KONULAR

 

Hayatı

Tarikatı Telkin Alması

Vasiyyeti

Vefatı

Menkibeleri

Hikmetli Sözleri

Müridlerine Olan Şefaati

Evrad-ı Kadiriyye

Öğütleri

HU DESTUR EFENDİM

 

Bize Ali gülü derler

Kadiri bülbülü derler

Aşk narının külü derler...

Kadiriyiz şan bizimdir

Bu gece meydan bizimdir...

 

Aman saki doldur doldur

Dolan nur, dolduran nurdur

İçmeyenler Hak’tan durdur

Kadiriyiz şan bizimdir

Bu gece meydan bizimdir...

 

 

 

Abdulkadir-i Geylani (ksa) Hz.leri'nin Sabah Virdi

 

Bu Virdi, Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (ksa) Efendimiz, her gün öğle namazını müteakiben okumuştur.

 

 

 

Allah’ım (CC)! Salat-u selam’ın Muhammed’e (SAV), O’nun (SAV) hanedan ve arkadaşlarına olsun! Onları dünya ve ahiret esenliğinde daim eyle!

 

Allah’ım (CC)! Rüzgarda bir esinti, bulutlarda bir damla, şimşekte bir parıltı, yıldırımda bir gürültü, Arş ve Kürside bir şey ve varlık mülkünde bir belge varsa mutlaka bunlar Senin Allah (CC) olduğuna, Senden başka ilah bulunmadığına ve Senin yerlerin ve göklerin Rabbi olduğuna, üzüntü ve sıkıntıları kaldırıcı bulunduğuna, gaybleri çok iyi bildiğine, daneleri topraktan çıkardığına, gönülleri teshir ettiğine şehadet ederler.

 

Kalbleri öylesine çevirirsin ki uzakta kalanlar sevgili dost olarak döner, neşe veren meltem gibi eser, gizli bir lütufla hakikate gönül bağlar.

Ya Allah (CC)! Ya Allah (CC)! Ya Allah (CC)!

 

 

Allah’ım (CC), şüphesiz ki ben Senin kulunum, cariyen çocuğuyum. Halkın hepsi Senin kudretinle küçülüp aciz kalır. Onların dizgini Senin elindedir, Gönülleri ise kudret avucunda bulunuyor. Onların kalblerini açan anahtarlar Senin katındadır. Varlık aleminde hiçbir zerre Senin iznin olmadan hareket edemez. Seninle birlikte varlık alemini tedbir düzeyine çıkaran hiçbir kimse yoktur. Mülk-ü saltanatında hiçbir ortağın mevcut değildir. Ey önce gelenlerle sonra gelecek olanların İlahı! Sen İbrahim’in (AS), İsmail’in (AS), Cebrail’in (AS), Mikail’in (AS) Rabbisin (CC). Senin büyük isminle sana tevessül ediyorum, Kerim olan zatına yöneliyonım. sapasağlam ve köklü olan dinine sarılıyorum, en doğru yoluna giriyorum! Yedi ikili surenle ve Kuran-ı Azimle Sana ulaşmak istiyorum. Bin KULHUVELLAHÜ AHAD ile Beytülharamı’nla, İsm-i azamınla, kadîmî isminle, son derece tekrim ve tazime layık olan isminle, o ismin ki onu karanlıkların aydınlığa kavuştuğu Aziz Kitabında gizlediğin isim.

 

O isminle ki gökler onunla tutunmuş, felekler onun önünde baş eğmiş, yerler onun karşısında alçalıp küçülmüş, şeytanlar onunla sönüp hızını kaybetmiş, kilitler onunla açılmış, dağlar onunla onun dehşet ve korkusuyla paramparça olmuş, en müşkül meseleler onunla çözüm düzeyine çıkmış, her canlı onun korkusundan zelil olup küçülmüş, Nuh’un (AS) gemisi onunla selamete erişmiş, ölüler onun sayesinde İsa Peygamberle (AS) konuşmuş, Arap ve Acem onun sır ve hikmetiyle Efendimiz Muhammed’e (SAV) baş eğmiştir.

