İşlerin şu iki şey
arasındadır: Biri Allah’a (CC) yakınlık,
diğeri de O’ndan (CC) uzak olmak. Eğer sende ilahî nurun bir
cezbesi yoksa neden durursun? Bu büyük kısmeti kaçırmana ne sebep var? Bu, bu
kadar az aramakla kolay ele geçmesi imkansız olan nimeti neden oturarak
beklersin. Durma, çalış; Hak yolda yürü ve kısmetini bulmaya bak. Çünkü selamet
bu yoldadır. İyilik bu tarafta bulunur. Dünya ve ahiretin zenginliği böyle elde
edilir.
Bu yolda yürürken iki kuvvetin
olmalı; tam mertebeni bulman için bunlar senin iki kuvvet kanadındır.
Onların biri şehvet kuvvetini
arttıran bilumum rahatlıkları terketmektir. Hatta mubah olan şeyleri dahi bir
zaman için bırakmak yerinde olur.
Diğer kuvvet ise güçlü
kuvvetli olmaktır; oldukça ibadetlerin zahirde ağır kısmını yapmalı. Daima
kolay taraflarını seçmek iyi olmaz. Ancak bu şekilde nefsin elinden kurtulmak
kolay olur. Bu durum kuvvet bulursa dünya ve ahiretin meşakkati kalmaz… Zafer
yolları açılır. Yani Allah’ın (CC) emirlerine giden yollar, zafer meydanı senin
olur.
Muvakkat bir zaman için mahrum
olsan da sonra her şeyin senin olduğunu görürsün. Sonra senden büyük kerametler
de zuhur eder, izzet sahibi olursun.
Bir gün gelir tam Hakk’a (CC) ermişlerden
olursun. O ermişler, tam ilahî cezbenin içine düşmüşlerdir. Onlar, hak ve
hakikatin çekici kuvvetine uymuşlardır. Rahmet deryasına dalmışlardır. İşte
bunların derecesine çıktığın zaman edepli ol. Bulunduğun hale aldanma. Hizmette
kusur etme. Asli hüviyetin olan karanlık tabiat alemine dalma.
Anlatmak istediğimiz mana
yönünden şu iki ayet-i kerimeyi oku:
- “Emaneti insan yüklendi; ama kendini bilmez, nefsini kötüye kullanmak
ister.”
- “İnsan aceleci oldu.”
Kalbine sahip ol; halk, nefis
ve şeytandan gelen şeylere iltifat etme. Sabrı terketme. Başına bir iş geldiği
zaman feryada başlama; bekle, sabırla bekle. Sopa ile sağa, sola yuvarlanan top
gibi iradeyi biraz bırak. Süt emen bebek gibi yumuşak başlı ol. Ölünün,
yıkayıcıya teslim olduğu gibi teslim ol Hakk’a (CC)…
Son olarak şunları da ilave
edelim: Hakk’ın (CC) zatından gayrına karşı kör ol. O’ndan (CC) başka şeye
varlık verme. Kimsenin fayda ve zarar babında bir kuvvet sahibi olacağını
aklına getirme. Bütün mahlukatı Hakk’ın (CC) kamçısı altında müsavi gör.
Herkese gelen sana da gelir. Onlara kısmet olan sana da olur. Ama herkese
istidadı kadar gelir.
Kaynak:
Gavsulazam Abdulkadir-i
Geylani (KSA),
Fütûh-ul
Gayb (Gizliden
Sesler)
|