RAMAZAN-I
ŞERİF
Bayram Günü İçin Arapça
Aslına Göre: -İYD Adının Verilmesi
Bayram günü için:
-İyd.
Adının verilmesi şu sebebe
dayanır: Allah-ü Teala (CC) o bayram günlerinde, kullarına ferahlık ve sürur
iade eder. Yani: Verir.
Denilmiştir ki:
- Bayram günü için:
-İyd.
Tâbirinin kullanılması şu
sebebe dayanır: O gün, Allah-ü Teala’dan (CC) kullarına ihsanlar gelir; bol bol
iyilikler ve nimetler gelir.
Şu manâya geldiğini
söyleyenler de vardır:
- Kul ağlayıp yalvarmak sureti
ile Yüce Allah’a (CC) döner. Yüce Yaratıcı (CC) dahi, kuluna hibeler ve
ihsanlar yollar.
Şu manâya olduğunu anlatanlar
dahi, vardır:
- O gün, kullar ilk
yaratılışlarındaki temiz hallerine dönerler.
Şu manâya geldiği dahi
söylenmiştir:
- Allah’ın (CC) taatından
Rasûlün (Sav) taatına dönmektir. Farzdan sünnete geçmektir. Ramazan ayı
orucundna, şevval ayının altı günlük orucuna başlamaktır.
Denilmiştir ki:
- Bayram için:
-İyd.
Adının verilmesi, müminlere
Yüce Hakk (CC) tarafından şu fermanın gelmesine bağlıdır:
- Evlerinize dönünüz;
günahlarınız bağışlandı. Şöyle anlatanlar da vardır:
- O gün, Allah’ın (CC) emri ve
yasağı anlatılır. Vaadi ve tehdidi dile getirilir.
O gün, ceza ve ziyade ihsan
günüdür. Kadın ve erkek kulların azad günüdür.
O gün, Yüce Hakk’ın (CC) ,
yakında ve uzakta bulunan kullarına teveccüh günüdür.
Ve, o gün: Zayıf kuldan
bağışlaması bol Allah’a (CC) dönüş vardır.
Vehb b. Münebbih şöyle
anlattı:
- Allah-ü Teala (CC) cenneti
ramazan bayramı günü yarattı. Cennetteki tuba ağacını ramazan bayramı günü
dikti.
Cebrail aleyhisselâmı vahiy
meleği olarak ramazan bayramı günü seçti.
Sihirbazlar, ramazan bayramı
günü bağışlandılar. (Galiba, Firavun’un Musa’ya “AS.” iman eden sihirbazları.)
Rasulüllah (SAV) Efendimizin
şöyle buyurduğu anlatıldı:
- “Ramazan bayramı günü insanlar namazgâha çıktıkları zaman, Allah-ü Teala
(CC) onların hallerine bakar ve şöyle buyurur:
- Kullarım, benim için oruç tuttunuz ve benim için namaz kıldınız.
Günahlarınız bağışlanmış olarak evlerinize dönünüz.”
Enes b. Malik’ten (RA) gelen
bir rivayete göre; Rasulüllah (SAV) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
- “Bayram gecesi, Allah-ü Teala (CC) oruç tutanların ecrini bol bol ihsan
eyler.
Bayram sabahı oldukta, Allah-ü Teala (CC) meleklerine yeryüzüne inmeleri
için emir verir. Yeryüzüne indikleri zaman, sokak ağızlarını, yolların
birleştiği yerleri tutarlar.
Oralarda, insanlar ve cinler hariç; hemen bütün yaratılmışların duyacağı
şekilde şöyle seslenirler:
- Ey Muhammed (SAV) ümmeti, Rabbınıza (CC) geliniz. Azı kabul buyurup çok
ihsan edecektir. Büyük günahları da bağışlayacaktır.
O kullar namazgâhlarına çıkıp duâ ettikten sonra; Allah-ü Teala (CC)
onların yerine gelmeyen hiç bir ihtiyaçlarını geri bırakmaz.
Ne dilek dilerlerse, kabul edilir.
Bağışlanmayan günahları kalmaz.
Böylece, bağışlanmış olarak, evlerine dönerler.”
İbn-i Abbas (RA) tarafından
gelen bir hadîs-i şerifte ise, şöyle buyurulmaktadır:
- “Bayram gecesi olduğu zaman, bu geceye:
- Caize.
Gecesi adı verilir.
Bayram günü sabahında ise, melekler, beldelerin hemen her tarafına
dağılırlar.
Sonra gelir; sokak ağızlarında dururlar ve yüksek sesle şöyle bağırırlar:
- Ey Muhammed (SAV) ümmeti, Kerim Rabbınıza (CC) geliniz. Size bol ihsanda
bulunacak ve çokça günahları bağışlayacak.
Bu sesi, Allah’ın (CC) yarattıklarından hemen her şey duyar; ancak insanlar
ve cinler duymazlar.
Müslümanlar, namazgâhlarına çıktıkları zaman; Allah-ü Teala (CC)
meleklerine şöyle buyurur:
- Ey meleklerim.
Melekler, hep bir ağızdan şöyle derler:
- Emreyle ya Rabbi (CC), emrine hazırız.
Allah-ü Teala (CC) meleklerine bu kere şöyle sorar:
- Ücretle çalışan biri, işini tamamladığı zaman, onun mükâfatı nedir?
Bu kere, melekler şöyle derler:
- İlâhımız Efendimiz, onun mükâfatını bol bol vermendir.
Bundan sonra, Şanı Büyük Allah (CC) şöyle buyurur:
- Ey Meleklerim, sizi şahit tutuyorum. Onların ramazan ayında tuttukları
orucun ve kıldıkları namazın sevabını rızam ve mağfiretim eyledim.
Sonra şöyle buyurur:
- Ey kullarım, benden dileyin.
İzzetim celâlim hakkı için; bugün bu cemiyet halinde âhiretiniz için ne
isterseniz veririm.
Dünyanız için bir şey isterseniz, sizi görürüm.
İzzetime celâlime yemin ederim ki: Beni gözettiğiniz süre, sizin
ayıplarınızı kapatırım.
Şeriat sınırlarını koruyan iyiler yanında sizi mahcup etmem.
Artık bağışlanmış olarak dönünüz.
Siz beni hoşnut ettiniz; ben de sizden hoşnutum.
Artık melekler, sevinirler. Allah-ü Teala’nın (CC) bu ümmete ettiği
ihsandan dolayı birbirlerine müjde verirler.
Bilhassa, oruçlarını tutup bayram ettikleri bugünde.”
|