Bir kimseye buğzettiğin zaman,
onun işlerini kitaba arz et. İman ölçülerine vur. Sünnet-i Nebiye (SAV) sun.
Onlara göre iyi, sana göre hatalı ise, müjde; işlerin Allah’ın (CC) emirlerine
uygundur. Şayet onlara göre hatalı, sana göre iyi geliyorsa; sen hata
ediyorsun. Yanlış hareket ediyorsun, şahsi arzularına uyuyorsun. Böyle buğzla sen hata
içindesin. Allah’a (CC) asi oluyorsun. Sünnete muhalefet ediyorsun. Bunların
cezası büyüktür. Tevbe et, yaptığın bu hatadan dön. Allah’a (CC) dua et, o
sevmediğin kimsenin sevgisini kazanmaya çalış.
Hep Allah’ın (CC) kullarını
sevmeğe mecbursun. Onların sevgisini kazanmaya devam et. Allah’a (CC) tam kul
olmak için seveceksin.
Ayrıca bir insanı sevmek için,
yine şeriata arzet, eğer sevmeye layık bir insansa sev… Aksi halde kaç. Ta ki,
şeytan karışmasın…
Şunu iyi bil ki, Allah (CC),
yalnız nefse muhalefeti emreder. Dolayısıyla nefsine muhalif ol, hevesini hak
ölçülere vur.
Sonra şu Ayet-i Kerimenin
tehdidi altına girersin:
- “Hevaya uyma, sonra hak yolundan saparsın.”
Kaynak:
Gavsulazam Abdulkadir-i
Geylani (KSA),
Fütûh-ul
Gayb (Gizliden
Sesler)
|