RECEB-İ
ŞERİF
Recep Kelimesi Üzerine
- Recep.
Lâfzı, iştikak yollu çıkan
isimler arasında sayılır. Kelime kökü de:
- Tercip.
Masdarı köküdür.Tercib ise.
Araplara göre şu demeğe gelir:
- Saygı.
Yani: Tâzim.
Bu aya saygı gösterip tâzim
edildiği zaman şöyle denir:
- Ben bu aya saygılı oldum.
(Recebtü hâzeşşehre)
Bu tâbir, Habbab b. Münzir b.
Cümuh’un sözünde dahi geçmiştir. Ki, bu Sakîfe-i Beni Sâide'de olmuştu. Şöyle
ki:
Rasulüllah (SAV) Efendimiz
vefat ettiği gün, tayin edilecek halife için, ansar ve muhacirin ihtilâfa
düştüler. Bu arada, ansar, muhacirine şöyle dedi:
- Bir emir sizden olsun; bir
tane de bizden.
Bu sırada, Habbab kızdı;
kılıcını çekti ve şöyle dedi:
- Ene cüzeylehal-Muhakkek ve
uzaykuhal-mürecceb. (Kavmim arasında ulu, onların boyun eğip saygı gösterdiği
biriyim.)
Burada; bu cümlenin biraz
lugat manâsına göre ayrıntılarına girelim:
- Cüzayk.
Tâbirini kullanmıştır ki; şu
demeğe gelir:
- Sahiplerine göre pek değerli
bir hurma ağacıdır. Bilhassa, meyvelendiği zaman, devrilmemesi için ona dayanak
verirler.
- Recbe.
Lâfzının bir başka manâsı
dahi, şudur: Hurmalığın çevresindeki bina.
Biraz da:
- Cüzeylühal-Muhakkek
Deyimi üzerinde duralım. Şu
manâya gelir:
- Bilhassa uyuz develerin
sürtünüp kaşındığı hurma kütüğü. Yani Küçüğü.
Denilmiştir ki:
- Cezel.
Kelimesinin manâsı şudur:
Develerin sürtünüp kaşınmaları için, ağıllarına dikilen kütük.
Bayezid, Yahya b. Ziyad
Ferra'dan naklen şöyle anlattı:
- Bu aya receb adının
verilmesinin sebebi şudur ki: Bu ayda Araplar, hurmaları bol ağaçlara, destek
verirler. Kökünden taa dalına kadar bağlarlar. Tâ ki: Rüzgâr sallayıp onun
meyvelerini düşürmeye .
Bu işi yaptıkları zaman da, şu
tâbiri kullanırlar:
- Reccebtün-nahle. (Yani:
Hurmaya destek verdim.) Receb, tâbiri için şöyle diyen de vardır:
- Tercib.
Kelimesi şu manâyadır:
Hırsızlık ve daha başka yollardan almak isteyenlerden, meyvelerinin yere
düşmesinden korumak için, hurma dallarına dikenlik yapmak.
Şöyle diyenler dahi vardır:
- Hurmanın meyveli dalları
eğildiği zaman, yere düşmemesi için ona verilen destek işinin adı: Tercib'dir.
Şöyle diyenler dahi vardır:
- O lâfız, Arap dilinden bir
kelime olup bir şeyden heybete kapıldıkları zaman:
- Reccebtüş-şey'e (O şeyden
heybete kapıldım)
Derler.
Bazıları dahi:
-Tercib.
Tâbirini, hazırlanmak manâsına
almışlardır. Zira, bu manâda, Rasulüllah (SAV) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
- “Receb ayı içinde, şâban ayı için çokça hayır tercib edilir.
(Yani hazırlanır.)”
Bazıları da demiştir ki:
- Tercib, Allah-ü Teala’nın (CC)
zikrini tekrar ile, ona tâzim etmektir. Zira, melekler dahi; içinde Yüce Allah’ı
(CC) tesbih, tahmid, takdis bulunan seslerini tercib ederler. (Yani: Tekrar ile
yükseltirler)
Bazıları dahi, bu ayı receb
değil de:
- Recem.
Diye anlatmışlardır. Zira, bu
ayda, müminlere eziyet etmemesi için şeytan recm’ edilir. (Yani: Bir yana
atılır.)
- Receb.
Lâfzı, (Arapça aslına göre) üç
harften ibarettir. Şöyle ki: RA CİM BA.
RA
: Yüce Allah’ın
(CC) rahmetine işarettir.
CİM : Yüce
Allah’ın (CC) cömertliğine delildir.
BA
: Yüce Allah’ın
(CC) iyiliğini ve ihsanını anlatır.
Anlatılan manâya göre: Bu ayın
başından sonuna kadar, kullar üç ihsan gelir. Şöyle ki:
a) Azab olmadan bol rahmet;
b) Cimrilik olmadan bol bol cömertçe vermek.
c) Cefasız, safalı ihsan.
|