Peygamber (SAV) Efendimiz’in
irtihalinden sonra tabiin devrinde müslümanlar arasında vahdet zayıflamaya,
birtakım batıl fikirler, İslam camiası içerisine sokulup yayılmaya başladı.
İşte tam bu sırada bir topluluk, salih ameller işlemekte ve zühd-ü takvada ileri
giderek uzlet ve vahdet-i ihtiyar ettiler. Bu şekilde hareket eden kimselere
“Sofiyye” denmeye başlandı.
İslamiyyetin ilk zamanlarında
nefislerini riyazat ve zahidliğe vakfedenlere “zahid, abid” gibi isimler
verilirdi. Daha sonraları zahidane hayata sülük etmiş kimselere “sofi” denmeye
başlandı.
Onlar bu dünyanın süsünü
terkedip sof elbise giyerek gizlenmesi gereken yerleri gizlemekle (örtmekle)
yetindiler ve ahireti tercihte ileri gittiler. Onların yegane ilgilendikleri
şey, Hakk’ın (CC) hizmetinde bulunmak ve arzularını ahiret işine sarfetmekti.
www.GAVSULAZAM.de
|