|
......................................................................
Ululuk ve büyüklük sahibi… |
......................................................................
“Şanı yüce” manasına gelen “el-Celîl” İsm-i Şerif’i Kur’an-ı Kerim’de iki
defa “zü’l-celâl” olarak geçmekte.[1]
İlmiyle herkesten yüce, kudretiyle her şeyden yüce, san’atıyla herkesten
yüce, her türlü sıfatıyla herkesten ve her şeyden yüce olan “el-Celîl”e
iman eden bir mü’min ahlakını Kur’an’a göre ayarlayarak yücelmeye çalışır da
günahlar, pislikler, rezaletler, sefahetler ona ulaşamaz.
Günah, inkar, isyan içinde debelenen insanların gönüllerinden tutarak
onların da yücelmesine çalışır.
Evet, celalet ve
ululuk Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne mahsustur. O’nun (CC) zatı da büyük,
sıfatları da büyüktür, fakat bu büyüklük, cisimlerdeki gibi hacim itibariyle
veya yaşlılık itibariyle değildir. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin varlığı
büyüktür. Zamanlarla ölçülmez; mekanlara sığmaz, bununla beraber her yerde, her
noktada hazır ve nazır. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin ilmi büyüktür. O’nun
(CC) bilmediği, bilmeyeceği birşey yoktur. Nasıl olsun ki, her şeyi yaratan O’dur
(CC). Kudreti büyüktür; her şeyi ve her zerreyi kudretiyle kuşatmıştır. Rahmet
ve keremi büyüktür. Afv ve gufranı büyüktür. O (CC), unutmayan alim, yorulmayan
Kadirdir. Hazineleri tükenmeyen Zengin, emir ve fermanı her yerde yürüyen
Hükümdardır, ortağı olmayan Malik, veziri bulunmayan Meliktir. Soruyoruz:
- Hürmet
ve tazim kimlere karşı yapılır?
- Büyüklere
karşı.
- Büyüklüğün
alameti nedir, ne ile ölçülür?
-
İlim,
kudret, bütün kainatı kaplayan merhamet gibi sıfatlarla ölçülür.
Bunlardan yalnız
bir sıfatın bulunması bile kafidir büyüklük için. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri
bildiğimiz, bilmediğimiz, bütün büyüklük sıfatlarının sahibidir.
Mahlukatta
gördüğümüz bütün büyüklük sıfatlan da O’nun (CC) bir emanetidir. Dilediğine
verir, dilediğinden alır. O halde sevilecek, emir ve fermanı her şeyin, her
hatır ve nüfuzun, her arzu ve hevesin üstünde tutulacak tek varlık sahibi de
ancak Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’dir.
|
|
|
|
|
|
|
Yüce
Allah'ım (CC)! Ululuk sahibi Sensin. Senin varlığın
yücedir. Zamanlarla ölçülmeyen
Sensin. Mekanlara sığmayansın, mekandan münezzehsin.
Allah'ım
(CC)! Her yerde ve her noktada hazır ve nazırsın.
İlmin büyüktür, bilmeyeceğin bir
şey yoktur.
Allah'ım
(CC)! Kudretinle her zerreyi kuşatan Sensin.
Ey
Rabbimiz (CC)! Bizi himayetine al, bizi kurtuluşuna
erdir.
(AMİN)
.................................................
Kula
Gerekenler: Böyle
bir celalet ve ululuk sahibine intisap şerefiyle
büyük kazançlar elde edeceğini
düşünerek emirlerini yerine getirmek,
büyük kayıplara uğrayacağını düşünerek
de rızasına muhalif şeylerden sakınmaktır. Mesela,
terfi ve tecziyemiz, ticaret hayatımız ye kredimiz,
emrinde bulunan bir şahsa karşı hislerimiz, muamelelerimiz
nasıldır? O hoşlanmadığı bir işi yapabilir miyiz?
Memnun kalmıyacağı bir sözü söyliyebilir
miyiz? Yahud O sevmediği insanlarla dostluk samimiyeti
içinde yaşıyabilir miyiz? işte bu maddi bir
temsildir. Bir insan muhakkak surette bilirse ki,
her hayrın, her kemalin sahibi ancak Allah-ü
Teala (CC) Hz.leri’dir; her ümidin, her
emelin tahakkuku ancak O’nun (CC) iradesine
bağlıdır; yaşaması, ölmesi, kazanması, kaybetmesi,
velhasıl her işi yalnız O’nun (CC) bir tek
emri altındadır; artık o insanın ruhu, fikri, kalbi,
cismi tamamen O’nunla (CC), O’nun (CC)
sevgisiyle, O’nun (CC) korkusuyla dolmuş olur.
Yalnız O’nu (CC) sever, yalnız O’ndan
(CC) korkar. Gerçi O’ndan (CC) başka,
O’nun (CC) sevdiklerini, O’nun (CC)
yolunu göstermek üzere gönderdiklerini,
O’nu (CC) sevenleri, O’nun (CC) sev
dediklerini de sever, fakat bütün bu sevgiler
onlar için değil, hep Allah-ü Teala
(CC) Hz.leri için, Allah-ü Teala (CC)
Hz.leri yolunda ve Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin
rızası uğrundadır. Onun için, yine bütün
sevgiler Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne
racidir.
İsm-i
Şerif'in Faideleri: İhlasla
“Yâ Celîl” diye bir müslüman
bu isme devam etse, Allah-ü Teala (cc) Hz.leri’nin
rahmet ve bereketiyle maddi ve manevi güce
kavuşur.
|
|
|