Allah’ım (CC)! Salat-u
selam’ın Muhammed’e (SAV), O’nun (SAV) hanedan ve arkadaşlarına olsun! Onları
dünya ve ahiret esenliğinde daim eyle!
Allah’ım (CC)!
Rüzgarda bir esinti, bulutlarda bir damla, şimşekte bir parıltı, yıldırımda bir
gürültü, Arş ve Kürside bir şey ve varlık mülkünde bir belge varsa mutlaka
bunlar Senin Allah (CC) olduğuna, Senden başka ilah bulunmadığına ve Senin
yerlerin ve göklerin Rabbi olduğuna, üzüntü ve sıkıntıları kaldırıcı
bulunduğuna, gaybleri çok iyi bildiğine, daneleri topraktan çıkardığına,
gönülleri teshir ettiğine şehadet ederler.
Kalbleri
öylesine çevirirsin ki uzakta kalanlar sevgili dost olarak döner, neşe veren
meltem gibi eser, gizli bir lütufla hakikate gönül bağlar.
Ya Allah (CC)! Ya Allah (CC)! Ya
Allah (CC)!
Allah’ım (CC),
şüphesiz ki ben Senin kulunum, cariyen çocuğuyum. Halkın hepsi Senin
kudretinle küçülüp aciz kalır. Onların dizgini Senin elindedir, Gönülleri ise
kudret avucunda bulunuyor. Onların kalblerini açan anahtarlar Senin katındadır.
Varlık aleminde hiçbir zerre Senin iznin olmadan hareket edemez. Seninle birlikte
varlık alemini tedbir düzeyine çıkaran hiçbir kimse yoktur. Mülk-ü saltanatında
hiçbir ortağın mevcut değildir. Ey önce gelenlerle sonra gelecek olanların İlahı!
Sen İbrahim’in (AS), İsmail’in (AS), Cebrail’in (AS), Mikail’in (AS) Rabbisin (CC).
Senin büyük isminle sana tevessül ediyorum, Kerim olan zatına yöneliyonım.
sapasağlam ve köklü olan dinine
sarılıyorum, en doğru yoluna giriyorum! Yedi ikili surenle ve Kuran-ı Azimle
Sana ulaşmak istiyorum. Bin KULHUVELLAHÜ AHAD ile Beytülharamı’nla, İsm-i
azamınla, kadîmî isminle, son derece tekrim ve tazime layık olan isminle, o
ismin ki onu karanlıkların aydınlığa kavuştuğu Aziz Kitabında gizlediğin isim.
O isminle ki
gökler onunla tutunmuş, felekler onun önünde baş eğmiş, yerler onun karşısında
alçalıp küçülmüş, şeytanlar onunla sönüp hızını kaybetmiş, kilitler onunla
açılmış, dağlar onunla onun dehşet ve korkusuyla paramparça olmuş, en müşkül
meseleler onunla çözüm düzeyine çıkmış, her canlı onun korkusundan zelil olup
küçülmüş, Nuh’un (AS) gemisi onunla selamete erişmiş, ölüler onun sayesinde İsa
Peygamberle (AS) konuşmuş, Arap ve Acem onun sır ve hikmetiyle Efendimiz
Muhammed’e (SAV) baş eğmiştir.
Allah’ım (CC), Sen
o ismin hürmetine duayı kabul ettin, boğulanı kurtardın, helak olanları onunla
kurtuluşa kavuşturdun, dilleri onunla konuşamaz hale getirdin, onunla
dilediğini aziz edersin, dilediğini de zelil ve hakir kılarsın.
Ey daima diri
olan ey kendi varlığıyla kaim olup hiçbir şeye muhtaç olmayan! Sana tevessül
ediyorum. Ey her canlı üzerinde hakim olup onların ne kazandığını gereği gibi
bilen! Senden, bütün kullarının kalblerin bana bağlamanı isliyorum. Nasıl ki
Arşı kaldıran melekleri Arşa teshir edip bağladınsa… Kuşları boşlukta teshir ettiğin,
güneş ve ayı belli kanunlara bağladığın ve her birinin kendi yörüngesinde
hareket ettiği, tesbit edilen bir zamana kadar böyle sürüp gideceğini bir
illete bağladığın gibi… Denizi de İmran oğlu Musa’ya (AS) teshir ettiğin gibi…
Allah’ım (CC),
şüphesiz ki bütün bunlara kendi emrinle emrettin, kendi davetinle bunları
kendine doğru çektin, kendi hikmetini onlara telkin ettin ve güzel isimlerinle
bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz şeyleri ruhumuza çekip getirdin. Böylece
onlar beni, görünce gelirler, kendilerini çağırdığım zaman cevap verirler,
kendileriyle birlikte bulunduğum zaman beni severler, ayrı kaldığım zaman
hasretim çekerler. Emrime karşı gelmezler, benim meclisimden başkasına
bakmazlar. Bütün bunlar senin izn-u müsaadenle vücut bulmaktadır. Ey daima diri
olan! Ey kendiliğinden var olup zatıyla kaim olan!
Halk ve emr
Sana mahsustur. Bütün işler Sana yönelip yol alır. Ey emr-u iradesi (Kâf) ile
(nûn) arasında olan! Ey kendisine eş ve çocuk edinmiyen!
Ya Allah (CC)! Ya Allah (CC)! Ya
Allah (CC)! Ya Rahman (CC)! Ya Rahîm! Onların ruhaniyetinin sevgi
heyecanını bende uyandır, bu sevgi, gece gündüz devam ettiği müddetçe devam
ettir! Şüphesiz ki Sen Azîz (CC) ve Cebbâr’sın
(CC).
