SELAT-U
SELAMIN FAYDALARI
“Allah (CC) ve mellekleri
Peygamber’e (SAV) salat ederler. Ey iman edenler! Siz de O’na (SAV) salat edin
ve içtenlikle O’na (SAV) selam verin.”
“Ant olsun, Allah’ı (CC) ve
ahiret gününü umanlar için Allah’ın (CC) Resulü’nde (SAV) güzel bir örnek
vardır.”
Salavat, Kur’an ve sünnette
önemli bir yere sahip olan ve her Müslüman’ın günlük namazlarının teşehhüdünde
sürekli olarak tekrarladığı bir zikirdir. Acaba salavatın sadece salavat
getirene mi faydası var, yoksa Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz ve O’nun (SAV)
Ehl-i Beyt’ine (RA) de faydası olur mu? Bu konuda alimlerin görüşleri
farklıdır.
Şehid-i Sanî, Şerh-i Lüm’a
adlı kitabında şöyle der: “Peygamber (SAV) Efendimiz’e salavat getirmenin
faydası salavat getirenedir. Çünkü Allah-ü Teala (CC) Hz.leri Peygamber (SAV)
Efendimiz’e o kadar yüksek bir makam ve mevki vermiştir ki, artık O’nun (SAV)
makamını yüceltecek bir şey yoktur. Hadislerde ve alimlerin sözlerinde Nebiler
Nebisi (SAV) Efendimiz’in o yüce makamı açıklanmıştır.”
Muhammed Taki (RA) Hz.leri’nin
meclisî’den şöyle nakledilmiştir: “Ümmetinin dua ve salavatı sonucu Peygamber
(SAV) Efendimiz’in kemali artacak olursa, kâmil nâkıstan faydalanmıştır demektir.
Bu ise, aklen muhaldir.”
Bunların karşısında Cemaleddin
Hansarî (RA) Hz.leri, “Şerh-i Lüm’a” kitabının hamişinde şöyle der: “Salavat
getirmenin, Peygamber (SAV) ve Ehl-i Beyt’inin (RA) derecelerinin yükselmesinde
etkili olması uzak bir ihtimal değildir. Çünkü Allah-ü Teala’ya (CC) yakınlık
dereceleri ve O’nun (CC) yanında makam sahibi olmak sınırsızdır. Dolayısıyla
Peygamber (SAV) Efendimiz’e gönderilen salavatın, onu olduğu dereceden daha
yüksek dereceye yükseltmesi mümkündür.”
Allame Seyyid Ali Han (RA),
“Sahife-i Seccadiye”nin şerhinde bu konu hakkında şöyle der: “Salavatın mânası,
dünyada İslam’ın yayılıp yerleşmesini ve böylece Resulullah’ın (SAV) şanının
yücelmesini istemektir. Ahirette ise O’nun (SAV) manevî mevki ve derecesinin
yükselmesini talep etmektir.” Sözünün devamında ise şöyle der: “Bazıları derler
ki: ‘Salavatın faydası sadece salavat getirenedir. Çünkü Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri, O’na (SAV) öyle yüce bir makam vermiştir ki, salavat getirenin
salavatı ve dua edenin duasının artık bir etkisi olmaz.’ Bazları da derler ki:
‘Salavattan amaç, O’nun (SAV) kemalinin çoğalmasını talep etmektir. Bu da O’nun
(SAV) Allah’a (CC) daha fazla yakınlaşmasına sebep olur. Çünkü Allah’ın (CC)
nimetlerine layık olmanın mertebeleri sonsuzdur’.”
Her halükârda, salavatın
salavat gönderene faydası olmasında hiçbir şüphe yoktur. Dolayısıyla Hz.
Peygamber (SAV) ve Ehl-i Beyt’inin (RA) dostluğunu kazanabilmemiz ve onların
pâk nefeslerinden yardım alabilmemiz için, melekutî bir zikir olan salavatı
sürekli söylememiz gerekir.
Bizim Peygamber (SAV)
Efendimiz’e ve Ehl-i Beyt’ine (RA) salavat getirmemiz, Allah (CC) Hz.leri’nin
ve meleklerinin bize salat etmelerine sebep olur. Allah (CC) Hz.leri ve
meleklerinin salatı ise, bizi karanlılardan nura çıkarır. Nitekim Allah-ü Teala
(CC) Hz.leri şöyle buyuruyor: “"Öyle bir mâbuttur ki, sizi karanlıklardan
nura çıkarmak için O (CC) ve melekleri size salat ederler.”
“El-Camiat’ul-Kebîre ziyaretinde
salavatla ilgili olarak şöyle geçer: “Allah-ü Teala (CC), bizim size salavat
getirmemizi, fıtratımız için güzellik, nefsimiz için temizlik kılmıştır.”
