Hasedin
çeşitli sepepleri vardır.
Bunlar kısaca şunlardır:
1.
Düşmanlık: Bu, hasedin en önemli sebeplerinden birisidir. Kur’an’da şöyle
buyurulmaktadır: “Onlar sizinle karşılaştıkları zaman ‘inandık’ derler. Kendi
başlarına kaldıkları zaman size karşı öfkeden parmaklarını ısırırlar. De ki,
"Öfkenizden ölün. Şüphesiz Allah (CC) göğüslerin özünü bilir.”
Böyle kin ve düşmanlık sebebiyle ortaya
çıkan hased çok kere çekişme ve kavgalara da yol açar, hayat boyunca devam
eder, hileli yollarla nimetin izalesine gidilir, insanın şerefi ile oynanır ve
gizli işlerinin açığa çıkarılması için çaba harcanır.
2.
Teazzuz: Bir kişinin üstünlük taslaması karşısında diğer bir kişinin ağırına
gitmesidir. Kişinin, emsallerinden, mevki, ilim veya servet sahibi olan
birisinin kendisine karşı kibirlenmesi halinde bunu hoşgörü ile karşılayamadığı
için hased etmesidir.
3. Doğrudan
doğruya kendisinin kibirlenmesinden, karşısındaki insanı küçük görüp onu
kendine hizmet etmesi ve bütün arzularında kendi emrinde olması isteğinden
kaynaklanan haseddir. Müşriklerin “Kur’an iki şehrin birinden bir büyük adama
indirilmeli değil miydi”,
demeleri böyle bir hasedin ifadesidir.
4.
Şaşkınlık ve hayranlık: Kur’an, geçmiş ümmetlerden bahsederken, onların
kendileri gibi bir insanın risalet, vahiy ve Allah’a (CC) yakınlık gibi bir
mevkiye ulaşmasına şaştıklarını ve bunun sonucu olarak haset ettiklerini
anlatır: “Siz de bizim gibi birer insansınız”
“Bizim gibi iki insana mı inanacağız?”
“Kendiniz gibi insana itaat ederseniz
hüsrana uğrayacağınızdan hiç şüphe yoktur”
5.
Amacına ulaşamama korkusu: Kişilerin belli bir amaca ulaşmak konusunda
birbirine üstünlük sağlama arzularına dayanır. Diğerinin amacına ulaşmasına
yardımcı olan her nimet, diğeri için bir hased kaynağıdır.
6.
Makam ve mevki sevgisi, önderlik isteği: Sözgelimi bir kimsenin
bir ilim dalında parmakla gösterilen tek adam olmayı istemesi, bu konuda
kendisine rakip olabilecek veya göz diktiği yere ulaşmış kimselere hased
etmesinin başlıca nedenidir.
Sürekli övülmek ve üstün gelmek isteğinde
olan kimse, “işte bu adam kendi sahasında zamanın en büyüğüdür, eşi ve benzeri
yoktur” denildiğinde nasıl sevinirse, başka bir kimsenin kendisine ortak
gösterilmesi, yerini alması hafinde de kıskançlık duyar, hased eder.
7.
Kötü huyluluk ve Allah’ın kullarına verdiği nimetlere karşı cimrilik: Kişinin mal,
önderlik sevgisi ve derdi olmamakla birlikte; ona Allah’ın (CC) nimetler
verdiği, iyi huylarla donattığı bir kimseden söz edilince bundan rahatsız olur,
hased eder. Buna karşılık birisinin içinde bulunduğu zorluk ve çektiği
sıkıntılardan söz edildiğinde de sevinç duyar. Böylesi kimseler başkalarının
kötü durumda olmalarını sever ve Allah’ın (CC) lütuflarına karşılık cimrilik
gösterirler.
Kalpten hasedi atmanın yolları: Hased daha
önce de ifade edildiği gibi kalbin en büyük hastalıklarındandır. Kalp
hastalıkları ise ancak ilim ve amel ile tedavi edilebilir. Hased hastalığını
tedavi edebilmek için öncelikle hasedin din ve dünya için getirdiği zararları
bilmek, bu hususta ilim sahibi olmak gerekir. Üstelik hased, kendisine hased
edilen kimseye zarar getirmez. Bu nedenle kişinin kendine düşman olması
anlamına gelen hasedden kurtulmak için, hasedin şu zararlarını iyice
anlamalıdır: Hased eden, Allah’ın (CC) yaptığı taksim ve takdire rıza
göstermiyor, onun iradesine karşı geliyor demektir. O’nun (CC) bizce gizli olan
hükümleri ile mülkünde gerçekleştirdiği adalete kızmak, onu çirkin bulmak
anlamına gelmektedir. Bu ise, kişinin tevhidin özüne ters düşmesinden,
dolayısıyla imanının zedelenmesinden başka bir şey değildir. Hasedden vaz
geçmek için onun bu zararını bilmek bile yeterlidir. Fakat bunun yanında hased
eden kimsenin bir mü’mini aldatmak, ona nasihat etmeyi terketmek, mü’minleri
sevmek yolundaki İslam’ın açık emirlerini terketmek, mü’minlerin zarara
uğramaları halinde bundan en çok sevinecek olan şeytan ve kafirlerle birleşmiş
olmak gibi hiç de küçümsenmeyecek suç ve günahları işlemiş olacağı
unutulmamalıdır.
www.GAVSUALAZAM.de
|