|
......................................................................
Yaratılmışları yok ettikten sonra, tekrar yaratan… |
......................................................................
“İlk haline döndüren” anlamına gelen “el-Mu’îd” İsm-i Şerifi Kur’an-ı
Kerim’de 11 defa, iade eder, iade ederiz anlamına gelen fiil halinde geçer.
Her şey, mukadder
olan ömrünü tamamlayıp öldükten sonra, Allah’tan (CC) başka kimse kalmaz; fakat
varken yok olan bu insanlar hayatlarında neler yapmışlardır? Hangileri afif,
nezih, temiz yaşamıştır? Hangileri buyruk tanımamış, bir çok cinayetler işlemiş,
birçok ocak söndürmüştür? Dünya hakimleri bunların binde birini olsun meydana
çıkaramamıştır.
Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri “Alîm”dir, “Habîr”dir, bunların hepsini biliyor. “Muksit”tır, adildir, hakkı yerine
getirir. “Müntekîm”dır, zalimleri
sevmez, onlardan öç alır. Kudretine, emr-ü fermanına karşı gelecek yoktur. Şu
halde eğer ölmekle iş bitmiş olursa, hak yerini bulmayacak, zalimlerin bütün
yaptıkları yanlarına kalacak demektir. Hikmet, akıl ve mantık, elbette ki bunu
kabul etmez.
Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri tervic etmekten münezzehtir. Zalimleri, kafirleri, canileri, müşrikleri
hesaba çekmekten ve onların müstehık oldukları cezayı vermekten aciz değildir.
Öyle ise, her şeyin ölüp bitmesiyle işler sona ermiş değildir. Bunun
ilerisinde, iyilerle kötülerin birbirlerinden tamamen ayrılacağı, iyiliğin
sevabı, kötülüğün ıkabı verileceği umumi bir hesap ve ceza gününün olacağı
muhakkaktır ve bu günün olacağına Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin Kuranda tekrar
tekrar vadi vardır. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri asla vadinden dönmez. Çünkü buna
hiçbir sebep yoktur.
İşte o belli gün
gelince Allah-ü Teala (CC) Hz.leri vadini yerine getirecek, herkesin çürümüş
bedenini suya, havaya, toprağa dağılmış olan eczasını tekrar birleştirecek,
parmak uçlarındaki hususiyetlere kadar en ince mahsusatını çevirip yeni baştan
yaratacak ve her bedenin ruhunu kendisine iade edecektir.
|
|