 

Allah’ım (CC), Sen o ismin hürmetine duayı kabul ettin, boğulanı kurtardın, helak olanları onunla kurtuluşa kavuşturdun, dilleri onunla konuşamaz hale getirdin, onunla dilediğini aziz edersin, dilediğini de zelil ve hakir kılarsın.

 

Ey daima diri olan ey kendi varlığıyla kaim olup hiçbir şeye muhtaç olmayan! Sana tevessül ediyorum. Ey her canlı üzerinde hakim olup onların ne kazandığını gereği gibi bilen! Senden, bütün kullarının kalblerin bana bağlamanı isliyorum. Nasıl ki Arşı kaldıran melekleri Arşa teshir edip bağladınsa… Kuşları boşlukta teshir ettiğin, güneş ve ayı belli kanunlara bağladığın ve her birinin kendi yörüngesinde hareket ettiği, tesbit edilen bir zamana kadar böyle sürüp gideceğini bir illete bağladığın gibi… Denizi de İmran oğlu Musa’ya (AS) teshir ettiğin gibi…

 

Allah’ım (CC), şüphesiz ki bütün bunlara kendi emrinle emrettin, kendi davetinle bunları kendine doğru çektin, kendi hikmetini onlara telkin ettin ve güzel isimlerinle bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz şeyleri ruhumuza çekip getirdin. Böylece onlar beni, görünce gelirler, kendilerini çağırdığım zaman cevap verirler, kendileriyle birlikte bulunduğum zaman beni severler, ayrı kaldığım zaman hasretim çekerler. Emrime karşı gelmezler, benim meclisimden başkasına bakmazlar. Bütün bunlar senin izn-u müsaadenle vücut bulmaktadır. Ey daima diri olan! Ey kendiliğinden var olup zatıyla kaim olan!

 

Halk ve emr Sana mahsustur. Bütün işler Sana yönelip yol alır. Ey emr-u iradesi (Kâf) ile (nûn) arasında olan! Ey kendisine eş ve çocuk edinmiyen!

 

Ya Allah (CC)! Ya Allah (CC)! Ya Allah (CC)! Ya Rahman (CC)! Ya Rahîm! Onların ruhaniyetinin sevgi heyecanını bende uyandır, bu sevgi, gece gündüz devam ettiği müddetçe devam ettir! Şüphesiz ki Sen Azîz  (CC) ve Cebbâr’sın (CC).

 

“De ki: ‘Eğer siz Allah’ı  (CC) seviyorsanız bana uyun ki Allah (CC) da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah (CC) bağışlaması çok olan ve müminleri has rahmetine eriştirendir! Dönüş ancak O’nadır (CC). O (CC) dilediği zaman bütün insanları bir araya getirip toplamaya gücü yeter’.”

 

“Onların gönüllerindeki bozukluğu çekip aldık. Onlar karşılıklı sedirler üzerinde oturan kardeşlerdir. İnanmayanlar ise, batıl şeyleri, Allah’ı (CC) sever gibi severler. Ama iman edenler İse, Allah’ı (CC) çok daha severler.” Evet, müminler Allah’ın (CC) gizli bir lutfuna, sırrının güzelliğine mazhar olarak O’nun (CC) rahmet kanadı altında bulunurlar.

 

Resulullah (SAV) Efendimizden Allah’ın (CC) himayesinde olmamı, O’nun (CC) sahip çıkmasına layık bulunmamı, O’nun (CC) hükmü altında olmamı istiyor, bu hususta şefaatlerini talep ediyorum. Cidden ben Allah’ın (CC) hükmü altındayım, Allah’ın (CC) kabzasında bulunuyorum. Kötülüğü bizden ancak ve ancak Allah (CC) çevirir. Halkın bu hususta da hiçbir güç ve kudreti yoktur ve olamaz da.

 

Ben Allah (CC) ile beraber olduğum zaman, bütün zalimler ve mütecavizler Allah’ın (CC) kahrının harekete gelmesiyle sönüp kül olur. Ancak Allah’ın (CC) dilediği olur; güç ve kudret ancak Allah (CC) ile hasıl olur. Hayrın ve iyiliğin hepsi O’nun (CC) elindedir. Allah’tan (CC) başka galip (üstün kuvvet) yoktur.

