Fakat nerede olursa kalpten herşeyi çıkarıp atmak ve sadece
ettiği duanın kabul olup da isteğinin kendisine verilmesini kalbe yerleştirerek
dua edilmesi lazımdır. Çünkü dua ederken insan; kalbi, Cenab-ı Allah’ın (CC) lütfü
ihsanına raptolunmuş bir halde ve duanın kabul olunmasını ümit ederek Cenab-ı
Allah’a (CC) dua eder ve yalvanrsa muhakkak ki, o dua reddolunmaz, dergahı ilahide
kabul olunur.
Kul Allah’a (CC) dua ederken abdestli bulunur ve kıbleye karşı diz
üzerinde oturarak, hatta tenha bir mahalde, Cenab-ı Vacibül-Vücud (CC) Hz.leri’ne
candan bir yalvarışta bulunursa, böyle bir yalvarışta kulun kalbi feyiz ve
haşyet ile dolar. Kendisinde bir huşu, bir tevazu hasıl olur. Bu hal ile
kendinin kulluğunu ve yalvardığı, istekte, ricada bulunduğu zatın da Rabbül-Alemin
(CC) olduğunu bilir. Ve duasının da indi ilahide kabul olacağına kalbi emin
olur. Kul Cenab-ı Allah’a (CC) dua ederken abdestli olursa daha efdal, daha faziletli
olur. Aynı zamanda tevbeistiğfar sebebiyle günahlardan arınmış olduğu ve
abdestli kimsenin de günahlardan temizlenmiş olacağı aşağıya yazacağımız hadisi
şeriften anlaşılmıştır.
Bir hadisi şeriflerinde Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuşlardır:
“Müslim (yahut mümin) bir kul abdest aldığı zaman, yüzünü yıkadığında,
iki gözü ile bakmış olduğu her bir hatalar su ile (yahut suyun son damlası ile)
beraber yüzünden çıkar, iki elini yıkadığında iki elinin irtikab etmiş olduğu
her bir hatalar su ile (yahut suyun son damlası ile) beraber iki elinden çıkar.
İki ayağını yıkadığında iki ayaklarıyla kazanmış olduğu her bir hatalar da su
ile (yahut suyun son damlası ile) beraber çıkar.”
Bazı salih kimseler daima abdestli bulunmayı kendilerine şiar edinmişlerdir.
Ve nitekim, mümkün mertebe abdestsiz durmayıp abdestli bulunmak da müminin
şiarındandır, Bilhassa dua ederken abdestli bulunmalı! Zira dua bir ibadettir.
İbadetler ise abdestli olarak yapılmalıdır.
Aziz müslümanlar! Devamlı abdestli olarak bulunan ve abdest üzerine
abdest alan kimseleri Cenab-ı Allah (CC), mukabil olarak lütfundan yedi devlete
eriştirir.
Şöyle ki:
1. O kimse ile
melaikei kiram hazeratı sohbet etmek arzusunda bulunurlar ve o kimse ile musahabeti
severler.
2. O kimse
abdestli bulundukça kalem ona daima sevap yazar; amel defteri sevap ile dolar.
3. Abdestli kimsenin abdestli bulunduğu
müddetçe azaları teşbih eder.
4. Devamlı
abdestli bulunan kimse iftitah tekbirini daimi imam ile beraber almaktan mahrum
kalmaz.
5. Devamlı
abdestli bulunan kimseye Cenab-ı Allah (CC) hususi bir melek vekil ve tayin
eder ki; o kerim melek abdestli kimseyi bütün ins ve cinnin şerlerinden
muhafaza eder.
6. Daima
abdestli bulunmayı kendine adet edinmiş olan kimseyi Cenab-ı Allah (CC),
ölürken ölüm acılarından ve şiddetlerinden halas buyurur.
7. Daima
abdestli bulunmayı kendine adet edinmiş kimse, abdestli olduğu müddetçe Cenab-ı
Vacibül-Vücud (CC) Hz.leri’nin her surette hıfz ve emanı ilahilerinde bulunmuş
olur.
Kaynak: Dön Allah'a ve Resüle, Özün
Özü, Sıddık Naci Eren
www.GAVSULAZAM.de
|