Allah-ü Teala (CC) Kur’an-ı Kerim’de şöyle
buyuruyor:
“Gülüyorsunuz
da ağlamıyorsunuz?”
“Sonra
bunun arkasından yine kalbleriniz katılaştı, şimdi de taş gibi, ya da taştan da
beter hale geldi. Çünkü taşlardan öylesi var ki; içinden nehirler kaynıyor,
yine öylesi var ki, çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor, öylesi de var ki,
Allah (CC) korkusundan yerlerde yuvarlanıyor… Ve sizin neler yaptığınızdan
Allah (CC) gafil değildir.”
“Ey
iman edenler, Allah’tan (CC) korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine
baksın. Allah’tan (CC) korkun. Hiç şüphesiz Allah (CC), yaptıklarınızdan haberdardır.”
Her şeyden önce, iyi bilinmelidir ki Allah
(CC) korkusu, birtakım cahil insanların sandıkları gibi, yalnızca Peygamberlere
(AS) ya da Velilere (AS) has özel bir üstünlük değil, tüm iman edenlerin
kalplerinde taşıdıkları ve diğer tüm insanların da taşımaları gereken bir
duygudur. Çünkü Allah (CC) Kuran’da Kendisi’nden korkulmasını emretmiştir.
Allah (CC) korkusu ise bu imtihan
ortamında müminin en büyük dayanağı olacaktır. Çünkü Allah (CC) korkusu kişiyi, her anında
Allah’ın (CC) istediği gibi davranmaya, O’nu (CC) hoşnut etmeye çalışmaya,
şeytanın ve nefsinin isteklerinden sakınmaya, onların hile ve oyunlarına karşı
uyanık ve tedbirli olmaya sevk edecektir.
Bu da, insana kendi sınır tanımaz
isteklerini uygulatmaya çalışan nefsin ve şeytanın hiç işine gelmeyen bir
durumdur.
Bu sebeple şeytan ve nefsi, insanı en
başta Allah (CC) korkusundan uzaklaştırmaya çalışır. Allah’tan (CC) korkmanın
gereksiz, hatta yanlış olduğu, asıl önemli olanın Allah sevgisi (CC), kalp
temizliği olduğu gibi telkinlerle onun Allah’tan (CC) korkup sakınmasını
engellemek ister.
Oysa Kuran’ı okuyan şuurlu bir insan,
şeytanın bu tür telkinlerinin hiçbir gerçekliği olmadığını, tamamen saptırma ve
aldatma amacı taşıdığını rahatlıkla görür.
Zira Allah (CC), müminlere Kendisi’nden
korkmalarını Kuran’da son derece açık bir biçimde emretmiştir. Bu emir Kuran’ın
sayısız ayetinde yer alır. Bu ayetlerden birkaç örnek şöyledir :
“…Allah’tan
(CC) korkun ve bilin ki Allah (CC), muhakkak cezası pek çetin olandır.”
“…Allah’tan
(CC) korkup sakının ve gerçekten bilin ki, siz O’na (CC) döndürülüp toplanacaksınız.”
“…Allah’tan
(CC) korkup sakının ve bilin ki, Allah (CC) herşeyi bilendir.”
“…
Allah’tan (CC) korkup sakının ve bilin ki, Allah (CC) yaptıklarınızı görendir.”
“Ey
iman edenler, Allah’tan (CC) korkup sakının ve (sizi) O’na (CC) (yaklaştıracak) vesile arayın; O’nun (CC)
yolunda cihad edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz.”
Mümin her konuda olduğu gibi Allah’ın (CC)
bu emrini de kayıtsız şartsız yerine getirmeye çalışacağı için, Kuran’dan
habersiz cahil kimseler gibi, Allah’tan (CC) korkmanın gerekip gerekmediği,
Allah (CC) korkusunun mu yoksa Allah (CC) sevgisinin mi önemli olduğu, Allah’ı (CC)
seven bir kimsenin neden Allah’tan (CC) korkması gerekeceği gibi, şeytani
kuruntu ve vesveselere kapılmaz.
Allah’tan (CC) korkmanın, tıpkı namaz
kılmak, oruç tutmak gibi “farz kılınmış”
bir ibadet olduğunu bilir ve bu ibadeti en güzel biçimde yerine getirmeye
çalışır.
www.GAVSULAZAM.de
|