Kalp düzelince, sağlamlaşınca onda zikir dâimî
olur; onun etrâfına ve her tarafına zikir yazılır. Böylesi bir kalbin sâhibinin
gözleri uyuyabilir, ama onun kalbi Rabbini (CC) zikreder. Bu hal o mü’mine
peygamberi Muhammed’den (SAV) mîras kalmıştır.
Sâlih zatlardan birisinin bir tesbihi var idi. Bâzı
geceler o tesbih elinde olduğu halde uyur, sonra uyandığında kendisi
döndürmediği halde tesbih elinde dönüyor ve dili Rabbini (CC) tesbîh ediyor
olurdu.
Sûfîler, uyku üzerlerine ağır basınca
Peygamberlerinin (SAV) sünneti gereği uyurlar. Bâzı sûfîler ise gecenin bir
kısmını özellikle uyuyarak geçirirler. Böylece, hem seher vaktini ibâdetle
geçirmek için o uykudan istifâde etmiş, hem de nefislerinin hakkını ödemiş
olurlar; nefis de şikâyette bulunmaz ve eziyet vermez. Sâlihlerden kimileri de
vardır ki, onlar bâzı geceler hiç de ihtiyaçları olmadığı halde uykulalarını
getirmeye çalışırlar ve uyku için hazırlanırlar. Bu durum kendilerine
sorulduğunda: “Kalbim uykuda Rabbimi (CC) görüyor” derler. Doğru da söylerler.
Zîrâ sâdık rüyâ Allah’tan (CC) bir vahiydir. Sâlihin göz aydınlığı
uykusundadır.
Hakk’ın (CC) yakınlığını kazanmış olan kişi için
özel melekler olur. O melekler ona vekillik ederler. Her zaman onu korurlar. O
uyuduğu zaman onun yanıbaşında, ayaklarının ucunda otururlar. Önünden ve
arkasından onu muhâfaza ederler. Şeytan ona yaklaşmaya cesâret bile edemez. O, Allah-ü
Teâlâ’nın (CC) muhâfazası içinde uyur, O’nun (CC) muhâfazası içinde uyanır,
O’nun (CC) muhâfazası içinde yürür, oturur.
Allah’ım
(CC)! Bizi her hâlimizde muhâfazan altına al. “Bize dünyâda da, âhirette de
güzellik ver ve cehennem azâbından bizi koru.”
Kaynak:
Gavsulazam Abdulkadir-i
Geylani (KSA),
Cilâü’l-hâtır
fi’l-bâtın
ve’z-zâhir
www.GAVSULAZAM.de
|