlenen kötü sözlerin
ve masiyetlerin sebebi de şeytandır. Fitre de onun inadını kırmak için verilir.
Allah-ü Teala (CC) bize ve
bütün müminlere, şeytanın kandırmacasından, tuzağına düşmekten, başımıza
gaileler açmasından korusun.
Allah-ü Teala (CC), bizi dünya
afetlerinden ve belâlardan korusun.
Allah-ü Teala (CC), bizi
rahmeti ile dünyadan çıkarsın.
|