|
......................................................................
İstediğini istediği zaman,
istediği yerde toplayan… |
......................................................................
“Toplayan”anlamına
gelen “ el–Câmi’ ” ismi şerifi
Kuran-ı Kerim’de iki defa geçmekte.
“Rabbimiz (CC),
sen kendisinde şüphe olmayan (kıyamet) günü için insanları toplayacak olansın.
Muhakkak Allah (CC) va’dinden dönmez.”
Öbür ayette de
münafıklarla kafirleri cehennemde toplayacağını haber vermekte.
“Yangında yanıp
duman olup dağılan adamı Allah (CC) nereden bulup da toplayacak?” diye soranlar
önce kendilerine baksınlar. Kendileri nereden toplandı? Dünyanın her tarafından
yiyecek ve içecekler geldi ve onda toplandı. Gökyüzünden güneş, altı yönden
hava geldi ve çocukken delikanlı oldu.
Toplayan Allah
(CC) bir gün dağıtır ve kıyamette yine toplar. Bizi aile, kabile, sülale
etrafında toplayan gönüllerimizi birbirine bağlayan O (CC).
Köylerde,
kasabalarda, şehirlerde bir araya getiren yine O (CC) el–Câmi’ olan Allah’tır
(CC).
Toplayan Allah’a (CC)
iman edenler olarak bizler de aileleri, dostları dağıtan değil toplayan olalım.
Ara bozan değil arabulan olalım. Gönüller arasına sevgi köprüsü kuralım.
Cem’, dağınık
şeyleri bir araya toplamak demektir. Allah-ü Teala (CC), vücutlarımızın
çürüyerek suya, havaya, toprağa dağılmış olan zerrelerini tekrar birleştirecek,
bedenlerimizi yeni baştan kuracaktır. Bu alemde milyarlarca insanın,
milyarlarca zerrelerinin birbirine karışmış olduğunu düşünerek, bunun Allah’a (CC)
göre güç bir şey olduğunu zannetmemelidir. Allah’ın (CC) ilminde, her insanın
vücudunu teşkil eden zerrelerin sayısı ve bulunduğu yer, ayan beyan bellidir. Bunların
lahza içinde birleşip bedeni vücuda getirmeleri ise yalnız Allah’ın (CC) tek
bir fermanına bakıyor.
ALLAH-Ü TEALA (CC) BÜTÜN İNSANLARI TOPLAYACAK:
Allah-ü Teala (CC),
bir insanın dağılan eczasını nasıl bir lahza içinde toplayıp cesedini teşkil ve
ruhunu iadc edecekse, bütün insanları da öylece hesaplarına bakılmak, muhakemeleri
görülmek ve herkese yaptığının karşılığı verilmek üzere Arasat meydanına
toplayacaktır. Allah-ü Teala (CC) dünyaya insanları imtihan için çıkarmıştır.
Gerçi O (CC), imtihanda kimlerin kazanacağını, kimlerin kaybedeceğini ta
ezelden biliyordu. Fakat guya tecrübe ediyormuş gibi, fiilen bu işi açığa
vurmak, herkese kendi yaptığıyla kendi mertebesini bildirmek ve bu suretle
kimsenin kimseye bir diyeceği kalmamak hikmetiyle, insanları bir imtihan yeri
olan dünyaya sevk etmiştir. Herkes burada, imtihanını vermekte, kazanan da,
kazanamayan da geçip gitmektedir. Fakat vakti gelince bunlann hepsi toplanacak
ve son büyük mahkemede ayrılacak, İyiler ikram ve selamet yeri olan Cennette, kötüler
de işkence ve azap yeri olan Cehennemde iskan olunacaklardır. Allah (CC) bu suretle
dostlarını Cennette, düşmanlarını Cehennemde toplayacaktır.
ALLAH-Ü TEALA (CC) HER HAK SAHİBİNİ HASMIYLE
TOPLAR:
Hak sahiplerini
hasımlarıyla huzurunda karşı karşıya getirir. Bir zalimin ne kadar davacısı
varsa bir anda hepsi etrafındadır. “O kalabalıkta beni davacım nerede bulacak?”
dememeli. Allah-ü Teala (CC) bir kap içinde şekilleri, renkleri, tatları ve
daha başka vasıfları birbirine benzeyen ve benzemiyen şeyleri topladığı gibi,
birbirlerine zıt unsurları da toplar. Sıcağı, soğuğu, yaşı, kuruyu bir araya
getirir, birbirine tecavüz etmeden durdurur.
İLİM MEŞ’ALESİNİN IŞIĞIYLA NELER GÖRÜLÜYOR:
İnsanoğlunun
elindeki ilim meş’alesinin ışığıyla görebildiği hakikatler bile, akıllan
durduracak derecede hayretler veriyor. Mesela, bir damla kanın içinde Allah,
takriben altı milyon kürecik toplamıştır, İşin daha garibi, bu altı milyon
kürecik, o bir damla kandaki suyun içinde yüzüyor ve asla birbirlerine
değmiyor. Bir insanda, ortalama hesapla altı, yedi kilo kan bulunduğuna göre,
insan kanında bulunan küreciklerin sayısı trilyonlara çıkıyor, hele o
zerrelerin sayısı ise bizim ölçüleri aşıp taşıyor. Allah-ü Teala (CC),
insanoğlunun bu mahdut bedeni içinde, sayıya gelmez hücreleri, zerreleri
toplamış, yaratmıştır. Bunların her biri, bir fabrika gibi işleyen, başlıbaşına
birer alemdir. Tegaddi eder, teneffüs eder, hareket eder, arar, bulur,
reddeder, doğurur, ölür. Allah-ü Teala (CC) bunları bu mahdut beden içinde
nasıl ilmiyle, kudretiyle kuşatmış, istediği gibi tasarruf ediyorsa, bu
zerrelerin her biri, kainatın sonsuz genişliği içinde yayılıp dağılsa, yine
aynı suretle Allah’ın (CC) ilmi ve kudreti içindedir. Yine istediği gibi
tasarruf eder. Asla fark yoktur. Çünkü mülk Allah’ındır (CC) ve Allah’ın (CC) kudreti,
mülkünün her noktasında aynı kuvvetle müessirdir, hakimdir, bir iradeyle dağılır,
bir iradeyle toplanır.
|
|