Kelime-i
Tevhide Ait Hadis-i Kudsiler
Kainatın Halikı (CC) bir
Hadis-i Kudsi’sinde şöyle buyurur: “Lailahe İllellah Kal’amdır. Ona giren kimse
emin olur.”
“Ey Meleklerim! Lailahe İllallah Ehlini bana yaklaştırınız. Çünkü Ben onları
gerçekten severim.” Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin HısnullahilAzamıdır. Yani
Allah (CC) Hz.leri’nin en büyük bir kalesidir. O kaleye giren zahir ve batın
afetlerden emin olur.
Kudsi Hadislere devam edelim.
Yüce Allah (CC) Hz.leri buyurur: “Yedi kat gökler yedi kat yerler ve bunlarda
bulunan mahlûkat mevcudat mizanın bir kefesine koyulsa, “Lailahe İllallah”
zikrin Efdali oldu. Bununla zikretmek “Allah Allah” Kelimesi ile zikirden
Efdaldir.”
“Arz ile semaya, sığmadım,
mü’min kulumun kalbine sığdım.”
Kalbe Cenab-ı Hak (CC)
Hz.leri’ni tecellisi ayniyle cennettir. Cennetteki mülkün genişliği ma’rifet ve
irfaniyetin genişliğine ve Cenab-ı Hakk’ın (CC) zat sıfat ve ef’alinden
tecellisi miktarına tabidir. Bütün taat ve azaların amellerinden maksat, kalbin
tasfiyesi ve tezkiyesi ve cilasıdır. “Kalbini temizleyen felah ve necat,
buldu.”
Ayet-i Kerimesi ile buna işaret etmektedir.
Yine nakledildiğine göre
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri, Resulüllah (SAV) Efendimize: “Ya Muhammed (SAV)!
Mü'min kulumun bana en çok yakın olabileceği işi dünyayı terketmesidir. (Yani
dünyada kalacağı kadar dünyayı imar etmesidir). Bana en iyi kulluk edecek işide
farzları yerine getirmesidir. ‘Lailahe İllallah’ Kelime-i Tevhidi mü’minlerin
mezarlarında ve mezarlarından kalkışlarında kendilerine arkadaş ve yoldaş olur.
Buna devam edenlerin yüzleri ak ve alınları berrak olur. Onlar orada ‘Lailahe
İllallah, Muhammedün Resulüllah, Velhamdü Lillahi Rabbil Alemin’ derler.”
Ey kul! “Lailahe İllallah”
dediğin zaman dilin, ile ikrar kalbin ile tasdik et ki, ebedi alemde Yüce Allah
(CC) Hz.leri’nin huzurunda mahcup olmayasın. Çünkü insanlar “Lailahe İllallah
diyoruz” diyorlar, fakat nefislerinin arzu ve isteklerine paraya ve dünyaya
tapıyorlar. Yarın kıyamet gününde Allah-ü Teala (CC) Hz.leri: “Ey kulum!
Olmayan şeyi niçin söylüyorsun?”
buyurup “Yalan söyledin” deyince ne cevap vereceksin? Halbuki sen dünya malına
ve paraya kulluk ediyorsun.
Ey insanoğlu! Niçin Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’nden başkasından lezzet alıyorsun? Halbuki bütün her şey
O’nun (CC) elindedir ve bu mülkün sahibidir. Mülkünde istediği gibi tasarruf
eder. Alemde ancak O’nun (CC) dilediği ve O’nun (CC) irade ettiği şey olur.
Onun için O’ndan (CC) başkasından lezzet alma, rahmetinde ümit kesme. Çünkü
O’nun (CC) Rahmetinden ancak kafirler ümid keserler. “Lailahe İllallah” dendiği
zaman, O’nun (CC) meskeni mekanı insanda sadece dil olursa, onun kalbde hiç bir
meyvesi olmaz.
Eğer bu kelimenin (Lailahe
İllallah) insandaki yeri kalb olursa, o zaman mümin demektir. Eğer bu kelimenin
(Lailahe İllallah) insandaki yeri ruh olursa, o zaman o kul Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri’ne aşık demektir. Onun için sen dilin ile mümin olmaktan sakın,
kalbinle mümin ol.
Kelime-i Tevhid (Lailahe
İllallah) kıyamet günü arasatta: “Ya Rabbi (CC)! Bununla şu kadar sene beraber
oldum. Benim hakkımı tanımadı, hürmetimi gözetmedi.” diye senin hakkında davacı
olursa halin nice olur? Kelime-i Tevhidi (Lailahe İllallah) dil ile gönül ile
(kalb) ve tüm azalar ile söylenip Yüce Allah (CC) Hz.leri’nin varlığını,
birliğini, Ulûhiyyet ve Rububiyyetini ruhunun derinliklerine indirip kıyamet
gününde Tevhidin (Lailahe İllallah) lehinde şahidlik etmesi için gayret et. Kelime-i
Tevhidin (Lailahe İllallah) manasının yerleştiği kalbi hiç bir şey köle ve kul
edinemez. Çünkü onun sadece Allah-ü Teala (CC) Hz.leri ile ünsiyeti vardır.
