İMAM-I MUSA-İ KAZIM (RA)

HZ.LERİ'NİN ŞEHADETİ

 

İmam-ı Musa-i Kazım (RA) Hz.leri Din-i Mübin-i Ahmediyye’nin yükselmesine ve Ümmet-i Muhammed’in irşadına çalışmış, yirmibeş sene üç ay kadar İmamet-i Kübra’da bulunarak Hicret-i Nebeviyye’nin 186 (M. 802) Saferül Hayrın 25.nci Cuma günü, Bağdat’da Abbasilerin 5.nci halifesi Harun Reşit O’nu zindana attırdı. Zindanda şehiden irthali dari Firdevs olmakla Bağdat’da, Bağdat’ın kuzeybatısıııda “Kazimiyye” mahallesinde defnolunmuştur. Bu mahalle, Dicle nehrinden beş kilometre içerdedir. Büyük ve çok süslü bir türbesi ve hemen yanında büyük bir cami vardır. Müslümanların en çok ziyaret ettiği türbelerden biridir. İmam-ı Azam Ebu Hanife (RA) Hz.leri’nin türbesine yakındır. İmam-ı Musa-i Kazım (RA) Hz.leri’nin zamanında Ehl-i Beyt’ten olanlara maalesef birçok haksızlıklar yapışmıştır. Zamanın sultanları tarafından birkaç kere hapse atılmış ve hapiste iken vefat etmiştir. Halbuki Hz. İmam’ın dünyaya düşkünlüğü yoktur. Züht ve takvası çoktu. Affı ve ihsanı, kerem ve cömertliği ile meşhurdur.

Hz. İmam (RA) Hz.leri Medine-i Münevvere’de otururdu. Siyasete hiç karışmadığı halde Abbasi Halifelerinden Muhammed Mehdi, kendisini Medine’den Bağdat’ getirterek hapsetmiş, bir müddet sonra İmam-ı Ali (KV) Hz.leri’ni rüyada görmüştür. Kendisine Kur’an-ı Kerim’dcn şu ayeti okudular: “Demek ki, iradeyi ele alırsanız hemen yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını kesip atacaksınız.”[1] Bu Ayet-i Kerime’yi duyar duymaz Hz. İmam’ı (RA) hapisten çıkararak kendisine ve evlatlarına karşı isyan etmeyeceğine yemin teklif etmiş, Hz. İmam (RA) Hz.leri: “Bu işi asla yapmam ve şanıma da yakıştırmam.” buyurunca doğru söylediğini tasdik etmiş ve Medine’ye dönmesine izin vermişti. Sonra halife Harun Reşit Hicri 179. (M. 795) yılında umreden dönerken Medine’ye uğramış, Hz. İmam’ı (RA) yanına alıp Bağdat’a getirmiştir.

Ardı arkası kesilmeyen hadiselerin sona ermesi düşüncesi ile tekrar hapsettirmiştir. “Bağdat Tarihi” kitabının yazarının rivayetine göre, Hz. İmam’ı (RA) ölünceye kadar hapiste tutmuştur. Diğer rivayete göre, Harun Reşit de gördüğü korkulu bir rüya üzerine onu hapisten çıkararak Medine’ye göndermiştir. Ancak Bağdat’da vefat etmiş olması, hatibin rivayetini kuvvetlendirmektedir. Hatta zehirleterek vefat ettiği de rivayet olunur. Yedi sene zindanda kaldı. Hapishanede iken Harun Reşit’e yazdığı mektupta şöyle dedi: “Benden belâ ve musibet son bulmayacak, buna karşılık sen de daima rahat ve genişlik içinde olacaksın. Yalnız şunu unutma ki, sonu gelmeyen ahirete sen de, ben de gideceğiz.”

Yahya bin Halid Bermeki tarafından hurma içinde zehir verilerek öldürüldüğü rivayet olunmaktadır. Zehir verildiği gün İmam-ı Musa-i Kazım (RA) Hz.leri: “Bana bu gün zehir verdiler. Yarın vücudum sararacak, sonra yarısı kızaracaktır. Ertesi gün de siyah olacaktır. O zaman vefat ederim.” buyurmuştur. Dedikleri aynen olmuştur.

www.GAVSULAZAM.de


[1] Muhammed (Kıtal) S. A.22

 

 

Hayatı

Şehadeti

Menkibeleri

 

 

 

İMAM-I ALİ (KV) HZ.LERİ

İMAM-I HASAN (RA) HZ.LERİ

İMAM-I HÜSEYİN (RA) HZ.LERİ

İMAM-I ZEYNEL ABİDİN (RA) HZ.LERİ

İMAM-I MUHAMMED BAKIR (RA) HZ.LERİ

İMAM-I CAFER-İ SADIK (RA) HZ.LERİ

İMAM-I MUSA-İ KAZIM (RA) HZ.LERİ

İMAM-I ALİ RIZA (RA) HZ.LERİ

İMAM-I MUHAMMED TAKİ (RA) HZ.LERİ

İMAM-I ALİ NAKİ (RA) HZ.LERİ

İMAM-I HASEN-İ ASKERİ (RA) HZ.LERİ

İMAM-I MUHAMMED MEHDİ (RA) HZ.LERİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

©2003-2004 GAVSULAZAM.de