Tevbeye mani olan sebepler beştir:
1- Ahirete inanmaz yahud şüphe eder.
2- Ona arzu ve istek o kadar galeb
olmuştur ki, onlara muhalefet etmeye dayanamaz. Arzuların lezzeti ona ahiret
hallerini unutturmuştur. İnsanların çoğunun hicabı, Allah (CC) Hz.leri’nden
ayıran şehvetlerin sevgisidir. Nefse şehvetle uymak cehennem yoludur. Eza ve
cefalara sıkıntılara dayanmak da cennet yoludur.
3- Ahiret vadedir (veresiyedir) dünya
ise peşin ve, nakittir. İnsanın tabiatı peşine meyyaldir.
4- Mümin olan herkes her zaman tevbe
etmek azminde olur. Fakat geciktirir. Önüne gelen her arzuya bunu da yapayım
ondan sonra tevbe edeyim bir daha yapmayayım der.
5- Günahların insanı mutlaka cehenneme
götüreceği lazım değildir. Belki Allah (CC) Hz.leri’nin affı mümkündür. İnsan
kendisi hakkında hüsni zanda bulunur. Ona bir şehvet galib olursa Allah (CC)
Hz.leri affeder diye rahmet umar, yarın öbür gün tevbe ederim diye tevbeyi
geciktirene yarınki günün gelmesi senin elinde değil, belki yarın gelmeden
ölürsün demelidir.
Allah (CC) Hz.leri’ne ve Resulü (SAV) Efendimiz’e itaat edip emirlerine
sımsıkı sarılan günahlarına daima tevbe ederek nedamet içerisinde bulunan
bahtiyar kulları hakkında bakın Yüce Mevlamız (CC) Hz.leri ne buyuruyor: “Üstlerinde
ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır ve gümüşten bileziklerle
süslenmişlerdir. Rableri (CC) de onlara tertemiz bir şarab içirmiştir.”
Bu şarap dünya şarapları ile karıştınlmamalıdır. Şarap cennet şerbetlerinden
olup insana sarhoşluk vermeyen şurup nevinden Yüce Allah (CC) Hz.leri’nin
kullarına cennette cemaliyle ihsan ettiği bahşiyyatıdır.
www.GAVSULAZAM.de
|