Sadece onun zikri ile mutmain olur. Böyle olunca kalb başkalarının köleliğinden
kurtulmuş olur. Bu bakımdan hürdür fakat nefs şehvetlerine ve dünya
lezzetlerine meyledince, lezzet ve şehvet onu kendisine köle edinir ve o zaman
nefs köle durumundadır. Böyle insanlar kelimei Tevhidin (Lailahe İllallah)
manasını kalblerine yerleştiremeyenlerdir.
Saadet ağacı “Lailahe
İllallah” ağacıdır. Kim onu tasdik dikişi ile diker, İhlâs suyu ile sular,
Salih amel ile gözetirse, onun kökleri sağlam ve sabit olur. Hiç bir şey onu
sarsamaz, yaprakları yeşerir ve meyveleri bol ve kat kat olur. Rabbinin (CC)
izni ile her zaman meyva verir. Bu ağacın meyvesi gafletten uyanıklık, tevbe,
zühd, vera, tevekkül, teslimiyet ve batınî güzel sıfatların hepsidir. Bu ağacı
(Tevhid) tekzib ederek diktiği riya suyu ile suladığın kötü ameller ve çirkin
işlerle ahdi bozmak ve emaneti gözetmemek suretiyle onu (Tevhid) zayi ettiğin
zaman, onun kökleri sağlam ve sabit olmaz, yaprakları yeşermez ve meyve vermez,
kökleri parçalanır. Kim bu ağaca (Tevhide) sığınırsa zafere erişir. Böyle
yapmayan hüsrana uğrar. Kim bu ağaca (Tevhide) bağlanmazsa, iki cihanda bedbaht
olur. Bu (Tevhid) ağacının dallarından bir dala yapışan kimseyi bu dal yüksek
derecelere kavuşturur.
“Lailahe İllallah” öyle bir
kelimedir ki, kendisine yapışan kurtulur. Peygamber (SAV) Efendimiz: “Lailahe
İllallah deyinceye kadar insanlarla muharebe etmeye emrolundum” buyurdu.
“Lailahe İllallah” öyle bir
kelimedir ki, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin Vahdaniyyetini tanımayı sağlar.
Onun meyvesi Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin bir olduğunu ikrardır.
Ey insanoğlu! Allah-ü Teala
(CC) Hz.leri seni tevhidini bilmen için yarattı. Alemdeki bütün her şeyi de
senin için, senin emrine yarattı ve bunlar arasındaki hayvanları, bitkileri
sana hizmetçi kıldı. Yerde senin ikamet etmeni sağlar. Melekler seni muhafaza
eder, güneş sana ışık verir, hepsi senin için yaratılmıştır. Sen sadece Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’ni bilip O’na (CC) kulluk için yaratıldın. Bütün mahlûkat
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin Vahdaniyyetini ve bir olduğunu kabul edip bunu
ikrar için yaratılmıştır. Allahü Teala (Hz)leri seni kendisini bilmen için
yarattı. Seni ise, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin senin için yarattığı
yaratılan eşya ile meşgul oldun, nimetin sahibini (yaratanı) unuttun, sana
gelen bağış ve lütuflanndan faydalandın ama vereni hatırlamadın. Böylece
nimetin şükrünü eda etmedin. Sana verdiği ihsan ve lütuflarının hürmetine
riayet etmedin. Nimet sahibine şükür, O’nun (CC) verdiği nimete teşekkür
etmektir. Bu da kendisine verdiği nimetten dolayı O’na (CC) Hamd-ü Senada
bulunup nurlu yolundaolmakla, zatını anmakla Resul-ü Azam’a (SAV) Salat-ü Selam
ile ve O’nun (CC) tevhidiyle meşgul olmakla olur. Bu hususta Yüce Allah (CC)
Hz.leri şöyle buyurur: “Ey insanoğlu! Sadece Allah-ü Zülcelal (CC) verir.
Öyleyse sadece O’nunla (CC) meşgul ol ve O’na (CC) yönel. Bu hasıl olursa senin
için bütün nimetler hasıl otur.”
Ey insanoğlu! Allah-ü Teala
(CC) Hz.leri’nden başkasına yöneldiğin, onlara iltifat ettiğin müddetçe
“Lailahe İllallah” kelimesini söylemeye devam et. Yatarken, otururken,
gezerken, her türlü halükârda Kelime-i Tevhidi (Lailahe İllallah) söylemeye
devam et. Çünkü o (Tevhid) sendeki iyi olmayan şeyleri yok eder, sana övülen
iyi hasletleri getirir. İman-ı Kâmil olanlar bu Kelime-i Tevhidin hem suretine
hem de manasına sarıldılar. Onlar, onu dilleriyle söylemek suretiyle zahirlerini,
manası ile de batınlarını (maneviyatlarını) süslediler. Bunlar gibi olmayan
ise, bu kelimenin (Lailahe İllallah) lafzına yapıştılar, manasını
bıraktılar. Böylece batınları imandan
nasib alamadı. Onların kalbleri kapkaranlıktır. Bu sözü söylemek suretiyle
sadece dünyalık olan maksadlarına erdiler.
