|
......................................................................
Hükmedici, bilgisi ve
adaletiyle nihai hükmü veren… |
......................................................................
“Hükmeden, hakkı yerine getiren” anlamına gelen “el-Hakem” İsm-i
Celil’i Kur’an-ı Kerim’de “O (CC), size kitabı apaçık indirmişken, ben Allah’tan
(CC) başka Hakem’mi ararım?”[1]
ayetinde bir defa geçmiştir.
Hakimiyetin kayıtsız şartsız Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne ait olduğunu[2],
en güzel hükmedenin Allah-ü Teala (CC) Hz.leri olduğunu[3],
hükmünün temyiz edilemeyeceğini[4],
hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmeyeceğini[5],
O’nun (CC) dışında hüküm koyanların sonucunun ne olacağını bilmeden cahilce
hüküm koyduğunu[6], O’nun
(CC) indirdiğiyle hükmetmeyenlerin durumlarına göre kafir, zalim ve fasık
olduğunu[7] bildiren,
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne iman edenler O’ndan (CC) başka Hakem tanımazlar.
Kullar için bu kelime mecazi anlamda kullanılabilir. Nisa suresinin 35’inci ayetinde
eşler arasındaki arabuluculara “Hakem” kelimesi kullanılmıştır.
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin koyduğu kurallara göre hüküm verenlere de “Hakem”
veya “Hakim” denir.
Rabbimiz’in (CC) tabiata koyduğu kanunlar konusunda kimse tartışmıyor.
Herkes tabiat kanunlarına uyuyor. Uyduğu oranda mutlu oluyor.
Kafirin vücudunda dahi Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin hükümranlığı
geçerli. Kalbini çalıştıran, kanını dolaştıran, her hücresine gıda veren,
saçının her teline renk veren Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’dir (CC).
Dünyanın en gelişmiş hastahanesinde, en iyi doktorlar gözetiminde beş
dakikalığına Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin değilde doktorların kendi vücuduna
hakim olmasını istemeyen ateist=gavur bir insan nasıl olur da hayatında Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’nin hükümlerini reddedip kendisi kendi hayatının bütün
sorunlarına hükmedebilir? Beynimizin kılcal damarında kan pıhtılaşan vücut felç
oluyor. Beynimizin yönetimi bize bırakılsa insan bir dakikada yok olur. Vücudun
her tarafından çıbanlar, yaralar, felçler görülür.
Toplum vücudunda Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin hakimiyeti çekilip
alınırsa toplum vücudunda inkar, terör, soygun, gasp, öldürme, yaralama, zina,
rüşvet, ırza geçme, güvensizlik, baskı, zorbalık hastalıkları çoğalır.
Rabbimiz (CC), Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) Efendimiz’e:
“Andolsun ki; eğer sana gelen bu ilim (Kur’an) dan sonra onların hevalarına
uyarsan, şüphesiz sen de zulmedenlerden olursun.”[8]
buyurur. Yanlış teraziyle tartan, dünyanın en adil insanı da olsa yanlış
tartar. Onun için tabiatı bir denge üzere yaratan, yarattığı tabiat
kanunlarında hiçbir eksikliği ve fazlalığı olmayan Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin
koyduğu Kur’an’daki kurallarda toplum vücudunun selameti ve sıhhati için
koyulmuştur.
“el-Hakem”e iman eden bizler O’nun (CC) koyduğu, Rasulünün (SAV)
uyguladığı kurallara uyarak yanlış terazileri Kur’an’a göre ayarlayacağız.
Yanlış teraziyle tartarak çıkar sağlayanları engelleyeceğiz. İnsanların tabiat
kanunlarına uyduğu gibi Kur’an’a göre yaşamaları için gayret göstereceğiz.
Toplum vücudunun çağdaş sorunlarını Kur’an ve Sünnet ışığında çözeceğiz.
“(De ki): ‘Allah'tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa O (CC), size
Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir.’ Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun
gerçekten Rabbinden (CC) hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu
halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma.”[9]
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri insanları yaratmış, onları, içlerinden iyilik
yapanlarla kötü olanları ayırdetmek üzere bir imtihan yeri olan dünyaya
yerleştirmiştir. Dünyaya sınanmak üzere gelen insanları yalnız bırakmamış;
onlara elçiler göndermiş ve elçilerine de doğruyu yanlıştan ayırmalarını
sağlayacak hükümleri içeren kitaplar vermiştir. İnsanlık tarihi boyunca elçiler,
gönderildikleri kavimleri Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin emrettiği hükümleri
içeren hak kitaplarla uyarıp korkutmuşlar, onları doğru olan yola
çağırmışlardır.
Ancak zaman içinde elçilerin getirdiği kitaplar insanlar tarafından
tahrif edilmiş, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin gönderdiği hükümler inkarcı
kesimlerin kendi çıkarlarını koruyacak bozuk hükümlerle değiştirilmiştir. Fakat
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri insanlara yine kendilerini 'doğru yola ulaştıracak
bir rehber' olarak Kuran'ı indirmiş ve “Hiç şüphesiz, zikri (Kuran'ı) biz
indirdik biz; onun koruyucuları da gerçekten biziz.”[10]
ayeti ile içindeki hükümleri kıyamete kadar koruyacağını vaat etmiştir.
Elbette Kur’an insanın karşılaşacağı her olayda çözüm bulmak, doğruya
ulaşmak için başvuracağı yegane kaynaktır. Çünkü o, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin
hükümlerini içeren tek hak kitaptır. Ve Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin
gönderdiği korunmuş hükümlerin olduğu bu Kitaba sarılanlar, onda Allah-ü Teala
(CC) Hz.leri’nin kendilerine emrettiklerini yerine getirenler, kuşkusuz doğru
yolu bulmuş kimselerdir. Dünyada Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin hükümleriyle
hükmeden, O'nun (CC) kendilerinden istediklerini yerine getirenler elbette
ahirette de kazanç içinde olacaklardır.
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri hakimdir, her şeyin
hükmünü O (CC) verir ve hükmünü tamamen icra eder. Hakimlerin hakimliğine,
hükümdarların hükümdarlığına hüküm veren de ancak O’dur (CC). O’nun (CC) hükmü
olmadan hiçbir şey, hiç bir hadise meydana gelemediği gibi; O’nun (CC) hükmünü
bozacak, geri bıraktıracak, infazına mani olacak, hiçbir kuvvet, hiçbir
hükumet, hiçbir makam da yoktur. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri dinini ve Kitabında
bildirdiği hükümleri yürütecek, mümini, kafiri, dinliyi, dinsizi ayıracak,
isyan edenlere ceza, itaat edenlere mükafat verecektir. Bunda iman sahiplerine
müjdeler, imansızları korkutma vardır.
|
|