Salavatın Faydası Hakkında Elde Ettiğimiz Hadis ve Rivayetlerin Özeti:
1- İlahî Ahlakla Ahlaklanmak:
Ahzab Suresi’nin 56. ayetinde
Allah-ü Teala (CC), Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz’e salavat göndermeyi
emrederek kendisi de O’na (SAV) salat etmektedir. Bu emri yerine getirmek,
“Allah’ın (CC) ahlakıyla ahlaklanın.” emrini yerini getirmek sayılır.
2- İlahî Emre İtaat:
Hz. Resul (SAV) Efendimiz’e
salat ve selam etmek, Allah’ın (CC): “Ey iman edenler! Siz de O’na (SAV) salat
edin ve tam bir teslimiyetle O’na (SAV) selam verin.” şeklindeki emrine
itaattir. Bu itaat ise kurtuluşa vesiledir. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri
buyuruyor ki: “Allah (CC) ve Resulüne (SAV) itaat eden, en büyük kurtuluşla
kurtulmuştur.”
3- Allah’ın (SAV) salat ve selamına hak kazanmak:
“Cami’ul-Ahbar”da Resulullah
(SAV) Efendimiz’den şöyle bir hadis nakledilmiştir: “Cebrail (AS) yanıma gelerek,
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin şöyle buyurduğunu müjdeledi: ‘Kim sana salat
ederse, ben ona salat ederim. Kim sana selam verirse, ben ona selam veririm.’
Ben de buna karşılık şükür secdesi yaptım.”
Bu konuda hadis çoktur. Sadece
bir hadis de Ehl-i Sünnet kitaplarından naklediyoruz: “Sahih-i Müslim”de
Resulullah (SAV) Efendimiz’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Kim bana bir
salat ederse, Allah-ü Teala (CC) ona on salat eder.”
4- Meleklere Eşlik Etmek ve Onların Bağış Dilemelerinden
Yararlanmak:
Salavat ayetindeki “yusallune”
(salat ederler) ibaresinin hükmünce melekler daima Peygamber (SAV) Efendimiz’e
salavat getirmektedirler. Salavat getiren kimse, bu ameliyle kendisini
meleklere benzetmekte ve onlara eşlik etmektedir. Nebevî bir hadiste şöyle buyurulur:
“Kim bir kavme benzerse, o kavimden olur.”
“Cami’ul-Ahbar”kitabında
rivayet edilen bir hadiste Resulullah (SAV) şöyle buyurmuştur: “Cebrail (AS)
benim yanıma gelerek, Allah-ü Teala’nın (CC) şu sözüyle beni müjdeledi: ‘Kim
sana salat ederse, yetmiş bin melek ona salat eder. Kendisine yetmiş bin melek
salat eden kimse de cennet ehlinden olur’.”
5- Allah (CC) Hz.leri’ne yakın olmak:
İbn-i Babeveyh,
“İlel’uş-Şerâi” adlı kitabında kendi senediyle İmam-ı Hasan-ı Askerî (RA)
Hz.leri’nden şöyle rivayet etmiştir: “Allah-ü Teala (CC) Hz.leri, Hz. İbrahim’i
(AS), Hz. Muhammed (SAV) ve Âl-i Muhammed’e (RA) çok salavat getirdiğinden
dolayı kendine dost kıldı.”
6- Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin rızasını kazanmak:
“Cemal’ül-Üsbû’” kitabında
nakledildiği üzere Resulullah (SAV) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Sizin bana
salat etmeniz, hacetlerinizin kabul olmasına sebep olur. Allah’ı (CC) sizden
razı eder ve amellerinizin temiz olmasını sağlar.”
Cenab-ı Allah (CC) Hz.leri’nin rızasını kazanmaya gayret etmek, her müslümanın
gayreti olmalıdır..
7- Resulullah (SAV) Efendimiz’e Yakın Olmak:
“Cami’ul-Ahbar” kitabının
nakline göre Resulullah (SAV) buyurmuştur ki: “Kıyamet günü bana daha yakın
olan, dünya hayatında bana daha çok salat eden kimsedir.”
Hz. Resul (SAV) Efendimiz’in civarında olabilmek kadar saadetli bir durum
olabilir mi?
8- Resullah (SAV) Efendimiz’in şefaat etmesi:
Nakledildiğine göre Resulullah
(s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kim bana salat ederse, şefaatim onu bulur.”
Şefaatten mahrum olmak istemeyen, Hz. Resul (SAV) Efendimiz’in üzerine bol bol
Selat-ü Selam getirmeye gayret etsin.
9- Sevap ve Mükâfat Kazanmak:
Uyun-u Ahbar’ır-Rıza ve Şeyh
Saduk’un Emalî’sinde İmam-ı Rıza (RA) Hz.leri’nden, şöyle buyurduğu
nakledilmiştir: “Muhammed (SAV) ve Âl-i Muhammed’e (RA) salat etmek, Allah (CC)
katında (sevep bakımından), tesbih, tehlil ve tekbir ile eşittir.”