Yüce Allah (CC) Hz.leri,
Kelime-i Tevhidi “Kal’amdır” buyurmuşlardır. Bu kelime (Lailahe İllallah) kalb
dairesini kuşatan bir Kal’a olmazsa, bu kelimenin ruhu ve manası kalbe tam
sinmezse, kalbe hakim olur. Nefsin, hevanın, şehvetin ve şeytanın buraya
girmesine mani olan bir muhafız olmazsa, insan bu kal’anın dışında kalır. Bu
kelimeden nasibin dil olmasın. Bu Kelime-i Tevhidden nasibin onun (Tevhidin)
ruhu ve manası olsun. Bu Kelime-i Tevhidi ruhuna sindir. Çünkü Resulüllah (SAV)
Efendimiz ve diğer Peygamberler (AS) böyle yapmışlardır. Kelime-i Tevhidden
(Lailahe İllallah) nasibin böyle olursa, dünya ve ahiretin sermayesini, iki
dünyanın saadetini kazanmış, Allah-ü Teala (CC) Hz.lerinin veli kullarının zümresine
katılmış olursun. Eğer bu sözden nasibin sadece dil ile söylemekten ibaret
olursa, bu, münafıkların başı Abdullah bin Ubey ve diğer binlerce kalbinden
iman etmeyen münafıkların nasibidir. Eğer Kelime-i Tevhidden nasibin böyle
olursa, dünya ve ahirette hüsrana uğrarsın, bu ise apaçık bir zarardır. Böyle
olunca düşman zümresine katılırsın, münafıklar Cehennemin en alt
derecesindedirler.
Ayet-i Kerimesi buna işaret etmektedir.
“Lailahe İllallah” sağlam bir
kal’adır. Muhalefet ve nifakçılar çekiçlerle, onun yıkılmasına yardımcı oldular
sonra insanların kalbine düşman girdi. İnsanlar “Lailahe İllallah” kelimesinden
uzaklaştılar. Onlarda sadece dilin, Kelime-i Tevhid’i söylemesi kaldı. Böyle
insanlar sadece kal’ayı söylemiş oldular. Kelime-i Tevhid’in (Lailahe İllallah)
sadece lafzını söyleyip manasından haberdar olmamakta insanı ahiret azabından
korumaz. İşte “Lailahe İllallah”
kelimesi de manası ile birlikte aynen ruh ile cesed gibidir. Ruhsuz cesed faide
vermediği gibi bu kelimenin de manasından haberdar olunmadığı ve canı gönülden
kabul ederek söylenmediği zaman faide vermez.
“Lailahe İllallah” sözü en
büyük Kal’adır. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin birliğini bildiren Yüce bir
sözdür. Kim onu kendine Kal’a edinirse ebedi saadeti ve nimetleri elde eder.
Kim de bu mübarek Kelime-i Tevhid’i kendisine Kal’a edinmezse, ebedi azaba
duçar olur.
Resul-i Ekrem (SAV) Allah (CC)
Hz.leri’nin şöyle buyurduğunu bildirdi: “(Lâilâheillallah) -Allah'’tan (CC) başka
İlâh yoktur- Kelime-i Tevhid'i benim emin bölgemdir. Onun derinliğine dalan,
azabımdan kurtulur.”
Manasından da anlaşılacağı
gibi, bu Kudsi bir Hadis'tir. Lâfzı Resulullah (SAV) Efendimizin mübarek
ağzından çıkmıştır. Manası İlahi'dir. Bu Kelime-i Tevhid'in büyük şanını bize
anlatır. Kulun imanı bunun ile artar. Kalbi irfanla dolar. Derinliğine inenin
marifet nuru tam manası ile çoğalır. Tevhid'in ruhu olan bu cümleye devam
şarttır. İman sahibi olduktan sonra başka bir şeyde düşünülemez. Onun derin
manasına daldıktan sonra bir kötülük geleceği de tasavvur edilemez. Bu cümleyi
okurken kul muhtaç bir durumda olduğunu Yüce Hakk’a (CC) arz etmelidir ve O’nun
(CC) TEK'lik şanının azameti önünde nefsini ezmelidir. Anlatılan manada bir
Kelime-i Tevhid okunursa, Allah (CC) Hz.leri’nin emin bölgesine girilmiş olur.
Böylece azaptan kurtulmak da mümkün görülmüş olur.
www.GAVSULAZAM.de
|