Ebu İsa Tirmizi’nin (RA) Sahihinde,
Ebu Abdurrahman bin Muaz-i Cebel ve Ebu Zer’in (RA) Resulüllah’tan (SAV) bildirdikleri
hadis-i şerifde: “Nerede olursan, Allah-ü Teala’dan (CC) kork, takva üzere ol,
takva üzere olmayı kendine şiar, adet edin. Çünkü takva bütün makamları
kendinde toplamıştır. Her kötülüğün ardından bir iyilik yap ki, o günahı yok
etsin.” (yani her günahdan sonra tevbe et ki, günahın mağfiret olunsun)
buyuruldu.
Resulüllah (SAV): “İnsanlara
karşı iyi huylu ol” buyurdu.
Güzel ahlak, iyi huy, Peygamberlerin
(AS) hasletlerindendir. Allah-ü Teala (CC), güzel ahlakı övüyor ve habibine : “Sen
elbette hulk-ı azim (en güzel ahlak) üzeresin” buyuruyor.
Hadaikul-Hakaik’da diyor ki: “İyi
ahlak iki çeşittir. Biri Allah-ü Teala’ya (CC) karşı iyi huylu olmak, diğeri
onun kullarına karşı güzel ahlaklı olmaktır. Allah-ü Teala’ya (CC) karşı iyi huylu olmak, Allah-ü Teala’nın
(CC) yasak ettiklerini işlememektir. İnsanlara karşı güzel ahlaklı olmak ise,
ihsan ve adalet üzere olup, kendini düşünmemektir.”
Peygamber (SAV) Efendimiz’den güzel ahlakı sorduklarında, “Sana vermeyene
vermen, senden ayrılana gitmen ve sana zulmedeni afv etmendir” buyurdu.
Hz. Şah-ı Merdan Ali ibni Ebi
Talib (KV), oğlu İmam-ı Hasan (RA) Hz.leri’ne buyurdu ki: “Güzel ahlak üç
şeydedir: Haramdan sakınmada, helali istemede ve çoluk-çocuğuna nafakayı geniş
tutmada.”
Bazısı, “Güzel huy, neşede ve
sıkıntıda Hakk Teala’dan (CC) yüz çevirmemektir” demiştir. Yani varlıkta ve
darlıkta, zorlukta ve kolaylıkta, Allah-ü Teala’dan (CC) yüz çevirmemelisin!
Nimet ve sıhhatte Allah-ü Teala’dan (CC) razı olduğun gibi, sıkıntı ve
hastalıkta da, ondan razı olasın. Afiyet verirse şükredesin, bela gönderirse
sabredesin. Musibet ve beladan kimseye şikayet etmemelisin. Çünkü bu, Allah-ü
Teala’dan (CC) şikayet olur. Hakikat sahipleri buyurmuşlardır ki: “Başkalarının
kötülüğünü görmek, senin ahlakının kötülüğündendir. Senin ahlakın iyi olsa, başkalarının
kötü ahlakı ile meşgul olmazdın.”
Kaynak:
Dön Allah'a ve Resûle, Özün
Özü, Sıddık
Naci Eren
www.GAVSULAZAM.de
|