......................................................................
Tevbeleri kabul edip günahları bağışlayan
......................................................................

 

 

“Tevbe ettiren ve tevbeleri kabul eden” anlamına gelen “et-Tevvâb” ismi şerifi Kur’anı kerimde 11 defa geçmekte. “Derken Adem, Rabbinden (CC) kelimeler aldı. (Ve onlarla yalvardı da) Allah da (CC) tevbesini kabul etti. Şüphesiz O (CC) tevbeleri kabul eden ve esirgeyendir.”[1]
Tevbe suresinin 118 nci ayetinde bizlerin tevbe etmesi için bize tevbeyi öğretenin ve tevbeleri kabul edip mükafatlandıranın Allah (CC) olduğunu ifade eder.
Şair:

“Kıl tevbe seyyiatına gözler kapanmadan,

Vaktiyle gör hesabını defter kapanmadan.”

Yani “Gözlerin kapanmadan, ölmeden önce günahlarına pişman olduğunu ve afvını Allah’tan (CC) iste” diyor.

Tevbe günahın cinsinden olur. Milletin malını zimmetine geçirip sonra istiğfar etmek tevbe değildir. Zimmetine geçirdiği malı sahiplerine vermek, sonra istiğfar etmektir tevbe.
Rabbimiz bizim hatalarımızı, günahlarımızı nasıl afvettireceğimizi bize öğretiyor ve bizi afvediyor.
“et-Tevvâb”a iman eden bizlerde bize karşı suç işleyenlerin özrünü kabul edeceğiz. Özür dilemese bile pişmanlık duyması özür dilemesi demektir. Afvedici olacağız.

Bu ism-i şerif tevbenin mübalağa sigasıdır. Tevbenin asıl ma’nası dönmektir; kulun isyan yolundan dönmesi. Bu dönmek şu üç şeyden ileri gelmiş olursa çok güzeldir:

1- Yaptığı günahın çirkinliğini sezmek.

2- Allah’ın (CC) azabının şiddetini, buna karşı yalnızlığını ve za’fını düşünmek, Allah’ın (CC) azabından kurtaracak yine Allah’tan (CC) başka bir mevcut olmadığını kat’i surette bilerek, Allah’ın (CC) afv ve mağfiretine dönmek mecburiyetini duymak.

3- Yaptıklarına samimi olarak can ve gönülden peşiman olup, onları bir daha işlememeğe azmetmek.
Allah-ü Teala’ya (CC) nazaran tevbenin manası: Günahkar kullarının kalblerinde onları gafletten uyandıracak, günahlardan döndürecek korkular yaratmak, tevbe yollarını kolaylaştırmak, bu işaretlerden mütenebbih olup günahtan dönenlerin tevbelerini kabul etmektir.
Kul Allah’ın (CC) razı olmıyacağı şekilde hayat sürerken Allah-ü Teala (CC), onun dikkat ve basireti önüne düşündürücü ve ibret verici hadiseler sevkeder. Allah’ın (CC) öyle kulları vardır ki, onların gönülleri kav gibi ufacık bir kıvılcımdan ateş alır. Öyle kulları da vardır ki, onların gönülleri taş kesilmiştir. Soğuk mermerler üstüne kıvılcım değil, kürekle ateş dökülse yine yanmaz. Birçok gönüller de demir gibidir, ateşi görünce biraz, yumuşar, kısa bir zaman sonra yine eski halini alır. Onun için sık sık Kur’an’ın nasihatlanm dinlemeğe ihtiyaç vardır. Her kim, dikkat çekici hadiselerden ibret alıp da Allah’a (CC) karşı özür dilerse, Allah (CC) fazl u keremiyle onun özrünü ve tevbesini kabul eder, eder de gadabından rahmet ve mağfiretine dönüverir.

GÜNAHLARLA beraber KÖTÜ HUYLARDAN DA DÖNMEK:

Tam temizlik işte budur. Kullardan tevvab sınıfı da bu temizliğe muvaffak olanlardır. Çünkü tevbe edenler; taib, tevvab olmak üzere ikiye ayrılır. Taib, yalnız dış günahlardan tevbe edendir. Tevvâb ise, iç günahlar denilen kötü huylardan da temizlenen kimselerdir. Yalnız dış günahlardan temizlenenler, ayrık otunu kesip te köklerini bırakanlara benzer. Kökleri durdukça bütün günahlar yine belirir. Dış ve iç günah lardan birden dönmek, ayrık otunu köklerinden söküp atmağa benzer, bir daha bitse bile pek az olur. Bu yolda temizlenenleri Allah-ü Teala (CC) kendi muhabbetiyle müjdelemiştir.


[1] Bakara S. A.37

 
   
 

Allahım (CC)! Tevbeleri kabul eden Sensin. Günahlarımızı bağışlarsın. Sana dönenleri boş çevirmezsin.

İlahi (CC)! Tevbe kapıların kıyamete kadar açıktır.

Ey Allahım (CC)! Bizi tevbelerimizde samimi kıl!  Bir yaptıpımız hataya bir daha döndürme. İbadetlerimizde daim eyle.

Allahım (CC)! Bizi riyakar, kibirli ve ikiyüzlülerden eyleme. (AMİN)

.................................................

 

Kula Gerekenler: Bilmek gerektir ki, Allah-ü Teala (CC) kulunun tevbesini kabul eder. Onun için, ne kadar günahkar olsa da, Allah’ın (CC) rahmetinden ümidini kesmeyip, tevbesinin kabulüne güvenmelidir. Ancak kulun tevbedeki sadakati, kaçırdığı farzları kaza etmek, yaptığı haksızlıkları tamir etmekle anlaşılır.

 

İsm-i Şerif'in Faideleri: 5 vakit Namazdan sonra 409 kere “Ya Tevvâb” zikrine devam edenin tevbeleri kabul olunur. Kötü alışkanlık olan bir kimseye karşı her gün 409 kere “Ya Tevvâb”  ism-i serifi okunup dua edilirse maksad hasıl olur..

 

 

 

 
 © 2003-2004     GAVSULAZAM.de    Her Hakkı Mahfuzdur.