- YALNIZCA ALLAH’TAN (CC) KORKAR:
Mümin, “…onlardan korkmayın, Ben’den korkun, üzerinizdeki nimetimi
tamamlayayım. Umulur ki hidayete erersiniz”
ayetinin uyarısı ile, Allah’tan başka hiçbir kimse ya da topluluktan korkmaz ve
çekinmez.
Yarar ve zararın, hayır ve şerrin yalnızca
Allah’tan (CC) gelebileceğinin, başına gelecek tüm olayların ancak Allah’ın
(CC) dilemesi ve yaratması ile, Allah’ın (CC) belirlediği bir kader üzere
gerçekleşebileceğinin bilincindedir.
Bu özellik, Allah’ın (CC) dinini tebliğ
ederken çoğu zaman tüm kavimlerini karşılarına alan, buna rağmen vazifelerinden
en ufak taviz vermeyen, bu uğurda ölümü bile seve seve göze alan hatta kimi
zaman da şehit edilen bütün elçilerde görülür:“Ki
onlar (o Peygamberler AS.) Allah’ın (CC) risaletini tebliğ edenler, O’ndan (CC)
içleri titreyerekkorkanlar ve Allah’ın (CC) dışında hiç kimseden
korkmayanlardır. Hesap görücü olarak Allah (CC) yeter.”
Allah’a iman eden insan da peygamberlerin
bu üstün özelliğini kendine örnek alır ve yaşar.
SADECE ALLAH’I (CC) HOŞNUT ETMEYE
ÇALIŞIR:
Mümin, Allah’ın (CC) herşeyin hakimi
olduğunu, yegane güç ve kuvvet sahibi olduğunu, herşeyin Allah’ın (CC) dilemesi
ile var olup, varlıklarını sürdürdüklerini bilir. Bu yüzden, gerçekte hiçbir
güç ve kuvvete, etkiye sahip olmayan yaratılmışların rızasını gözetmenin
faydası olmayacağının bilincindedirler.
Bu dünyada Allah’tan (CC) korkarak O’nun (CC)
rızasını araması, onu, ahiretteki korkunç azaptan kurtaracaktır:“Allah’ın
(CC) rızasına uyan kişi, Allah’tan (CC) bir gazaba uğrayan ve barınma yeri
Cehennem olan kişi gibi midir? Ne kötü barınaktır o.”
Küçük büyük herşeyin ortaya döküleceği,
ellerin ve derilerin şahitlik edeceği bir vakit gelecektir. Bundan korkan mümin
hayatını bu gerçeğe göre yaşar ve Allah’ın (CC) rızasından kesinlikle hiçbir
şart ve koşulda taviz vermez.
- KİMSE GÖRMEDİĞİNDE DE ALLAH’IN (CC) SINIRLARINI
KORUR:
Allah’a (CC) karşı derin bir haşyet duyan
kişi, insanların arasında bulunduğu zaman da, kimsenin görmediği ortamlarda da
Allah’a (CC) karşı gelmekten aynı titizlikle sakınır.
Çünkü bir kötülüğü, ister herkesin içinde
isterse yalnız başına yapsın, ister açığa vursun isterse saklasın, Allah’ın
(CC) bunu bileceğini, Allah’ın (CC) açığı da gizliyi de gizlinin gizlisini de
bildiğini ve kendisini tümünden sorguya çekeceğini bilir.
Bu konudaki samimiyetinin Allah (CC) tarafından
deneneceğini ve imtihan kastıyla kendisine çeşitli fırsatlar, uygun ortamlar
yaratılacağını da bilir. Allah (CC) bir ayetinde müminlere şöyle emretmiştir:“Günahın
açıkta olanını da, gizlisini de terk edin. Çünkü günahı kazananlar,
yüklenegeldikleri nedeniyle karşılık göreceklerdir.”
- HER DURUMDA ALLAH’A (CC) YÖNELİP
DÖNER:
Allah’tan (CC) gereği gibi korkup sakınan
müminler Allah’tan (CC) karşılık görme konusunda son derece hassastırlar. Öyle
ki kendilerine isabet eden bir musibet karşısında veya işlerinde bir terslik
hissettiklerinde ya da herhangi bir sıkıntıya uğradıklarında hemen bir vicdan
muhasebesi yapar, Allah’ın (CC) hoşnut olmayacağı bir şey yapıp yapmadıklarını
gözden geçirirler.
Ve Allah’tan (CC) bağışlanma dileyip, O’na
(CC) dua ederler. Allah’ın (CC) rızasını kazanmaya olan düşkünlükleri ve aynı
şekilde O’nun (CC) rızasını kaybetmekten duydukları korku, onları son derece duyarlı
hale getirmiştir.
Tüm Peygamberlerin (AS) ve salih
müminlerin üsluplarına baktığımızda ortak bir nokta dikkatimizi çeker. Hepsi
Allah’tan (CC) saygıyla korkan, azabından
şiddetle çekinen kullardır. Fakat bu haşyetin ardında aynı zamanda çok
içli bir sevgi ve dostluk hissedilir. Daima Allah’ı (CC) tesbih etmeye ve
yüceltmeye devam etmeleri, Allah’ı zikretmeleri, onların Allah’a (CC) kararlılıkla
bağlandıklarının bir göstergesidir.
- KURAN’DA TARİF EDİLEN TÜM GÜZEL AHLAK
ÖZELLİKLERİNİ YAŞAR:
Allah’tan (CC) korkan kişi, sadakat, vefa,
doğruluk, dürüstlük, samimiyet gibi tüm güzel ahlaka ait tavırları gösterir.
Kuran'ın birçok yerinde bu üstün ahlak özelliklerini sergileyen müminlerden
bahsedilir. Gerçekte, tüm insanların özlemini duyduğu insan modeli de budur.
Fakat, Allah (CC) korkusu olmadığı takdirde bir insanda bu özelliklerin gerçek
anlamda ve devamlı bulunması asla mümkün değildir. Çünkü Allah’tan (CC) korkmayan
bir kişi kendi menfaatleriyle çatıştığı anda Kuran ahlakını değil, çıkarlarının
gerektirdiği davranış biçimini benimseyecektir. Allah’tan (CC), O’na (CC) hesap
vermekten, cehenneme girip kötü davranışlarının karşılığını görmekten
korkmadığı için böyle davranmasını engelleyen bir endişesi yoktur.
www.GAVSULAZAM.de
|