 

Kendilerinde güç, üstün kuvvet bulunduğunu zanneden inkarcıların boyunlarına öyle öyle bağlar geçirdik ki, bunlar çenelerine kadar dayandı. Şimdi onlar, kafaları ve burunları yukarı kaldırılmış haldedirler. Hem önlerinden bir sed, hem arkalarından bir sed çektik. Böylece onları sarıverdik, artık görmezler.

 

 

Allah’ım  (CC), Seni çağırıp dua ettiğim hususlar hakkı için beni göreni ve görmeyen bütün yaratıkların üzerinde hissedilecek heybetini bana nasib eyle! Tevrat’ı sağımda, İncil’i solumda, Zebur’u arkamda, Kuran’ı önümde düşünerek bunlarla korunuyorum. Mııhammed (SAV) benim şefaatçımdır. Her şeyden münezzeh ve yüce olan Allah (CC) yoldaşımdır. O (CC), benim bütün ahvalimi bilip beni korumakta ve gütmektedir; bana zarar verecek her şeyden ve herkesten beni muhafaza etmektedir. Allah (CC) düşmanlarımı arkalarından çepçevre kuşatmıştır.

 

Daha doğrusu kafirlerin yalan saydıkları o kitab çok şerefli bir Kuran’dır. Ki o, Levh-i Mahfuzdadır.

 

Kendimden engel ve bağları toparlayıp uzaklaştırdım; çok şiddetli azab ve sıkıntıyı ve her inatçı insanı ve cinni tekrar tekrar defettim. Lanetlenmiş ve kovulmuş her şeytanı kovdum.

 

Hind kılıçlarını ve sonra Taliya mızraklarını, uçuşan okları, vadilerde eyleşenleri (cinleri) bağladım. Böylece düşmanlarımın kılıcı eğildi, mızrakları ve taşları geri çevrildi de onlann boynuna döndü. Allah (CC) onların topluluğunu dağıttı. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık konuşamazlar. Konuşacak olsalar bile ancak hayr ile konuşabilirler, ya da susup otururlar.

 

Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber!

 

 

“Şimdi onlar Yusuf’u (AS)görünce kendisini büyük bir varlık olarak tanıdılar. Hayranlıklarından ellerini kestiler ve dediler ki: ‘Allah’ı (CC) tenzih ederiz. Bu, bir beşer değildir. Bu, çok şerefli melekten başkası değildir’.”

 

 

 

 

Allah’ın (CC) ismiyle düşmanlarımın ağzına gem vurdum; Musa’nın (AS) asasıyla onları dövdüm. Bir milyon KUL HUVELLAHU  ile onları sağır ettim, dilsiz ettim. Bana karşı çıkıp tecavüzde bulunamazlar, isterse her biri bir dağ gibi olsun! Onları yeryüzü parçalanıp dağılacağı gibi parçalayıp dağıttım, hepsini ayaklarımın altına aldım. Onlar deve ise ben de arslanım. Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışı insanların yaratılışından elbet daha büyüktür. Fakat insanların çoğu bilmezler.

 

 

Şüphesiz ki ben, kendimin de, sizin de Rabbiniz olan Allah’a (CC) güvenip dayandım. Yürür hiçbir mahluk hariç olmamak üzere hepsinin altından tutan Odur. Benim Rabbim (CC) hakikaten doğru bir yol üzerindedir.

 

Allah (CC) bize yeter ve O (CC) ne güzel vekildir! Allah’ın (CC) salat-u selamı Efendimiz Muhammed’e (SAV) ve O’nun (SAV) hanedan ve arkadaşlarının hepsine olsun!

 

 

Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-‘Aliyyil-‘Azîm. Velhamdu lillâhi Rabbil-âlemîn.

 

Kaynak:Füyuzat-ı Rabbaniyye 

www.GAVSULAZAM.de

 

HOME              İNDEX        DERVİŞ

YOLUMUZ

       MAİL          NOT BIRAK
 
2003-2004, GAVSULAZAM.de.        Her Hakkı Mahfuzdur.