......................................................................
Gönüllerde iman ışığı
uyandıran, kendine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlandıran… |
......................................................................
Kalplere iman
bağışlayan; yaratıkların zulümden, muminleri azaptan emin kılan; onların
şahitliklerini kabul ve tasdik eden; taahüdlerini mutlaka yerine getiren
demektir. İnsan kalbini şüphe ve tereddütlerden kurtararak imana kavuşturan
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’dir. Hidayeti ile bunu bilgisini ve şuurunu
insana bahşeden O'dur (CC).
Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri, kalplere iman bağışlıyarak, oralardan şekleri, tereddütleri
kaldırmıştır. Kendine sığınanlara aman verip korumuş, emniyetle
rahatlandırmıştır. Bunların hiçbirini Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nden başka
yapacak yoktur. İman Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin en büyük nimetlerinden
biridir. Eğer Allah-ü Teala (CC) Hz.leri bir kuluna iman nasip etmemişse, onu
hiç kimse iman getiremez, binaenaleyh iman sahibi bir kul dâima: “El-Hamdü lillâhi ‘alâ dîni'l-İslâmi ve ‘alâ
tevfîki'l îmâni ve ‘alâ hidâyeti'r-Rahmân” diye bu büyük bahşişten dolayı Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’ne hamd-ü sena etmelidir. Kendisinin iman sahibi olmasına
sebep olanlara da saygı gösterilmesi, iyilik bilirlik olması 'tibariyle Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’nin sevdiği bir harekettir.
Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri’nin nimetlerinden biri de emniyetdir. İnsan, malı, canı, ırz ve namusu
için her saat korku ve endişe içinde kalsaydı, bu ne büyük azap olurdu.
Yüreklerimizde böyle bir korku taşımıyor, bilakis rahatlık ve iç ferahlığı
içinde yaşıyorsak, bunun el-Mü’min İsm-i
Şerif’inin tecelliyatından olduğuna şüphe yoktur. Binaenaleyh emniyet ve asayişin
temini için çalışan her şahıs ve bu uğurda kullanılacak her çeşit silah ve aletler,
hep bu İsm-i Şerif’in mazharıdır, yani aynasıdır, sebepleri ve vasıtalarıdır.
Bir de insanın daima
kötülüğüne ve zararına çalışan ve hiç bir zaman onun mesut olduğunu istemeyen
düşmanlar vardır. Bunların içinde en azılısı ve en merhametsizi ve kendisiyle
savaşmak en güç olanı şeytandır. Haydutlar, zalimler, iftiracılar, hasetçiler
ondan sonra gelir. Bir insan, şöyle söz alışkanlığı neticesi değil de, idrak ve
şuurla “Bütün bunların şerrinden Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne sığındım” dediği
zaman, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri onu reddetmez. Çünkü Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri’nin isimlerinden biri de el-Mü'min'dir
ve bunun bir manası da, kendine iltica edenlere aman vermesi, onları hususi himayesine
almasıdır. Şerlilerin şerrinden daima Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne sığınırız.
İman veren,
güvenlikte kılan, iman edenleri iki dünyada da güvenlik içinde yaşatan ve bir
ismide “el-Mü’min” olan Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’ne iman edenler insanlara güvenlik vermeye çalışmazlar.
Güvenilen bir insan olmaya çalışırlar.
İmanın dünyada
sağlayacağı güvenliği Hz. Resul-i Zişan (SAV) Efendimiz: “Allah’a (CC)yemin
olsun ki, Allah (CC) bu İslam işini tamamlayacak, hatta bir yolcu San’a
şehirden Hadramut’a kadar yürüyecek, Allah (CC) korkusundan ve bir de koyuna
kurt saldırır korkusundan başka hiçbir şeyden korkmayacak.” buyurmuştur.[1]
Bir ismi “el-Mü’min” olan Rabbimizin (CC)verdiği
imanın sağladığı güvenlikle eşkıya yatağı San’a ile Hadramut arasında 1400 sene
önce güven içinde yolculuk yapmışlar. M. Akif Ersoy’un: “Kenarı Dicle’de bir
kurt aşırsa bir koyunu, Gelirde adl-i ilahi sorar Ömer’den onu” diye
şiirleştirdiği Hz.Ömer (RA) Hz.leri, Medine’de devlet başkanı iken Dicle nehri
kenarında bir koyunun kurt tarafından yenmesinden kendini sorumlu tutuyor. İşte
“Mümin” olan Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne iman eden mü’minin yönetimi öyle
olur.
1400 sene sonra
İslâm sistem olarak rafa kaldırıldı. Batıdan sistem ithal edildi ve Dicle nehri
kenarında terör adı altında 30.000 (otuzbin) insanın kanı akıtıldı.
Dicle kenarında
değil şehrin merkezinde en güvenli merkez diye yapılan binanın 25. Katında
yirmi beş ayrı güvenlik tertibatı olan yerde yaşayan insanın güvenliği
olmadığını bütün dünya gördü.
Asker ve gardiyan
tarafından korunan hapishanelerde güvenlik kalmadı. Her insanın arkasına bir
emniyet görevlisi taksanız, emniyet görevlisinin ardına da bir görevli gerekir.
Onun
ardına da biri gerekir. Bu da olmayacağına göre her insanın içine emniyet
görevlisi olarak “elMü’min” olan Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’ne iman yerleştirilirse emniyet=güvenlik iki dünyada da
sağlanmış olur.
|