LAKAB TAKMAK

Hİnsanın hoşlanmayacağı, insanı rencide edici isim takmak...

Müslümana kötü isim takmak veya başkasının taktığı kötü ismi söylemek caiz değildir. Soy adı ve namı müstean koymak, caizdir. Hadis-i Şerif'te: "Kötü ismi olan, bunu güzel isme çevirsin!" buyruldu.


Müslümana güzel isim takmak caizdir. Fasıkları, cahilleri, mürtedleri böyle isimlerle çağırmak mekruhdur. Çünki, bunlar, medh edici, övücü isimlerdir. Mecaz olarak da, söylenemezler. Kendi çocuklarına, bu ismleri tefeül ederek, uğurlu olmak için koymak, caiz olur denilmişdir. Salih oldukları meşhur olan alimleri bu isimler ile zikr etmek caiz ve faidelidir.

 

İbni abidin (RA), beşinci cildde buyuruyor ki, çocuğa konulacak isimler arasında en efdal olanı, Abdullah, sonra Abdurrahman, sonra Muhammed, sonra Ahmed, daha sonra İbrahim’dir. Allah-ü Tealanın (CC) isimlerinden olan Ali, Reşid, Aziz gibi ismleri de koymak caizdir. Fakat, bu isimleri söylerken hürmet etmek lazımdır.

 

Bilerek hürmetsizlik eden kafir olur. Mesela, ismi Abdülkadir olana, Abdülkoydur demek, Hasen yerine Hasso, İbrahim yerine İbo demek, bu isimlerle alay etmek olur. Bu ismlerle alay etmek niyyet edilmezse, küfür olmaz ise de, küfre benziyen şeyi söylemekten sakınmak lazımdır. Çocuk, dünyaya gelip, hemen ölse, isim koymadan defn edilmez.

 

Abdünnebi ismi caiz ise de, koymamak ihtiyatlı olur. Seyyid Abdülhakim Arvasi (RA) Hz.leri hicri kameri 1362 [m. 1943] senesinde vefat edinciye kadar, İstanbul’da, Bayezid camiinde, Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri, ikindi namazından sonra, yirmibeş sene vaz ve irşad eyledi.

 

Bir vaazında, “Veledin, valideyni üzerinde üç hakkı vardır: Doğdukta müslüman ismi koymak; âkil (aklı yetmeye başlayınca, yani çocukluk devresinden çıktığında) oldukta (aklı yetmeye başlayınca, yani çocukluk devresinden çıktığında), kitabet, ilm ve sanat öğretmek; bâliğ oldukta (buluğ çağına, ergenlik çağına girince), dini ve ahlakı güzel bir müslüman bulup, bununla hemen evlendirmekdir.” buyurdu.

 

Kızları böyle evlendiren ana-baba, hatta her akraba ve ahbablar ve hatta komşular çok sevab kazanırlar. Avrupada, Amerikada, din, edeb düşmanı olarak yetiştirilen soysuzlara, uydurma diploma vererek, profesör isim ve etiketi ile islam memleketlerine gönderiyorlar.

 

Bu imandan yoksun olan cahil kişileri liselere, üniversitelere muallim ve profesör yapıyorlar. Bunlar, tuzaklarına düşen müslüman evladlarını dinsiz, mezhebsiz yapıyorlar. Bunlar kolayca, hain, katil oluyorlar. Kızlarını, oğullarını bu mekteblere veren ana babalar, evladlarını kendi elleri ile Cehenneme atmakdadırlar.[1]

www.GAVSUALAZAM.de


[1] İslam Ahlakı; İmamı Rabbani (RA) Mektûbatı; Ali bin Emrullah Muhammed Hadimi


© 2003-2004   www.Gavsulazam.de   Her Hakki Mahfuzdur.