İMAM-I HASAN (RA) HZ.LERİ'NİN ŞEHADETİ

 

İmam-ı Hasan (RA) Hz.leri, İmam-ı Ali (KV) Hz.leri’nin şehid edilmesiyle Hicri 40. (M. 661) senede Ramazan ayı sonunda Halife oldu. Kendisine kırk bin kişi biat etti. Kan dökülmemesi için bir yıla yakın hilafettensonra hilafeti bıraktı. Muaviye, İmam-ı Hasan (RA) Hz.leri’nin karısı Cude’ye: “Sen kocan Hasan'ı zehirle öldürürsen bende seni oğlum Yezid’le evlendiririm.” demişti. İsteği oldu fakat muaviye dediğini yapmadı, sözünde durup vaadini yerine getirmedi. Cude, bir münafıkın kızı olduğu için bu suçu irtikab etti. Vefasız Cude, İmam-ı Hasan (RA) Hz.leri’ne kasdetmeye karar verdi. Bala zehir katarak Hz. İmam’a gönderdi. Hz. İmam balı yedi, rahatsızlanıp kustu, zehirlenmekten kurtuldu.

 

Hayatı

Şehadeti

Menkibeleri

Hakkındaki Hadis-i Şerifler

 

 

 

Bu sefer Cude taze hurma getirdi: “Ya İmam! Hurmalar taze, buyurun.” dedi. Hz. İmam: “Gel sen de ye.” dedi. Cude üzerine zehir sürülmeyen hurmadan yedi. Hz. İmam yedi tane yedi, rahatsızlandı ve Resûlüllah'ın (SAV) ravzasına giderek iyileşti ve Musula hareket etti. Cude fırsatını bularak Hz. İmam’ın yatağının yanında su içtiği su testisini gördü, testinin ağzı mühürlü idi. Elindeki elmas tozunu ipekli tülbende koyunca tozlar suya karıştı. Hz. İmam uyanınca testiden su içti. Elmas tozları ciğerlerini parça parça etti. Hz. İmam: “Ey vefasız yar. Sana ne oldu?” diye Cude’ye sordu. Ve: “Hizmetimin hakkını unutup saygı göstermedin. Seninle karşılaşmayı mahşere bıraktım” dedi. Kardeşi İmam-ı Hüseyin’i (RA) çağırdı. “Bu evladımı sana emanet bıraktım.” dedi ve “Seni Vacib-ül Vücud olan Allah (CC) Hz.leri’ne emanet eyledim.” dedi ve şu ayeti kerimeyi okudu: “Onlar, o kimselerdir ki kendilerine bir belâ geldiği zaman teslimiyet göstererek: Biz Allah'ın kuluyuz ve (öldükten sonra da) yine ona döneceğiz derler.”[1] Sonra Kelime-i Şehadetle ömrünün kırkıncı yılına vasıl olduğu hicretin kırk dokuzuncu senesi, Rebiulevvelinin beşinci salı günü şehiden vefat edip Medine-i Münevvere'de Cennet-i Bakiaya defnedildi.[2] Allah (CC) Hz. leri O’ndan razı olsun. Feyiz ve şefaatlarıyla bizi faydalandırsın. (AMİN)

Saadetten mahrum Cude de, hain ve korkak oldu, firar edip Mervan’ın yanına sığındı. Mervan da o bahtsızı iki köle üç cariye ile Şam'a gönderdi. Durumu hakime bildirdi. Şam valisi Cude’yi çağırıp meseleyi sordu. Cude gizlemedi ve olduğu gibi anlattı. Üç gün sonra verilen hüküm üzerine ellerini ve ayaklarını bağlatıp Fil adasına bıraktılar. Tufan bahtsızı adaya fırlattı. Cezasını bulup kendisinden bir daha eser görülmedi.[3]

www.GAVSULAZAM.de


[1] El-Bakara S. A.156

[2] Zikir Makamlar S.38

[3] Saadete Ermişlerin Bahçesi

 

 

İMAM-I ALİ (KV) HZ.LERİ

İMAM-I HASAN (RA) HZ.LERİ

İMAM-I HÜSEYİN (RA) HZ.LERİ

İMAM-I ZEYNEL ABİDİN (RA) HZ.LERİ

İMAM-I MUHAMMED BAKIR (RA) HZ.LERİ

İMAM-I CAFER-İ SADIK (RA) HZ.LERİ

İMAM-I MUSA-İ KAZIM (RA) HZ.LERİ

İMAM-I ALİ RIZA (RA) HZ.LERİ

İMAM-I MUHAMMED TAKİ (RA) HZ.LERİ

İMAM-I ALİ NAKİ (RA) HZ.LERİ

İMAM-I HASEN-İ ASKERİ (RA) HZ.LERİ

İMAM-I MUHAMMED MEHDİ (RA) HZ.LERİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

©2003-2004 GAVSULAZAM.de