Hemen her zaman Hakk’a (CC)
sığınmalı ve Mürşid-i Kamilin rızasından çıkmayarak her emrine razı olmalı.
Yüce Allah (CC) Hz.leri kullarına önderlik edip zatını gerçek manada Allah (CC)
Hz.leri’ne ve Resulüne itaatta önde olanları şöyle beyan ediyor: “(Bir de
üçüncü sınıf hayır işlemekte) ileri geçenler, (ahirette) ileri geçenlerdir.
(İlk Cennete girenlerdir). - Bunlar dereceleri en yüksek olanlar... -Naim
cennetindedirler. Evvelki ümmetlerin (hayırda ileri geçenlerinden) çok
kimseler, -Biraz da sonrakilerden (ahir zaman Peygamberinin (SAV) hayırda ileri
geçenleri).”
Diğer bir Ayetinde de Cenab-ı
Hakk (CC) Hz.leri şöyle buyurur: “Sonra biz Kur’an’ı, kullarımızdan (diğer
ümmetler üzerine) seçtiklerimize (Hz. Muhammed Aleyhisselatü Vesselam’ın
ümmetine) miras kılmaya hüküm verdik, onlardan da (Kur’an’la amelde kusur
etmekle) kimileri nefislerine zulüm edicidir, kimi kötülük ve iyiliği müsavi
gidendir, kimi de Allah’ın (CC) izniyle hayırlarda ileri geçendir. İşte bu
(Kur’an'a varis olmak) büyük ihsandır.”
buyurularak Zatının (CC) ve Resulünün (SAV) gerçek varisi olan veli kullarını
bu şekilde Mucizel Beyan’ında medh-ü sena etmektedir.
Mürşid-i Kamil, insanları
Allah-ü Teala Hz.lerine ulaştıran ve ilimde yüksek derecelere mertebelere
yükselmeye vesile olan bahtiyar kişidir. Ayın parlaması güneşten kaynaklanır,
gerçek ay kalb ve ruhumuzdur. Güneş ise, Mürşid-i Kamilin kalbidir. Dünyaya çok
rağbet ettiğimizden kalbimiz karardığı için Mürşid-i Kamili göremez olduk.
Onlar bu alemde her zaman vardır.
Ey Ulu Mevlam! Ölü kalbleri
uyandır da kullarına lütf-ü kereminle Mürşid-i Kamil kulunu göster. Bu vesile
ile rızana ve Cemalüllahına cümlemizi nail eyle! (AMİN)
Mevlana Celaleddin-i Rumi (RA)
Hz.leri buyurur ki: “Evliya yanında geçen az zaman yüz yıllık takvadan
faidelidir.”
Ey “mü’minim” diyen can!
Bilesin ki bazı kimseler vardır ki, onlara hiç kıymet vermeyiz. Onlar gizli
birer hazinedir. Onlar ahiret sultanları ve insanların irşadcısıdır. Bunlar
deli gibi görünürler. Ey irşad isteyen! İşte Cenab-ı Hak (CC) Hz.leri’nin
manevi askerleri veli kullarını gördün. ama teslim olamıyorsun. Nefis atına
binmiş böyle nereye gidiyorsun? Bu at seni menzili maksuda erdirmez, aksine
uzaklaştırır. Nefsini bilmezsen Rabbini (CC) bulamazsın.
Alemlerin Halikı (CC) sevdiği
Mürşid-i Kamil kulları için şöyle buyuruyor: “Biliniz ki, Allah (CC) katında en
iyiniz, takvası en ziyade olanınızdır.”Takva sahiplerini de şöyle açıklıyor Celle Şanuhu Hz.leri: “(O takva sahipleri)
bollukta ve darlıkta harcayıp yedirenler, öfkelerini yutanlar, insanların
kusurlarını bağışlayanlardır. Allah da iyilik edenleri sever.”
Ey akıl sahibi insan! Şöyle
bir düşün. Yüce Allah (CC) Hz.leri’nin katında sevgili olmayan kullarını irşada
memur olmayan insan kusur bağışlayabilir mi? Kusuru örtüp bağışlayanlar, Aye-ti
Kerimelerde beyan edilen hususlara sahip olan Yüce Allah (CC) Hz.leri’nin
bahtiyar kullarıdır.
Ey Aşık-ı Salik! Mürşid-i
Kamil olan zatı şerifler de sadık birer manevi hekimdirler. Eğer onların
verdiği virdi (vazifeyi) manevi reçeteyi iyi kullanır, akıllı davranırsan, bir
ölünün gaslediciye (yıkayıcıya) teslim olduğu gibi, sen de (şeyhim beni nasıl
terbiye ederse etsin diye) o niyyetle teslim olursan ol, mürşid senin haline
bakar, seni Hakk’ın (CC) inayetiyle yakın zamanda nefs-i emmare, levvame
mülheme sıfatlarından kurtarıp nefsi mutmainne makamına vasıl edip irşad eder.
www.GAVSULAZAM.de
|