Bazıları soruyorlar; Eğer insan Allah’ın (CC) her istediği şeye razı
olursa öyleyse dua etmenin ne manası vardır? Ve acaba dua rızayet makamıyla
aykırılığı yokmudur?
Bunun cevabı şudur: Her zaman dua etmekde ve gerçekte gelecek için bir
şeylerin olmasını istemekteyiz. Bizim Allah’ın (CC) gelecekte ne istediğinden
haberimiz yoktur.
Daha açık söylemek gerekirse; Allah’ın (CC) gelecekte bizler için razı
olacağı şeyleri bilmemekteyiz. Buna dayalı olarak dua eden kimsenin birkaç
hedefi vardır.
1- Dua etmesinin nedeni dua’nın kendisi için Allah’a (CC)
ibadet olduğu için dua ediyordu. Bu durumda dua etmenin rızayet makamı ile
hiçbir çelişkisi yoktur. Zira Allah’ın (CC) emri ile dua ederek ona
itaatde bulunmuştur.
2- Dua etmesinin nedeni bir şeye uluşmak içindir,
bunuda Allah’tan (CC) istemektedir. Bu durumda, gelecekte Allah’ın ne
istediğini bilmediğinden karşımıza iki varsayım çıkmaktadır.
Birincisi, Hacetini, Allah’ın (CC) selah gördüğü şey ve
rızayeti olmak şartıyla istemekte ve şunu söylemektedir. “Allah’ım (CC) selah
gördüğün ve rızanın onda olduğu ne şey varsa benim için mukadder et! (Allah’ın
cc. gerçekleşmesini uygun gördüğü şey)”.
İkincisi ise dua edenin haceti her ne kadar Allah’ın (CC)
selah ve rızayetine ters düşse de O’ndan (CC) istemektedir. Böyle bir durumda
dua, rızayet makamına ters düşmektedir. Bu duanın değeri yoktur. Ancak birinci
varsayımda dua ile hacetin dile getirilmesi Allah’ın (CC) rızayeti şartıyla
olduğundan değerli ve hakiki bir duadır ve rızayet makamıyla hiç çelişkisi
yoktur. Hakiki duanın kaide ve usülleri vardır ve riayet edilmesi lazımdır.
Buna riayet edilmediği takdirde dahi duaya icabed edilmesine ümütli olmak
lazımdır.
www.GAVSULAZAM.de
|