Herkes Allah-ü Teala'nın (CC) rızasını
arar ama, hak rızasının ne olduğunu ve nerede bulunduğunu bilemez. Bazıları “ibadettedir”
demişlerdir. İbadet de ikidir: Birisi zahiri ibadet, diğeri de batını
ibadettir.
Zahiri ibadetler, bedenle
ilgili ibadetlerdir ki, herkesin malumudur. Batıni ibadetler ise, bedenin
batını ile ilgili ibadetler olup, kalbi ibadetlerdir. Bu da kalpte hasıl olan
bir edebden ibarettir. O edebin de iki yönü vardır: Bir yüzü zahiri, bir yüzü
de batınidir.
Kalb edebinin batıni olan yüzü
gözdedir. Göz her nereye bakarsa orada Hakk’ı (CC) görmesidir. Çünkü bütün eşya
Malikü'l-Mülk’ü (CC) ve kemal kudretiyle halk ettiği sun'udur. Hazret-i Mısri
Niyazi’nin (RA) buyurduğu gibi:
Arife eşyada esma görünür
Cümle esmadan müsemma görünür,
Bu Niyazi'den de Mevla görünür,
Adem isen, sümme vechullahı bul
Kande baksan ol güzel Allah'ı bul.
Bu edeb, böyle talim ve beyan
olunur. Kalb bu edebi tahsil için de, tevfik ile refike muhtaçtır. Tevfik ile
refik de, ihlas ile tevhidde hasıl olur. Amelde olan niyettir. Niyetin şartı
ihlastır. İhlas da şirk-i hafiden (gizli şirkten) kurtulmaktır. Şirk-i hafi de,
olmayanı (Allah’tan başka herşey) olana (Allah-ü Teala cc. Hz.leri) ortak
etmektir.
Editörden ilave:
Kısacası Allah’ın (CC) rızası,
Allah (CC) Hz.leri için, ihlas ile yapılan, gösterişten, riyadan, şirkten uzak
her hayırlı amelin altında gizlidir. Bu amelin hangi amel olduğu meçhul
olduğuna göre, Allah’ın (CC) rızasını kazanmak için daima ibadetlerini,
amellerini ihlas ile ve Allah-ü Teala’dan (CC) korkarak ve O’na
(CC) ram olarak
yapmalıdır. Maksuda matlub, ancak bu şekilde vasıl olur.
Kaynak:
Dön Allah'a ve Resûle, Özün
Özü, Sıddık
Naci Eren
www.GAVSULAZAM.de
|