“De ki: ‘Eğer
siz Allah’ı (CC) seviyorsanız bana uyun
ki Allah (CC) da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah (CC) bağışlaması
çok olan ve müminleri has rahmetine eriştirendir! Dönüş ancak O’nadır (CC). O (CC)
dilediği zaman bütün insanları bir araya getirip toplamaya gücü yeter’.”
“Onların gönüllerindeki bozukluğu
çekip aldık. Onlar karşılıklı sedirler üzerinde oturan kardeşlerdir. İnanmayanlar
ise, batıl şeyleri, Allah’ı (CC) sever gibi severler. Ama iman edenler İse,
Allah’ı (CC) çok daha severler.” Evet, müminler Allah’ın (CC) gizli
bir lutfuna, sırrının güzelliğine mazhar olarak O’nun (CC) rahmet kanadı
altında bulunurlar.
Resulullah (SAV) Efendimizden
Allah’ın (CC) himayesinde olmamı, O’nun (CC) sahip çıkmasına layık bulunmamı,
O’nun (CC) hükmü altında olmamı istiyor, bu hususta şefaatlerini talep
ediyorum. Cidden ben Allah’ın (CC) hükmü altındayım, Allah’ın (CC) kabzasında
bulunuyorum. Kötülüğü bizden ancak ve ancak Allah (CC) çevirir. Halkın bu
hususta da hiçbir güç ve kudreti yoktur ve olamaz da.
Ben Allah (CC)
ile beraber olduğum zaman, bütün zalimler ve mütecavizler Allah’ın (CC) kahrının
harekete gelmesiyle sönüp kül olur. Ancak Allah’ın (CC) dilediği olur; güç ve
kudret ancak Allah (CC) ile hasıl olur. Hayrın ve iyiliğin hepsi O’nun (CC) elindedir.
Allah’tan (CC) başka galip (üstün kuvvet) yoktur.
Kendilerinde
güç, üstün kuvvet bulunduğunu zanneden inkarcıların boyunlarına öyle öyle
bağlar geçirdik ki, bunlar çenelerine kadar dayandı. Şimdi onlar, kafaları ve
burunları yukarı kaldırılmış haldedirler. Hem önlerinden bir sed, hem
arkalarından bir sed çektik. Böylece onları sarıverdik, artık görmezler.
Allah’ım (CC), Seni
çağırıp dua ettiğim hususlar hakkı için beni göreni ve görmeyen bütün
yaratıkların üzerinde hissedilecek heybetini bana nasib eyle! Tevrat’ı sağımda, İncil’i solumda, Zebur’u
arkamda, Kuran’ı önümde düşünerek
bunlarla korunuyorum. Mııhammed (SAV) benim şefaatçımdır. Her şeyden münezzeh
ve yüce olan Allah (CC) yoldaşımdır. O (CC), benim bütün ahvalimi bilip beni
korumakta ve gütmektedir; bana zarar verecek her şeyden ve herkesten beni
muhafaza etmektedir. Allah (CC) düşmanlarımı arkalarından çepçevre kuşatmıştır.
Daha doğrusu
kafirlerin yalan saydıkları o kitab çok şerefli bir Kuran’dır. Ki o, Levh-i
Mahfuzdadır.
Kendimden
engel ve bağları toparlayıp uzaklaştırdım; çok şiddetli azab ve sıkıntıyı ve
her inatçı insanı ve cinni tekrar tekrar defettim. Lanetlenmiş ve kovulmuş her
şeytanı kovdum.
Hind kılıçlarını
ve sonra Taliya mızraklarını, uçuşan okları, vadilerde eyleşenleri (cinleri)
bağladım. Böylece düşmanlarımın kılıcı eğildi, mızrakları ve taşları geri çevrildi
de onlann boynuna döndü. Allah (CC) onların topluluğunu dağıttı. Onlar
sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık konuşamazlar. Konuşacak olsalar
bile ancak hayr ile konuşabilirler, ya da susup otururlar.
Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu
Ekber!
“Şimdi onlar Yusuf’u (AS)görünce
kendisini büyük bir varlık olarak tanıdılar. Hayranlıklarından ellerini
kestiler ve dediler ki: ‘Allah’ı (CC) tenzih ederiz. Bu, bir beşer değildir.
Bu, çok şerefli melekten başkası değildir’.”
Allah’ın (CC)
ismiyle düşmanlarımın ağzına gem vurdum; Musa’nın (AS) asasıyla onları dövdüm.
Bir milyon KUL HUVELLAHU ile onları
sağır ettim, dilsiz ettim. Bana karşı çıkıp tecavüzde bulunamazlar, isterse
her biri bir dağ gibi olsun! Onları yeryüzü parçalanıp dağılacağı
gibi parçalayıp dağıttım, hepsini ayaklarımın altına aldım. Onlar deve ise ben
de arslanım. Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışı insanların yaratılışından
elbet daha büyüktür. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Şüphesiz ki
ben, kendimin de, sizin de Rabbiniz olan Allah’a (CC) güvenip dayandım. Yürür
hiçbir mahluk hariç olmamak üzere hepsinin altından tutan Odur. Benim Rabbim
(CC) hakikaten doğru bir yol üzerindedir.
Allah (CC) bize
yeter ve O (CC) ne güzel vekildir! Allah’ın (CC) salat-u selamı Efendimiz
Muhammed’e (SAV) ve O’nun (SAV) hanedan ve arkadaşlarının hepsine olsun!
Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-‘Aliyyil-‘Azîm. Velhamdu lillâhi
Rabbil-âlemîn.
Kaynak:Füyuzat-ı
Rabbaniyye
www.GAVSULAZAM.de
|