- Gavsulazam Şeyh Seyyid
Abdulkadir (KSA) : “Kademi hâzâ alâ rakabeti külli veliyyullahi teâlâ”
buyuruyor. (Yani bütün Allah’ın (CC) velilerinin omuzları benim ayağımın
altındadır) Buna ne dersiniz?
Şah-ı Nakş-i Bend (KSA) elini
göğsüne koyarak şu cevabı vermiştir: “Alâ aynî ve basîretî.” (yani başım ve
gözüm üstüne)
Muhammed Bahauddin (KSA) Hz.leri’nin, Nakş-i Bend ismini alması şöyle
olmuştur:
Kendisi anlatıyor:
- Şeyhim Külal bana ismi
celal, yani Allah (CC) ismini telkin etmişti ve bu isilme meşgul olmamı istedi.
Ben de bu ismi çeker, tefekkür ederdim. Lakin isim yalnız dudaklarımda kalır,
kalbime bir türlü işlemezdi.
İşte bundan dolayı sıkıntı
içindeydim ve bir gün sahrada dolaşırken Hızır (AS) benim hacetimi keşfedip
bana: “Ey Bahaeddin (KSA)!” dedi, “sıkılma! Elbet senin de derdinin çaresi
bulunur.” Ben ona sual ettim: “Benim derdimin çaresi nasl bulunur?” O dedi ki: “Yeryüzünde
tasaffur sahibi büyük bir veli vardır. İsmi Abdulkadir’dir (KSA). Türbesi
Bağdat şehrinde. Kim O’ndan (KSA) hacet dilerse, hacetine yerişir.”
Bunun üzerine Seyyid
Abdulkadir’den (KSA) istimdat ettim. O esnada Hz. Hızır (AS) beni Bağdat’a Hz.
Pir Abdulkadir’in (KSA) yanına iletti ve kendimi bir anda Gavsulazam Sultan
Şeyh Abdulkadir-i Geylani’nin (KSA) huzurunda buldum. Ve O’na (KSA) derdimi
anlattım. “Ey alemlerin elini tutucu. Sen benim elimi tut ki, sana el tutucu
desinler.” dedim.
O anda Hz. Pir Abdulkadir-i
Geylani (KSA) bir kere “Allah (CC)!” dedi ve mübarek elini uzatıp kalbimin
üzerine koydu. O anda kalbimdeki sıkıntı gitti ve bana hikmet perdeleri açıldı.
Hz. Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (KSA) şöyle devam etti: “Ya nakşbendî âlem,
nakşi mârâ begir ki turâ nakşebend güyend...” (yani: Ey alemlerin nakşını
tutucu. Sen benim nakşımı tut ki, sana Nakş-ı bend desinler)
Gözümü göğsüme çevirdiğimde
orada bir yazı ile Allah ismini okudum ve ve ismim de Nakş-i Bend oldu.”
Daha sonra Muhammed Bahauddin
Nakş-i Bend (KSA) Hz.leri, hem kendi türbesinde hem de Pir Abdulkadir-i Geylani
(KSA) Hz.lerinin türbesinde yazılı olan şu medhiyyeyi söyledi:
Padişahî herdüâlem Şahi Abdülkadirest
Serveri evlâdı Âdem Şahı Abdülkadirest
Âfütabu Mâhitâbi Arşı ve Kürsiyyi Âlem
Nûr-i Akdes, Nûr-i Âzam Şahi Abdülkadirest...
ANLAMI:
Dünya ve ahiretin padişahı Şah
Abdülkadir’dir (KSA)
Evlad-ü Ademin (insaoğlunun)
serveri, Şah Abdülkadir’dir (KSA)
Güneş, Ay, Arş, Kürs, Kalem
bunların cümlesi
Nuru Şah Abdulkadir’in (KSA) kalbinden
aldılar...
KAYNAKLAR:
1)
Gayb’ın Dili; Abdülkadir
Geylani’nin (KSA) menkibeleri, hikmetli sözleri, Kadiri tarikatı ve evradı;
Muhammed Sadık Ul Sadi, Tercüme Seyyid Hüseyin Fevzi Paşa; Kitsan Yayınları
ISBN 975-7557-47–X; Sayfa 334,335; 353, 354
2)
Ariflerin Menkibeleri;
Demir Murat Tarık Yüksel; Demir Kitabevi. Sayfa 40, 65-66
3)
Batmayan Güneş;
Derleyen Hasan Şen; Furkan Yayınları; ISBN: 975-8622-40-4; Sayfa 128,129
www.GAVSULAZAM.de
|