10- Başlı Başına Bir İbadet Oluşu:
Resulullah (SAV) Hz.leri’nden
şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Allah (CC) Hz.leri’ni anmak, ibadettir. Âli ve
evlatlarını (RA) anmak da ibadettir.”
11- Günahların Keffareti:
Şeyh Saduk (RA), kitaplarının
çoğunda İmam-ı Rıza (RA) Hz.leri’nden, şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Günahlarının keffaretlerini ödemeye gücü yetmeyen kimse, Muhammed (SAV) ve
Âl-i Muhammed’e (RA) çok salat etsin. Çünkü onlara salat etmek, günahları
temizler.”
12- Duanın icabete erişmesi:
“Usul-u Kâfi”de Hişam bin
Salim’den (RA), İmam-ı Cafer-i Sadık (RA) Hz.leri’nin şöyle buyurduğu
nakledilir: “Muhammed (SAV) ve Âl-i Muhammed’e (RA) salavat getirilmedikçe duanın
icabete erişmesi engellenir.”
13- Elestu Günü Alınan Ahde Vefa Etmek:
İmam-ı Musa-i Kâzım (RA)
Hz.leri şöyle buyurmuştur: “Kim Resulullah (SAV) Efendimiz’e salat ederse,
(Âlem-i Zer’de) ‘Elestu bi Rabbikum?’ sorusuna verdiği ‘Kalu bela!’
ahdinin üzerinde olduğunu gösterir.”
14- Nifakı Gidermek:
Şeyh Saduk (RA), İmam-ı
Cafer-i Sadık (RA) Hz.leri, Resulullah (SAV) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu
nakletmiştir: “Bana salavat getirdiğinizde sesinizi yükseltin. Çünkü salatvat
getirirken sesi yükseltmek, nifakı giderir.”
15- Amellerin Arınması:
Resulullah (SAV) Efendimiz
şöyle buyuruyor: “Sizin bana salavat getirmeniz, duanızın icabete erişmesine ve
amellerinizin arınmasına sebep olur.”
16- Esenliğe Sebep Oluşu:
Resulullah (SAV) Efendimiz’in
şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Kim bana bir defa salavat getirirse,
Allah-ü Teala (CC) esenlik kapısını onun yüzüne açar.”
17- Rahmete Nail Olmak:
Şeyh Saduk (RA), “Emalî” adlı
kitabında şöyle nakleder: “Emir-ül Müminin İmam-ı Ali (KV) Hz.leri, Resulullah
(SAV) vefat ettikten sonra okuduğu hutbede şöyle buyurdular: “Şahadeteyni
söylemekle cennete girersiniz. Resulullah’a (SAV) salavat getirmekle rahmete
erişirsiniz. Öyleyse Peygamberinize (SAV) çok salavat getirin. Şüphesiz Allah
(CC) ve melekleri O’na (SAV) salat etmekteler. Ey imam edenler, siz de O’na
(SAV) salat ve selam edin.”
18- Fakirlikten Kurtulmak:
Resulullah (SAV) buyurmuştur
ki: “Allah’ı (CC) çok anmak ve bana salavat getirmek, fakirliği giderir.”
19- Unutulanı Hatırlamak:
Resulullah (SAV) şöyle buyurmuştur:
“Bir şeyi unuttuğunuzda bana salavat getirin. Zira bana salavat getirmek, onu
hatırlanmanıza sebep olur, inşaallah.”
20- Hayır Amellerin Ağır Olması:
İmam-ı Cafer-i Sadık (RA)
Hz.leri buyurmuştur ki: “Kıyamet günü teraziye bırakılan en ağır şey, Peygamber
(SAV) Efendimiz’e ve O’nun (SAV) Ehl-i Beyt’ine (RA) salavat getirmektir.”
21- Sırat Köprüsünün Işıklı Olması:
Resulullah (SAV) buyurmuştur
ki: “Bana salavat getirmek, sıratın ışığıdır. Sıratta ışığı olan cehennem
ehlinden olmayacaktır.”
22- Cehennem Ateşinden Kurtulmak:
Resulullah (SAV) Efendimiz
şöyle buyurmuştur: “Bana salavat getiren, kesinlikle cehenneme girmeyecektir.”
23- Kabrin Işıklı Olması:
Resulullah (SAV) Efendimiz
buyurmuştur ki: “Bana çok salavat getirin. Çünkü bana salavat getirmek kabirde,
sırat köprüsünde ve cennette nurdur.”
Selat-u Selamın bu kadar
faydası varken, daha ne duruyorsun? Bu güzelliklerden sen de nasibini al...
www.GAVSULAZAM.de
|