|
......................................................................
Tek... Zatında, sıfatlarında, işlerinde,
isimlerinde, hükümlerinde asla
şeriki -ortağı- veya nazîri -benzeri- dengi bulunmayan… |
......................................................................
“Benzeri olmayan
tek” anlamına gelen “el-Vâhid” İsm-i
Şerifi Kur’an-ı Kerim’de 21 defa tekrarlanmıştır.
“el-Ehad” ismi ise ihlas
suresinde bir defa geçmiştir. Dünya yaratıldığı günden beri geceyle gündüzün
365 günde saniye ve salise şaşmadan ardarda gelmeleri gülün gül vermesi, arının
bal vermesi Allah’ın (CC) tek olduğunu gösterir.
“Eğer göklerde ve
yerde Allah’tan(CC) başka ilahlar
olsaydı ikisinin de düzeni bozulurdu.”
“Sizin ilahınız
bir tektir, O Rahmân (CC) ve Rahîm’den (CC) başka ilah yoktur.”
Yaratanımız bir,
yaşatanımız da bir. Vücudumuz üzerinde Allah’tan (CC) başka birininde etkisi
olsaydı halimiz ne olurdu? Kanımızın akışı, kalbimizin atışı, bizi yönetenin
bir olduğunu bize gösteriyor.
Köylerin,
şehirlerin, milletlerin yönetiminde de muhtar, vali, başkan gibi bir yönetici
sistemi kabul ediliyor .
Rabbimiz bir,
kitabımız bir kıblemiz bir olunca birlik sağlanır. Birlikten de dirlik doğar.
Allah-ü Teala (CC) zatında birdir; O’nun (CC) yarattığı ve ayakta tutuğu
bir mahluk, hiç O’na (CC) denk olabilir mi? Sıfatlarında birdir; hiçbir
sıfatının benzeri başkasında yoktur. Mahlukatta, bilhassa insanlarda O’nun (CC)
sıfatlarının benzeri değil, izleri ve nişaneleri vardır ki, onlardan Allah’ın (CC)
yüce sıfatları sezilir ve iman edilir. İşlerinde birdir, her şeyi yaratmakta
tedbir ve idarede hiçbir yardımcıya ihtiyacı yoktur. Maddi, manevi sebepler,
kendiliklerinden hiçbir şeyde müessir olamazlar. İsimlerinde birdir. Esmaül-Hüsna’sından
hiçbir isminde hakiki manasiyle benzeri yoktur. Hükümlerinde birdir, hakimiyet
münhasıran O’nun (CC) sanıdır. Sevabı, ıkabı, helali, haramı tayin etmek ancak
O’na (CC) mahsustur. Şu haramdır, şu helaldir dem3ye, Allah’tan (CC) başka
kimsenin selahiyeti yoktur. Bu sayılan hususlarda Allah’a (CC) bir denk
bulunabileceğini kabul etmek şirktir. Şirk yaradılmışlar içinde herhangi
birini, bu hususların herhangi birinde Allah’a (CC) benzetmek veya Allah’a (CC)
ortak tutmaktır. Bunun neticesi o mahlukun da mabutluğunu kabul edip ona
tapmaktır.
Allah-ü Teala (CC) Vahid sıfatiyle muttasıf bir ilahtır, İlahlıkta
tektir. O’ndan (CC) başka, hak olarak hiçbir ilah yoktur. Amma insanların kendi
kendilerine uydurdukları, yani ilahlık payesi verdikleri yalan ve batıl ilah
çoktur. Onun için biz “La ilahe illallah = Allah’tan (CC) başka ilah yok” dediğimiz zaman, dünya
yüzünde bir takım putların birçok kimseler tarafından mabut ittihaz edildiğini
inkar etmiş olmuyoruz, belki bunların hak olmadıklarını bütün dünyaya ilan ve
ancak hak mabut olarak bir Allah (CC) isbat ve kabul etmiş oluyoruz.
Müşrikler puta tapar, ateşe, güneşe, insana tapar,
veya herhangi bir mahluku kendi kendine ilah yapar; ilah olarak tanır ve ona
tapar. Böyle yapmakla onlar da Allah-ü Teala’yı (CC) inkar etmiş olmuyorlar,
yalnız O’nun (CC) yarattığı herhangi bir
mahluku mabudlukta O’na (CC) ortak tutmuş oluyorlar ve bu işi de kendi
kendilerine yapmış oluyorlar. Yoksa buna ne Allah’ın (CC) emri var, ne de bir Peygamberin
(AS). Allah-ü Teala insanların şirk bataklığına batmalarına razı değildir. Onun
için şirkin afv olunmaz (yani tevbesiz olarak) bir suç olduğunu bildirmiştir ve
bütün Peygamberler, fikirlerden bu şirk sapıklığını kaldırmak için
gönderilmiştir. Bugünkü Hristiyanlar Allah’ın (CC) üç olduğuna inanırlar.
Onların bu itikadı da kitabi değildir. Meşhur İznik kongresinde toplanan
papazların ekseriyetle verdikleri bir karardır. (Hadiselerin sevk ve icbariyle
Hıristiyanlığı kabul etmek zorunda kalan Roma Kayseri tarafından, Hıristiyanlık
dininin neden ibaret olduğuna karar verilmek üzere, yurdunun dört bucağından
çağırdığı büyük, küçük binlerce rahip, vaktiyle büyük ve mamur bir memleket
olan İznik’te toplanmıştı. Allah’ın (CC) üçlüğü ve enacil-i erbaa (dört incil)
orada ekseriyetle kararlaştırıldı ve ona göre Hıristiyanlık ilmihali yazıldı.)
|
|