......................................................................
Her şeyin sayısını tek tek bilen…
......................................................................

 

 

 

“Her şeyin sayısını bilen” anlamına gelen “el-Muhsî” İsm-i Şerifi Kur’an-ı Kerim’de “el-Muhsî” olarak geçmiyor. Fakat “Allah (CC) her şeyi teker teker saydı” anlamında ayetler indirdi.[1]

Biz insanlık ailesi bu kadar gelişmiş teknolojiye rağmen yeryüzünün en değerli varlığı olan insanların sayımını tamamlamış değiliz.

Çiçekler, böcekler, yıldızların sayımıda yapılmış değil. Ama Rabbimiz (CC) denizlerdeki damla sayısını, her damlada yaşayan canlı sayısını, bir damla kan içindeki alyuvarları, akyuvarları, onların gıdasını, gıdanın içeriğini her şeyin sayısını bilmekte.

“El-Muhsî”ye iman eden bir mü’min tabiatta gördüğü, duyduğu, tuttuğu, kokladığı, tattığı her şeyin Rabbin (CC) bilgisi içinde orada durduğunu, açtığını, uçtuğunu bilir ve Rabbin (CC) hazinesine zarar vermeden onlardan yararlanma tarafına gider.

Vücudunda her hücrenin hesabını vereceğini bildiğinden Rabbin emrettiği doğrultuda hareket eder.

Hakiki na-mütenahilik Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne mahsustur. Mahluk ne olursa olsun na-mütenahi olamaz, fakat biz mübalağa manası ifade etmek için bu kelimeyi mahluk hakkında kullandığımız olur. Bu hakiki değil mecazidir. Mesela, deniz suyunun damlaları ve bu damların zerreleri ne kadardır? Elbette bir sayısı vardır. Lakin bunu bilmek bizim idrakimizin çerçevesine sığmaz. Çünkü bizim o zerreleri saymağa kudretimiz yoktur. Bizim ölçümüze sığmayan bu sayıyı, muayyen bir rakamla ifade edemediğimizden na-mütenahidir deyip geçiyoruz.

Allah-ü Teala (CC) Hz.leri ise her şeyi olduğu gibi görür ve bilir, yani bütün mevcudatın toptan bir yığın halinde, birbirinden seçilmez, karışık bir şekilde değil, cinslerini, nevilerini, sınıflarını, fertlerini, zerrelerini birer birer saymış gibi gayet açık görür ve bilir. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri, yerde ve göklerde her şeyin sayısını, namütenahi de olsa, ihsa ettiği gibi, müddet-i hayatımızda ne kadar nefes alıp verdiğimizi de sayar, bilir, iyi, kötü bütün yaptıklarımızı, bir bir bilir ve her ne yapıyorsak bir bir defterimize, hesabımıza kaydeder. İcabında bir bir ortaya kor ve söyler. “Alîm”, “Habîr”, “Şehîd” İsm-i Şeriflerinde  olduğu gibi, bu isimde de, dostlarını teşvik, düşmanlarını tehdit vardır.


[1] bak: Cin S. A.28; Meryem S. A.94; Yasin S. A.12; Nebe S. A.29

 
   
 

Allah'ım (CC)! Tek tek her şeyin sayısını bilen Sensin. Nefeslerimizin sayısını da bilensin.

Allah'ım (CC)! yerde ve gökte ne varsa, hepsini sayıp dökecek olan sonsuz yücesin.

Ya Rabbi (CC)! İyilik ve kötülüklerimizi bir bir kaydeden Sensin!

Allah'ım (CC)! Sayılabilen, sayılamayan tüm varlıkları kuşatan Sensin. Sensin ya Rabbi (CC)!

.................................................

 

Kula Gerekenler: Madem ki bütün istediklerimizi Allah-ü Teala (CC) Hz.leri bir bir görüyor ve biliyor, o halde yapacaklarımızı yaparken bunu düşünmek, hayr veya şer, eğri veya doğru, iyi veya kötü olup olmadığını hesab etmektir. Hiçbir lahza gaflet etmemek, her vakitte, her nefeste, her harekette, her sükunda kendini gözetip uyanık bulunmak cidden büyüklüktür.

 

İsm-i Şerif'in Faideleri: İhlasla “Yâ Muhsî” diye bir müslüman bu isme devam etse, zihni açılır, bütün canlılar tarafından sevilir.

 

 

 

 
 © 2003-2004     GAVSULAZAM.de    Her Hakkı Mahfuzdur.