|
......................................................................
Af etmeyi seven,
mağfireti bol… |
......................................................................
“Günahları örten, çok bağışlayan” anlamına gelen “el-Ğafûr” İsm-i
Şerif’i Kur’an-ı Kerim’de 91 defa geçmekte ve bu da bize Rabbimizin (CC) afvediciliğinin
hep öne çıkarılması gerektiğini ve bizim de Allah’ın (CC) kullarının
kusurlarını kapatmamız gerektiğini ifade etmekte.
“el-Ğaffâr” İsm-i Şerif’ini açıklarken ifade ettiğimiz gibi
Rabbimiz (CC) vücudumuzun içini kan, kemik, et, sinirle donatmış, ama dışımıza
incecik bir cild perdesi çekerek güzelleştirmiş.
İçimizden geçen kötü düşünceleri
kapatacak bir perde vermiş. İşte “el-Ğafûr”a iman eden bizlerde
ayıpları, kusurları, günahları teşhir etmeyeceğiz.
Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri’nin mağfireti çoktur. Mağfiret,
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin yarlığamasıdır.
İsm-i şerifteki çokluk manası itibariyle bir kulun kusuru ne kadar büyük ve çok
da olsa yine saklar. Meydana koyup ta sahibini rezil ve rüsvay etmez demek
olur. Bu mana “el-Ğaffâr” İsm-i Şerif’inde daha geniştir. Aynı maddeden
bir de “Ğafîr” İsm-i Şerif’i vardır ve bu üç isim arasında manaca şöyle
bir fark da beyan edilmiştir. “Ğafîr”, umumiyet itibariyle kötü ve yüz
kızartıcı sözleri ve işleri örten demektir. Bu sayede insanlar ,biribirini
seviyor, emniyet ve itimad ediyor. Öyle ya, benim gizli kabahatlarım, iğrenç
düşüncelerim aşikar olsa, Cenab-ı Hakk (CC) Hz.leri onları örtmeyip de, meydana
koysa, herkes benden selamı-kelamı keser ve kaçardı. Senin de öyle.. bütün
insanların da böyle.. Şu halde “Ğafîr” isminin hükmü olmasaydı “İnsan
topluluğu” diye ortada bir cemiyet bulunmazdı. “Ğafûr” İsm-i Şerif’inde
çirkinliklerimizi melekut aleminden de saklamak vardır.
Melekut
alemi: Ruhaniler,
melekler ve diğer göze görünmeyen nurani ve ecsam-ı latife sınıfı demektir.
Melekut, nasutun zıddıdır. Nasut, maddi cisim taşıyan insanlık ve dünya
alemidir. Dünya aleminde herkes birbirine saygı gösteriyorsa, bu hal Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri kusurlarımızı sakladığı içindir. Fakat nasut aleminin
göremediğini melekut alemi görür. Melekut alemine sefer ettiğimizde, onlardan
da aynı hürmet ve riayeti görmek için, kusur ve kabahatlerimizin onların
nazarında da kapalı kalması lazımdır. İşte melekut sakinlerine karşı da
kusurlarımızı örtmesi itibariyle Allahu teala “Ğafûr”dur. Sonra, insan
gizli kalmış kabahat ve kusurlarından dolayı başkalarına karşı hicap duymazsa
da kendi nefsine karşı mahcuptur. Herkes kendi iç aleminde, vicdanında yaptığı
kötülüklerden müteessir ve müteezzidir. İnsanı bu ezadan kurtarmak için,
kabahatlarını kendi nazarından da örtmek, yani kabahat sahibine kabahatlarım
bütün bütün unutturmak lutfu vardır. İşte bu itibarla da “Ğaffâr”dır.
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri kllarını dünya ve
ahirette rezil etmeyen onların günahlarını gizleyen, örten ve günahlarından
dolayı cezalandırmayan. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri, iyiyi-güzeli açığa
çıkaran, kötüyü,çirkini örtendir. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri dünyada
üzerleini örtmek, ahirette de cezasını vermemek suretiyle bunu örter.
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri insanı üç türlü örtü ile örtmüştür. İlk örtü;
insanın ayıp ve çirkin görünen yerlerini gizleyen elbiseleridir. İkincisi;
insanın fikir, düşünce ve hayallerini kalbinde gizlemesidir. Üçüncüsü ise;
Allah-ü Teala (CC) Hz.leri kulunun günahlarını örtmüş, gizlemiş; günahlarını
sevaba çevirmiş, sanki hiç günah işlememiş gibi ahirette yalnızca
sevaplarını yazan kitaplarını vermiştir. Allahım (CC)! Ne büyüksün, ne
kerimsin!
|
|