|
|
|
|
Dua, kulun ümit dalı ve Rabb'ine
(cc) bağlılığının en güzel
ifadesidir. Dua, mümin
için eşi bulunmaz bir
silah, ümit gecesinde hayırlı
bir sabah, bela, şiddet ve felaket
çemberinden kurtuluş
ve ferahtır.
Dua , kulun şerefini artıran,
iki alemde de yüzünü
ak eden bir güzellik bulutu
halinde rahmet katrelerini gönül
toprağına döken en hayırlı
şeydir.
|
|
|
|
GERİ |
Abdullah bin
Ömer’in (RA) rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem (SAV) Efendimiz gazadan veya
hacdan dönerlerken yüksek bir tepeye çıktıkta üç kere: “Allahü ekber” diye tekbir
alırdı. Sonra kelime-i tevhid söylerdi.
“Allahü
ekber, Allah’tan (CC) başka ilah yoktur. Ancak O (CC) vardır. Şeriki yoktur.
Mülk O’nundur (CC). Hamd O’na (CC) mahsustur. Ve O (CC) her şeye kadirdir. Bunu
Sana dönerek, Sana tevbe ederek Sana kulluk ederek, Sana secde ederek ey
Rabbimiz (CC) Sana hamd ederek söylüyoruz. Allah (CC) vaadini yerine getirdi ve
kuluna yardım etti. Türlü orduları yalnız başına hezimete uğrattı.”
Yani Cenab-ı
Hakk (CC) Bedir’de, Hendek’de, Huneyn Vakasında düşmanları perakende ve perişan
edip şimdi biz yollarda serbest olarak emniyyet ve selamet içinde ve kazançlı
olarak gaza ve hacdan dönüyoruz, demektir.
İşbu tekbir
ve duayı, hac ve gazaya giden ve gelen ve şair bir sefer halinde olanların
yüksek tepe ve dağa çıktıkça okumaları müstehabdır.
www.GAVSULAZAM.de
|
|