Sen nefsine, kötü arzularına taptıkça , velilerin derecesine çıkmayı isteme… Halbuki onlar yalnız Mevlaya (CC) kulluk ederler. Senin istediğin dünya, onlarınki ise ukba…

Sen yalnız bu dünyayı görürsün, onlar yerin, göğün sahibini görürler.

Sen halkla ünsiyet edersin, onlar daima Hakk’la (CC) olurlar…

Senin kalbin, yerdekilere bağlı; onların kalbleri arşa bağlıdır…

Sen gördüğünü tuzağa düşürmek istersin, onlara gelince, senin gördüklerine iltifat etmezler. Yalnız Yaratanı (CC) görürler ve O’nun (CC) emirlerine uymaya bakarlar…

O Allah (CC) dostları, bulacaklarını Hakk’la (CC) buldular, ereceklerine erdiler. Sana gelince; zavallı bir halde, şehvetine uydun kaldın… Yalnız dünyayı ve arzularını gördün. Halbuki onlar; halkı, arzularını, temennilerini bırakarak bu yola girdiler… Yüksek derecelere bu sayade erdiler. Onları bu makama, yaptıkları, ibadet, taat, sena götürdü. Bu da onlara Allah’ın (CC) ihsanıdır, ki istediğine verir.

Onlar; ibadete, taata; Allah’ın (CC) yardımı ve verdiği kolaylıkla, bıkmadan usanmadan koştular.

İbadet onlara ruh oldu… Manevi bir gıda oldu…

Onlar, bu hale devam ettiklerinde dünya başlarına bela oldu. Bir felaket halini aldı. Fakat onlar bunu duymadılar. Kendilerini cennet evinde gördüler. Onlar her şeyin evvelini aradılar, şimdiki haline aldanmadılar. Hakk Teala (CC) onları evvelden niçin yarattı ve neyi anlattıysa onu öğrenmeye çalıştılar.

Yer onların hürmetinde durur. Sema onların duası ile açılır. Ölüm, onların kararı ile olur. Bu salahiyeti onlara Mevla (CC) vermiştir.

Padişah onları yerin düzeni için yaratmıştır, yeryüzünü onlarla bezetmiştir. Onlar hep birden dağlar gibidirler. Hakk’a (CC) giden yollar bunlar arasından açılmıştır.

Malı, mülkü gaye edinip, bunlardan kaçana merhamet yoktur.

Onlar, yeryüzündekilerin hayırlısıdır. Yer, gök baki kaldıkça onlara selam ve saygılar olsun…

 

Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (KSA), Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)

                           Her hakkı mahfuzdur... 2003-2005, WWW.GAVSULAZAM.DE